Translation of "Karşı" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Karşı" in a sentence and their portuguese translations:

Karşı çıktım.

Eu discordei.

- O plana karşı çıktı.
- Plana karşı çıktı.

Ele se opôs ao plano.

Karşı koymak imkansız

impossível resistir

Bana karşı nazikti.

Ela foi gentil comigo.

Kurallara karşı geldin.

- Você quebrou as regras.
- Você infringiu as regras.

O karşı konulmazdı.

Era irresistível.

Ona karşı gelmeyin.

Não se oponha a ele.

Ben karşı gelmedim.

Eu não resisti.

Tom karşı koymadı.

O Tom não resistiu.

Planıma karşı mısınız?

Você é contra o meu plano?

Şiddetle karşı çıkıyorum.

Eu discordo fortemente.

Herkes bana karşı.

- Todo mundo está contra mim.
- Toda a gente está contra mim.

Sana karşı geldim.

- Eu te desobedeci.
- Te desobedeci.
- Eu desobedeci vocês.

Şans bize karşı.

As chances estão contra nós.

- Herkese karşı nazik olun.
- Herkese karşı nazik ol.

Seja educado com todos.

- O benim dinime karşı.
- O benim inancıma karşı.

- É contra minha religião.
- Vai de encontro a minha religião.

İnsanlara karşı kibar olun, onlar size karşı kibar olacaklardır.

Seja bem-educado com as pessoas, e elas serão atenciosas com você.

Bunlara karşı dikkatli olmalısınız.

Temos de ter cuidado com elas.

Ama yolun karşı tarafında.

Mas fica do outro lado da estrada.

Faşizme karşı hakkımızı istiyoruz!

Queremos nosso direito contra o fascismo!

Size karşı büyü yapabilirdi

Ele pode soletrar contra você

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

Especialmente criaturas selvagens.

Sana karşı sabrımı kaybediyorum.

Estou perdendo a paciência com você.

Rüzgara karşı yelken açtık.

Nós navegamos contra o vento.

Kötülüğe karşı iyilik yap.

Pagar o bem com o mal.

İrademe karşı beni gönderdi.

Ele me fez ir contra a minha vontade.

Başkalarına karşı nazik olun.

Seja gentil com os outros.

Diğerlerine karşı nazik ol.

Seja gentil com os outros.

Tom, Mary'ye karşı katıydı.

Tom foi duro com Mary.

Arkadaşlarınıza karşı kırıcı olmayın.

Não seja indelicado com seus amigos.

O, caddenin karşı tarafında.

É do outro lado da rua.

İnsanların sömürülmelerine karşı savaştım.

Lutei contra a espoliação do povo.

O, çocuklarına karşı sertti.

Ele era severo com os filhos.

Harry kedilere karşı naziktir.

Harry é gentil com os gatos.

Çocuklara karşı sabırsız olmamalısın.

Você não deveria ser impaciente com crianças.

Ona karşı tavrım değişti.

Minha atitude em relação a ele mudou.

Tom bana karşı nazikti.

Tom tem sido gentil comigo.

Tom bana karşı nazik.

Tom é gentil comigo.

Bana karşı çok sabırsızsın.

- Você é tão impaciente comigo.
- Você está tão impaciente comigo.

Lincoln köleliğe karşı idi.

Lincoln era contra a escravidão.

Ebeveynlerinize karşı nazik olun.

Seja educado com seus pais.

Tom herkese karşı sıcak.

Tom é amigável com todo mundo.

Ailem evliliğimize karşı çıktı.

Meus pais eram contra o nosso casamento.

Uykuya karşı mücadele ettim.

Lutei contra o sono.

Soğuğa karşı çok duyarlıyım.

Sou muito sensível ao frio.

İşçiler yeni plana karşı.

Os trabalhadores são contras o novo plano.

Kadınlara karşı tavrın saldırgan.

A tua atitude em direção às mulheres é ofensiva.

Sana karşı dürüst olayım.

- Me permita ser honesto com você.
- Me permita ser honesto com vocês.

Ben soğuğa karşı dayanıklıyım.

Eu resisto bem ao frio.

Benim görüşüm karşı yönde.

Minha opinião é o contrário.

Tom bana karşı kibar.

Tom é gentil comigo.

Ona karşı dürüst değildim.

Eu não era honesto com ela.

Onlara karşı neyin var?

O que você tem contra eles?

Annene karşı iyi davran.

Seja gentil com sua mãe.

Onlara karşı nazik ol.

- Seja bonzinho com eles.
- Seja bonzinho com elas.
- Seja boazinha com eles.
- Seja boazinha com elas.

Herkes bana karşı değil!

Todos estão contra mim!

Judy herkese karşı naziktir.

- Judy é gentil com todos.
- Judy é gentil com todo o mundo.

Ann'e karşı nazik olun.

Seja gentil com Ann.

Sana karşı dürüst olacağım.

- Eu vou ser franco com você.
- Eu vou ser franca com você.

Halk krala karşı ayaklandı.

O povo rebelou-se contra o rei.

O ona karşı naziktir.

Ela é amável com ele.

Hayvanlara karşı zalim olmayın.

Não seja cruel aos animais.

Yangına karşı uyanık olun.

Esteja atento contra incêndios.

Isıya karşı çok duyarlıyım.

Sou muito sensível ao calor.

Tom, Mary'ye karşı kibardır.

Tom é gentil para com Mary.

Tom, Mary'ye karşı dürüsttür.

- O Tom foi honesto com a Mary.
- O Tom tem sido honesto com a Mary.

İnsanlara karşı önyargılı olmamalısın.

Você não deveria prejulgar alguém.

Tom herkese karşı iyiydi.

- Tom foi legal com todo o mundo.
- Tom tem sido legal com todo o mundo.

Zamana karşı bir yarıştı.

Foi uma corrida contra o tempo.

O, ona karşı kibar değildir. Aslında, o kimseye karşı kibar değildir.

Ela não é amável com ele. De fato, ela não é amável com ninguém.

İnsanlara karşı kibar ve sıcakkanlıydı,

Ele era bastante amigável com humanos,

...midesini doldurma fırsatına karşı koyamıyor.

não resiste à oportunidade de se alimentar.

Karşı koyacak hiçbir şey yok

nada a resistir

Gemiler bu akıntıya karşı koyamıyor

navios não podem resistir a esta corrente

Tanrı'nın kurallarına karşı geldiği için

Porque é contra as regras de Deus

Öğrenciler öğretmenlerine karşı saygılı değildiler.

Os alunos não foram respeitosos com seu professor.

Zor bir durumla karşı karşıyayız.

Nós estamos sendo confrontados com uma situação difícil.

Şiddetli bir krizle karşı karşıyayız.

- Nós estamos encarando uma crise violenta.
- Estamos enfrentando uma crise violenta.

Manav müşterilerine karşı çok nazik.

O verdureiro é muito gentil com seus clientes.

Adam ölüm cezasına karşı duyarlı.

O homem está sujeito à pena de morte.

O, yaşlı insanlara karşı naziktir.

Ela é gentil com os idosos.

O herkese karşı çok nazikti.

Ela foi muito atenciosa com todos.

Onlar yaşlı insanlara karşı nazikler.

- Eles são gentis com pessoas idosas.
- Elas são gentis com pessoas idosas.

Onların çoğu bize karşı naziktiler.

- A maioria deles foi gentil com a gente.
- A maioria delas foi gentil com a gente.

O, ona karşı nazik değil.

Ele não é gentil com ela.

O, ayrıca hayvanlara karşı naziktir.

Ele também era gentil com os animais.

Savaş insanlığa karşı bir suçtur.

A guerra é um crime contra a humanidade.

İnsanlar yoksulluğa karşı mücadele etti.

As pessoas lutavam contra a pobreza.

O, onlara karşı çok nazikti.

Ele foi muito gentil com elas.

O, sınıfındaki herkese karşı samimidir.

Ele se dá bem com todos os colegas da classe dele.

Öğretmen öğrencilerin talebine karşı koyamadı.

O professor cedeu à reivindicação dos estudantes.

Sana karşı sabrımı kaybetmeye başlıyorum.

- Estou começando a perder a paciência com você.
- Estou começando a perder a minha paciência com você.

Bugün Homofobiye karşı dünya günü.

Hoje é o dia internacional contra a homofobia.

Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.

Você deve prestar atenção aos perigos suscetíveis.

Çocuklara karşı çok sert olma.

Não seja tão rígido com as crianças.

- Karşı koymaktan vazgeç!
- Direnmeyi bırak!

- Pare de resistir!
- Para de resistir!