Translation of "Vardır" in Portuguese

0.011 sec.

Examples of using "Vardır" in a sentence and their portuguese translations:

- Allah vardır.
- Tanrı vardır.

Deus existe.

Allah vardır.

Deus existe.

Günümüzde hala vardır

hoje ainda existem

Anlaşılamayan algıları vardır

eles têm percepções incompreensíveis

Çok para vardır.

Há muito dinheiro.

Herkesin hataları vardır.

Todo mundo tem defeitos.

Kuşların kanatları vardır.

- Pássaros têm asas.
- Os pássaros têm asas.

Duvarın kulakları vardır.

A parede tem ouvidos.

Onun cesareti vardır.

- Ele tem coragem.
- Ele tem culhão.

Duvarların kulakları vardır.

As paredes têm ouvidos.

Umarım sigortan vardır.

Espero que tenha seguro.

Birçok başkaları vardır.

Há muitos outros.

Belki umut vardır.

Talvez haja esperança.

Sessizlikte kuvvet vardır.

Silêncio é força.

Hâlâ sorunlar vardır.

Ainda há problemas.

Herkesin sırları vardır.

Todos têm segredos.

Diplomaların değeri vardır.

Diplomas costumavam ter valor.

İntikamın sonuçları vardır.

- Quando a posição difere, o interesse da pessoa difere.
- A vingança tem consequências.

Sessizliğin gücü vardır.

O silêncio tem força.

- Birçok çeşit kahve vardır.
- Birçok tür kahve vardır.

Existem muitos tipos de café.

- Hristiyanlığın birçok taraftarı vardır.
- Hristiyanlığın birçok izleyicisi vardır.

O cristianismo tem muitos seguidores.

- Jüpiter'in 16 ayı vardır.
- Jüpiter'in 16 uydusu vardır.

Júpiter tem 16 luas.

- Onun üç çocuğu vardır.
- Onun üç tane çocuğu vardır.

Ele tem três filhos.

- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.

- Coelhos têm orelhas grandes.
- Os coelhos têm orelhas compridas.

Günümüzde yine hala vardır

Ainda existe hoje

Nötr olmada fayda vardır

É bom ser neutro

Birde hatasız kullar vardır

também existem servidores sem erros

Bunlardan toplumda bolca vardır

existem muitos na sociedade

İnsanların iki ayağı vardır.

O homem tem dois pés.

Meyvelerin içinde tohumları vardır.

As frutas contêm sementes.

Holde bir telefon vardır.

Tem um telefone no corredor.

Dedektifin birçok macerası vardır.

O detetive tem muitas aventuras.

Kelimenin değişik anlamları vardır.

A palavra tem vários significados.

Her insanın hataları vardır.

Todos têm seus defeitos.

Onun kısa saçı vardır.

Ela tem cabelo curto.

Onun 2.000 kitabı vardır.

Ela tem 2.000 livros.

Halasının üç kedisi vardır.

- Sua tia tem três gatos.
- A tia dele tem três gatos.

Latincede beş çekim vardır.

Em latim há cinco declinações.

Büyük bir süpermarket vardır.

- Há um grande supermercado.
- Tem um grande supermercado.

Şehrimizde bir kütüphane vardır.

Há uma biblioteca em nossa cidade.

Tom'un kumar borçları vardır.

Tom tem dívidas de jogo.

Herkesin zayıf noktaları vardır.

Todo mundo tem pontos de fraqueza.

Herkes için müzik vardır.

Há música para todos os gostos.

İnsanların zayıf hafızaları vardır.

As pessoas têm memória curta.

Herkesin, işbirliğine ihtiyacı vardır.

Todos precisam trabalhar juntos.

Her zaman yarın vardır.

Sempre há o amanhã.

Ailemizin İspanyol kökleri vardır.

Nossa família tem um antepassado espanhol.

İnsanların iki bacağı vardır.

Os seres humanos têm duas pernas.

Tom'un balık alerjisi vardır.

Tom tem alergia a peixe.

Interlinguanın beş ablası vardır.

Interlíngua tem cinco irmãs mais velhas.

Her kuralın istisnaları vardır.

Em toda regra há exceções.

Her zaman istisnalar vardır.

Sempre há exceções.

Mars'ta da kediler vardır.

Também há gatos em Marte.

Bir kuşun kanatları vardır.

- Um pássaro tem asas.
- Pássaros têm asas.

Üç erkek kardeşi vardır.

Ele tem três irmãos.

Onun uzun bacakları vardır.

Ele tem pernas longas.

Tavşanların uzun kulakları vardır.

Os coelhos têm orelhas compridas.

Japonların koyu gözleri vardır.

- Os japoneses têm olhos negros.
- Os japoneses têm olhos escuros.

Umarım yeterli zamanımız vardır.

- Eu espero que nós tenhamos tempo o bastante.
- Espero que nós tenhamos tempo o bastante.
- Eu espero que tenhamos tempo o bastante.
- Espero que tenhamos tempo o bastante.

Fillerin iki kulağı vardır.

Os elefantes têm duas orelhas.

İzlanda'da birçok yanardağ vardır.

- A Islândia tem vários vulcões.
- A Islândia tem muitos vulcões.
- Há muitos vulcões na Islândia.

Odamın iki penceresi vardır.

Meu quarto tem duas janelas.

Hayvanların çoğunun kafatası vardır.

A maioria dos animais possui caixa craniana.

Yeryüzünde yedi kıta vardır.

Na Terra há sete continentes.

Zenginin birçok arkadaşı vardır.

Os ricos têm muitos amigos.

Kışın çok karımız vardır.

Temos muita neve no inverno.

Her yasanın istisnası vardır.

Toda regra tem uma exceção.

Güzel çiçeklerin dikenleri vardır.

As flores mais belas têm espinhos.

Hayatta bazı öncelikler vardır.

Há algumas prioridades na vida.

Annemin bir çifti vardır.

Minha mãe tem um casal.

Boston'un bir metrosu vardır.

Há metrô em Boston.

Belki başka nedenler vardır.

- Talvez existam outras razões.
- Talvez haja outras razões.

Her avantajın dezavantajı vardır.

Cada vantagem tem sua desvantagem.

Bütün uçakların kanatları vardır.

Todos os aviões possuem asas.

Bütün kuşların kanatları vardır.

Todos os pássaros possuem asas.

Hepimizin karanlık sırları vardır.

Todos nós temos segredos obscuros.

Pelikanların büyük gagaları vardır.

Os pelicanos têm bicos grandes.

Çocukların sevilmeye ihtiyacı vardır.

As crianças precisam de amor.

Asya'da kaç ülke vardır?

Quantos países há na Ásia?

Afrika'da kaç ülke vardır?

Quantos países há na África?

Akreplerin sekiz bacağı vardır.

Os escorpiões possuem oito patas.

Avrupa'da kaç ülke vardır?

Quantos países existem na Europa?

Örümceklerin sekiz bacağı vardır.

- As aranhas possuem oito patas.
- As aranhas têm oito patas.

Her rüyanın anlamı vardır.

Todo sonho tem um sentido.

Tom'un bir ablası vardır.

Tom tem uma irmã mais velha.

Buzdolabında bir şişe vardır.

Há uma garrafa na geladeira.

Ay'da birçok krater vardır.

Existem muitas crateras na Lua.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

Mulheres de verdade têm curvas.

Burada iki pul vardır.

Aqui estão dois selos.

Fillerin uzun hortumları vardır.

Os elefantes têm trombas compridas.

Almanya'da parlamenter demokrasi vardır.

A Alemanha é uma democracia parlamentária.

Çeşitli türlerde kahve vardır.

- Existem muitos tipos de café.
- Há diversos tipos de café.

Sınıfımızda kırk öğrenci vardır.

Há quarenta alunos na nossa classe.

Herkesin bir fiyatı vardır.

Todos têm seu preço.

Bir başlangıç sinyali vardır.

Há um sinal de início.

Her şeyin limiti vardır.

Tudo tem seu limite.

Gönüllülere acil ihtiyaç vardır.

Há uma necessidade urgente de voluntários.