Translation of "Avrupa" in Portuguese

0.031 sec.

Examples of using "Avrupa" in a sentence and their portuguese translations:

Avrupa ülkeleri...

E os países europeus...

Avrupa krizde.

A Europa está em crise.

Avrupa etrafında dolaştım.

- Eu viajei pela Europa.
- Viajei pela Europa.

Avrupa bir kıtadır.

A Europa é um continente.

İspanya bir Avrupa ülkesidir.

- Espanha é um país europeu.
- A Espanha é um país europeu.

Avrupa, ruhunu kaybetti mi?

A Europa perdeu sua alma?

Avrupa bir ülke değil.

A Europa não é um país.

Favori Avrupa kentin hangisidir?

Qual é a sua cidade europeia favorita?

Avrupa ötesinde, savaş tüm dünyaya yayılıyor okyanuslar ve geniş Avrupa kolonileri.

Litvanya Avrupa Birliği'nin bir üyesidir.

A Lituânia é um membro da União Europeia.

Ermenistan, Avrupa Birliği üyesi mi?

A Armênia é um membro da União Europeia?

Bütün Avrupa dillerini öğrenmek istiyorum.

Eu gostaria de aprender todos os idiomas europeus.

Avrupa Birliği vatandaşları için ücretsizdir.

É gratuito para os cidadãos da União Europeia.

Avrupa projesiyle ne yanlış gitti?

- O que deu errado no projeto europeu?
- O que saiu errado no projeto europeu?

Latince bir Hint-Avrupa dilidir.

O Latim é uma língua indo-europeia.

Peki ya Avrupa? Avrupa ölümle boğuşuyor. Çünkü bizler bu virüsü yeterince ciddiye almadık.

E a Europa? A Europa está lutando com a morte. Porque não levamos esse vírus a sério o suficiente.

Avrupa artık bir ABD kolonisi oluyor.

A Europa está a tornar-se uma colónia americana.

Avrupa tarihinin çalkantılı bir döneminden geliyor .

conhecido como a 'Idade das Trevas'.

çoğunluğu Avrupa Birliği tarafından finanse edildi.

financiada em grande parte pela União Europeia.

Avrupa ülkeleri arasında bir anlaşma gerekli.

É necessário um acordo entre os países europeus.

Avrupa şimdi bir cennet gibi görünüyor.

A Europa parece um paraíso agora.

İngilizce ve Fransızca, Hint-Avrupa dilleridir.

O inglês e o francês são línguas indo-europeias.

Japonca bir Hint-Avrupa dili değildir.

O Japonês não é uma língua indo-européia.

Ülkemin Avrupa Birliği üyesi olmasını istemiyorum.

Não quero que o meu país se torne membro da União Europeia.

Esperanto şimdi, Avrupa Birliği'nin resmî dili olmalı!

Esperanto, idioma oficial da União Europeia, já!

Avrupa Birliği'nin dil politikası hakkındaki görüşün nedir?

Qual é a sua opinião sobre o política linguística da União Europeia?

Londra Avrupa Birliği'nde kalmak için oy kullandı.

Londres votou a favor da permanência na Comunidade Europeia.

Birçok Avrupa kuşu kışı Afrika'nın kuzeyinde geçirir.

Muitas aves europeias hibernam no norte da África.

Afrika'nın birçok kısmı Avrupa ülkeleri tarafından sömürgeleştirildi.

Muitas partes da África foram colonizadas por países europeus.

İngiltere Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandı.

A Grã-Bretanha votou por sair da União Europeia.

Fakat İngiltere, 1973’te Avrupa Birliği’ne katıldıktan sonra,

Mas depois da Grâ-Bretanha juntar-se a União Europeia em 1973,

Napolyon ta Ural Dağları'na kadar tek bir Avrupa istiyordu.

Napoleão queria uma Europa até aos montes Urais.

Avrupa da Amerika da o kadar virüs belası varken

Embora existam tantos vírus na Europa e na América

Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin

O, Avrupa arabalarının Amerikan arabalarından daha iyi olduğunu düşünüyor.

Ela pensa que os carros europeus são melhores que os carros americanos.

İngiltere'nin Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandığına inanamıyorum.

Não consigo acreditar que a Grã-Bretanha tenha votado por abandonar a Comunidade Europeia.

İngiltere Almanya'dan sonra, Avrupa Birliği'nin ikinci en büyük ekonomisidir.

A Grã-Bretanha é a maior economia da Comunidade Europeia, depois da Alemanha.

Avrupa en kanlılara tanıklık etmek üzereydi Napolyon Savaşları günü savaşı.

A Europa estava prestes a testemunhar a mais sangrenta dia de luta das guerras napoleônicas.

Yaklaşık üç yüzyıldır Avrupa, ölüme karşı tavırları onlara tehlikeli bir üstünlük

Por quase três séculos, a Europa foi aterrorizada por guerreiros escandinavos, cuja

1 Temmuz 2013 tarihinde, Hırvatça, Avrupa Birliği'nin yirmi dördüncü resmi dili oldu.

Em 1º de julho de 2013, o croata se tornou a vigésima quarta língua oficial da União Europeia.

- Kara ölüm 1348 ve 1350 arasında Avrupa nüfusunun en az üçte birini sildi.
- Kara ölüm 1348 ve 1350 arasında Avrupa nüfusunun en az üçte birini yok etti.

A peste negra exterminou pelo menos um terço da população da Europa entre 1348 e 1350.

Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.

A lógica e o bom senso sugerem que a Rússia, a União Europeia e os Estados Unidos devam atuar juntos.

Avrupa Birliği'nin en zengin ülkesi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en zengin eyaletten daha mı zengindir?

O país mais rico da União Europeia é mais rico do que o estado mais rico dos Estados Unidos?

Göç ile ilgili kaygı Büyük Britanya'nın Avrupa birliğinden ayrılmak için oy verme nedenlerinden biridir.

A preocupação com a imigração foi uma das razões pelas quais a Grã-Bretanha votou por sair da Comunidade Europeia.