Translation of "Bile" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Bile" in a sentence and their japanese translations:

Orada bile

そこにさえ

Ebeveynleri bile.

彼女の両親さえもそうでした

Denemedin bile.

やろうともしてないですね。

Tedavi alsan bile,

更に治療を受けても

Mükemmel olmasa bile

だから不完全ではあるにせよ

Çitayı bile öldürür.

‎チーターをも殺す

Teklife bakmadı bile.

彼女はその申し出に見向きもしない。

Gazetelere bakmadı bile.

彼は書類に目を通しておくことさせしなかった。

Ben bile yenildim.

- 自分でも負けた。
- 俺ですら負けたんだから。

Ben bile anlamıyorum.

私だって判らない。

Tahmin bile edememiştim.

想像すらできなかった。

Annem bile bilir.

- ママだって知ってるよ。
- 僕の母さんでさえ、知ってるよ。

Biraz bile şaşırmadım.

少しも驚いていないよ。

İstesem bile gidemem.

行こうにも行けそうにない。

- Bana hoşça kal bile demedi.
- Benimle vedalaşmadı bile.

彼は私にさよならさえ言わなかった。

- İstemesen bile, gitmek zorundasın.
- İstemesen bile gitmek zorundasın.

- 行きたくなくても行かなければなりません。
- 行きたくなくても行かなくてはなりません。

- Gelmemesini söyleseniz bile, gelecektir.
- Gelmemesini söyleseniz bile, gelir.

来るなといっても彼女は来るよ。

- Nereden başlayacağımı bile bilmiyorum.
- Nereden başlayacağımı bilmiyorum bile.

どこから始めればいいかさえわからない。

- Yazın bile hava orada soğuktur.
- Orası yazın bile soğuktur.

そこは夏でも寒いんだ。

- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazar günü bile çalışırım.

日曜日でも、働きます。

Birazcık bile araştırılmış değil.

ましてや研究発表なんてもってのほか

Dikenlerine değmeden dokunsanız bile

トゲが刺さらないように 触れても―

CEO orada bile değildi,

どこか遠くの

Paylaşmasak bile birlikte yaşayabiliriz.

私たちの共存を可能にします

Çalışma daha çıkmamıştı bile.

調査はまだ公表されてもいませんでした

Faşistler bile topluluk arayışında,

ファシストでさえ コミュニティを探し求めていました

Ve bu başladı bile.

それはもう始まっています

Orada gerçek oldu bile.

中国ではすでに実現しているからです

Tamamen otonom olmasa bile

完全自律走行車ではないかも知れませんが

Böyle bir durumda bile,

4回とも裏が出たと

Hatta bazen silahlanıyorlar bile.

武器を取ることもあります

Aslında bunu istemiyorum bile,

というか 残したくありません

Balıklar bile şaşkın gibiydi.

‎魚も当惑している

En küçük hayvanları bile.

‎ごく小さな命も

Meg bana bakmadı bile.

メグは私を見もしなかった。

Neredeyse gözümü bile kırpmadım.

ほとんど一睡もしなかった。

İğne çalmak bile günahtır.

- ピン1本でさえ盗むのは罪である。
- ピン1本さえ盗むのは邪である。

Yağmur yağsa bile, başlayacağım.

たとえ雨が降っても、私は出発する。

Suçlanmasan bile, özür dilemelisin.

- たとえ君が悪くなくても、謝るべきだ。
- たとえ悪くなくても、謝るべきだ。

İstemezseniz bile onu yapmalısınız.

たとえしたくなくても君はそれをしなくてはならない。

Bunu sevmesen bile, yemelisin.

たとえこれが好きでなくても、食べないといけませんよ。

Bir taksi bile durmadı.

タクシーは1台も止まらなかった。

Yazın bile orası soğuk.

そこは夏でも寒いんだ。

Onun dişleri bile var.

彼女はきれいな歯並びだ。

Yaşamın kökeninden bile bahsetti.

- 彼は生命の起源までとき及んだ。
- 彼は生命の起源にまでとき及んだ。

Onu öğretmeni bile anlamadı.

彼の先生でさえも彼の言うことを理解しなかった。

Biz uçakları bile duyduk.

飛行機の音も聞こえたわ。

Ben bile ona inanamıyorum.

自分でも信じられない。

Biraz bile aç değilim.

私は少しもお腹がすいていません。

Pazar bile çalışmak zorundaydı.

彼は日曜でさえ働かねばならなかった。

Yağmur yağsa bile gideceğim.

私は雨が降っても行くつもりだ。

Öğretmen bile problemi çözemedi.

先生でさえその問題は解けなかった。

Aslında sınava bile girmedi.

実は彼はその試験を受けてさえいなかったのだ。

Erkekler bile bazen ağlar.

男だって泣くことくらいあるさ。

Çocuklar bile onu anlayabilir.

子供にだってそんな事は分かるよ。

Çocukken bile iyi yüzebiliyordum.

私は子供のときでも上手に泳げた。

Hatta sebebini bile bilmiyorlar.

彼らはなぜなのかさえ知らない。

Maymunlar bile ağaçtan düşer.

猿も木から落ちる。

Bir parmağını bile kaldırmazdı.

指一本動かそうとしなかった。

Çocuklar bile onu bilir.

それは子どもでも分かる。

Annem bile bunu bilir.

ママだって知ってるよ。

Bir kelime bile söylemedi.

彼は一言も口をきかなかった。

Tom bile onu biliyor.

そんなことトムでも知ってるよ。

Saat yedi oldu bile.

- もう7時よ。
- もう7時だよ。

Üst atmosfer bile kirli.

大気の上空でさえ汚染されている。

Kendini buradan bile duyurabilirsin.

ここからでも声は届くよ。

O onunla konuşmazdı bile.

彼女は彼に話しかけようともしなかった。

Makyajsızken bile çok hoş.

彼女、すっぴんでも超かわいいんだぜ。

Tom bile onu yaptı.

トムでさえそれをした。

Onu Tom'la konuştum bile.

そのことなら、もうトムと話し合ったよ。

Benden hoşlandığını söylemedi bile.

彼が私のことを好きだとさえ言わなかった。

Saat dokuz oldu bile.

- もう9時です。
- もう九時です。

Okumaya bile zaman bulamıyorum.

読む時間を見つけることさえできない。

- Bir çocuk bile bilir onu.
- Bir çocuk bile onu bilir.

それは子どもでも分かる。

Yaşadıkları travmaları hakkında düşünemiyorlardı bile.

そして トラウマを処理したり 起こったことについて考慮できませんでした

Tek bir gün bile yoktur.

一日もありません

Koşullar çok iyi olsa bile

たとえ状況が非常に良くても

Eskiden basit olan kararlar bile

レストランを選んだり 日々の買い物をしたりすることさえ

Ama bakın, şuradaki ağaca bile

見渡してみよう

Ilk esprimi bile yapmadan önce

最初のジョークのオチを 言う前に分かりました

Cep telefonuyla bile satın alıyor.

時に携帯電話の充電にも使われます

Belle'in hikâyesi doğru bile olsa

もしベルの話が本当だったとしても

Ama diyet kanseri iyileştirmeseydi bile

ただ 食事でガンが治らないとしても

Ancak bulgu bile kanıt olmayabilir.

でもエビデンスさえ証拠となるとは限りません

Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile

パリ協定の野心的な目標でさえ 地球温暖化防止のために

En optimal stratejiyi deneseniz bile,

最適な戦略を取ったとしても

Henüz sınava bile girmemiş oluyorlar.

実際に受けている時ではなく あくまで準備している時に

Dünyadaki en gösterişsiz kulübe bile

世界一質素な小屋であっても

Ne olduklarını bile tam bilmiyoruz.

この生物についてはほとんど未知です

Hatta en zorlu rakiplerimle bile.

仲良くなれるほどです

Bir terörist, çocuğu öldürüldüğünde bile

もしテロリストが 憎むことをやめるのができ

Taş kalpliler bile gözyaşlarına boğulabilirler.

鬼の目にも涙。

Bir kez bile onunla karşılaşmadım.

- 一度も会ったことがない。
- 彼には一度も会ったことはありません。

O, meşgul olsa bile gelecek.

- たとえ彼は忙しくても来るよ。
- たとえ多忙でも彼は来るだろう。

Şiddetli yağmur yağsa bile gideceğim.

たとえ大雨になっても私は行く。

Çok çalışsanız bile bunu başaramayacaksınız.

たとえ君が大いに努力しても、それをなしとげることはできないでしょう。

Beni durdursan bile fikrimi değiştirmeyeceğim.

たとえ君が止めても、私は決心を変えない。

Açlıktan ölse bile yardım istemezdi.

たとえ飢えかかっていても、彼は助けを求めたがらなかった。