Translation of "üstünlük" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "üstünlük" in a sentence and their portuguese translations:

Vikinglere ölümcül üstünlük sağlayan bir şey daha var mıydı?

Havia algo mais que deu aos vikings sua vantagem letal?

- Onun bir üstünlük kompleksi vardır.
- Onun bir büyüklük kompleksi var.

Ele tem complexo de superioridade.

Aşağılık kompleksi ve üstünlük kompleksi genellikle benzer davranışa yol açar.

Um complexo de inferioridade e um complexo de superioridade frequentemente levam ao mesmo comportamento.

Yaklaşık üç yüzyıldır Avrupa, ölüme karşı tavırları onlara tehlikeli bir üstünlük

Por quase três séculos, a Europa foi aterrorizada por guerreiros escandinavos, cuja

Tenis tarihinde taraflardan birinin diğerine en ezici üstünlük kurduğu Grand Slam finali, Batı Almanyalı Steffi Graf'ın Sovyet Nataşa Zvereva'yı iki seti de 6-0 kazanarak çok rahat yendiği 1988 Fransa Açık Finali'ydi. Maçın tamamı yalnızca 34 dakika sürmüştü.

A mais desequilibrada final de Grand Slam da história do tênis foi a final do Aberto da França 1988, quando Steffi Graf da FRG bateu Natasha Zvereva da URSS por 6-0, 6-0. A partida inteira durou meros 34 minutos.