Translation of "Ediyorsun" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Ediyorsun" in a sentence and their polish translations:

Gevezelik ediyorsun.

Jesteś pepla.

Müdahale ediyorsun.

Wtrącasz się.

Ödülü hak ediyorsun.

Zasługujesz na nagrodę.

Her zaman şikâyet ediyorsun.

- Ty zawsze narzekasz.
- Wiecznie narzekasz.

Sen beni mutlu ediyorsun.

Uszczęśliwiasz mnie.

Ne hakkında endişe ediyorsun?

Czym się martwisz?

"Niye teşekkür ediyorsun?"dedim.

Za co mi dziękujesz?

Bunu inkar mı ediyorsun?

Odrzucasz to?

Ama sonra fark ediyorsun ki

Ale wtedy zdajesz sobie sprawę,

Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.

Przestań! Sprawiasz, że czuje się niezręcznie!

Tek başına mı seyahat ediyorsun?

Podróżujesz samemu?

Ama aşılmaz bir çizginin varlığını fark ediyorsun.

Ale nie możesz przekroczyć pewnej granicy.

- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmak niyetindesin?

Co zamierzasz zrobić?

- Ne yapmayı planlıyorsun?
- Ne yapmaya niyet ediyorsun?

Co zamierzasz zrobić?

- Neden rahatsız ediyorsun?
- Niye kafana takıyorsun ki?

- Po co się trudzisz?
- Po co zawracasz sobie głowę?

- Benimle dalga mı geçiyorsun?
- Benimle alay mı ediyorsun?

Żartujesz sobie ze mnie?

Çok önemli olmayan bir şey hakkında neden endişe ediyorsun?

Dlaczego martwisz się czymś, co nie jest aż tak istotne?

Bu vahşi hayvanların hayatlarının ne kadar hassas olduğunu fark ediyorsun.

Masz poczucie, jak delikatne są dzikie zwierzęta.

Ama gariptir ki onlara yaklaştıkça birçok açıdan çok benzediğimizi fark ediyorsun.

Ale, co dziwne, gdy się do nich zbliżasz, zdajesz sobie sprawę, że jesteśmy do siebie bardzo podobni.