Translation of "Sağlayan" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Sağlayan" in a sentence and their portuguese translations:

Görüntülü konferans sağlayan bir kuruluş

uma organização que fornece videoconferência

Sağlayan İskandinav savaşçılar tarafından terörize edilmişti .

atitude em relação à morte lhes deu uma vantagem perigosa.

Halet Çambel Hitit hiyerogliflerinin çözülmesini sağlayan kişi

Halet Çambel A pessoa que fez a dissolução dos hieróglifos hititas

Vikinglere ölümcül üstünlük sağlayan bir şey daha var mıydı?

Havia algo mais que deu aos vikings sua vantagem letal?

Doğa her sayfada büyük bir içerik sağlayan tek kitaptır.

A naturaleza é o único livro que oferece um conteúdo valioso em todas as suas folhas.

Bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi

Desta vez, as críticas chegaram às pessoas que ganharam a vida na classe média

Kedi Güvenliği Ders Bir: Asla koşmayın... Çünkü sizi kovalamasını sağlayan bir içgüdü devreye girer.

Segurança felina básica: Nunca corras... Porque causa uma resposta instintiva de ter de perseguir e apanhar.

Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.

Sempre que ocorre um acidente, a primeira coisa que os médicos procuram é uma pulseira, colar ou algum acessório que possa fornecer alguma informação sobre a vítima.