Translation of "Dişi" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Dişi" in a sentence and their portuguese translations:

Bir dişi.

Uma fêmea.

Dişi hâlen kararsız.

Ela continua indecisa.

Dişi, mesajı alıyor.

A fêmea percebe a sua intenção.

Yakınlarda bir dişi var.

Há uma fêmea por perto.

Bir dişi daha geldi.

Outra fêmea.

Dişi bir kedi besliyorum.

Eu cuido de uma gata.

Kaplumbağaların dişi olur mu?

As tartarugas têm dentes?

Koko bir dişi gorildir.

Koko é uma gorila fêmea.

Dişi, yolu çok iyi biliyor.

Ela sabe o caminho de cor.

Dişi lider burnunu takip ediyor.

A matriarca segue o olfato.

Bir dişi, diğerlerinden ayrı düşüyor.

Uma fêmea é afastada das outras.

Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.

O puma fêmea tem vantagem.

Ayrı düşen dişi, aslanlarla çarpışmasını kaybetmiş.

A fêmea isolada perdeu a batalha com os leões.

Bir dişi kurt o çocuğu aldı

uma loba levou aquela criança

Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.

Por haver mais luz, a leoa tem mais dificuldade em caçar.

Dişi puma görebiliyor. Guanako ise neredeyse kör.

Ela consegue ver. Mas o guanaco praticamente não vê nada.

Dişi kaplumbağalar tam da bu anı bekler.

É precisamente o que as tartarugas fêmea esperavam.

Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.

Esta fêmea pode atingir mais de dez metros.

Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.

Liderados pela matriarca, uma manada de elefantes está em movimento.

Ama dişi lider yakında su olduğunu biliyor.

Mas a matriarca sabe que estão perto da água.

Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi.

Um crocodilo macho comeu uma cadela.

- Mary'nin büyükannesi dişsizdir.
- Mary'nin ninesinin dişi yok.

A avó da Mary não tem dentes.

O köpek erkek mi yoksa dişi mi?

Esse cachorro é macho ou fêmea?

Yorgunluktan çatlamak üzere. Ama biliyor ki dişi yakında.

Ele está praticamente exausto. Mas sabe que ela está perto.

Dişi, yumurtalarını bırakır bırakmaz erkekler sperm bulutları saçıyor.

Assim que liberta os ovos, os machos expelem plumas de esperma.

Bu dişi, eşini de bu şekilde bulmuş olabilir.

E que a fêmea poderá ter encontrado um par.

...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.

... a matriarca pode comunicar com a manada do outro lado da vila.

Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.

Cada fêmea pode ter mais de 100 crias.

Ulrike güzel bir Alman ve dişi ilk adıdır.

Ulrike é um belo prenome alemão feminino.

Çocuğun dört tavşanı var, ikisi erkek ikisi dişi.

O menino tem quatro coelhos, dois machos e duas fêmeas.

Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.

Uma leoa e o seu grupo de 13 leões andam à caça.

Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.

A sobrevivência deste grupo jovem depende da leoa principal.

Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.

O caos criado pelo grupo novato acaba por ser a sua vantagem.

Dişi, zehirli dişini bir geçirdi mi yolun sonu gözükür.

Uma picada com as quelíceras e será o fim.

Ev kedisi büyüklüğündeki dişi kolugo doyurucu bir yemek olacaktır.

Do tamanho de um gato doméstico, ela daria uma refeição decente.

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

Em breve, a leoa perderá as vantagens trazidas pelas noites escuras.

Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.

A sua luz é um sinal para as fêmeas não aladas no solo. A fêmea é do tamanho de um bago de arroz.

Hâlâ yavrularını emziren ve kendi iştahı da epey açık olan dişi...

Ainda a amamentar a cria e com um enorme apetite,

1957 yılında, Sovyetler Birliği uzaya Laika adlı bir dişi köpek gönderdi.

Em 1957, a União Soviética enviou ao espaço uma cachorra chamada Laika.

- Oğlumun dişi ağrıyor.
- Oğlum diş ağrısı çekiyor.
- Oğlumun diş ağrısı var.

O meu filho está com dor de dente.

Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.

Enquanto a Lua continua a minguar, ela tem de aproveitar ao máximo as noites mais escuras.

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

As imagens térmicas revelam uma estratégia notável. A leoa separa-se do grupo desregrado.

Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.

Esta lula-cintilante fêmea está a migrar centenas de metros, vinda do abismo.

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.

... é muito fácil deixarem escapar a abordagem do inimigo. Esta pode ser a melhor hipótese da leoa.

Dişi, kendisinden yüzde 20 daha ağır olduğundan onu zapt etmek için var gücünü kullanmalıdır.

A fêmea pesa 20 % mais do que ele, por isso, tem de usar toda a força para a dominar.