Translation of "Rahatsız" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Rahatsız" in a sentence and their japanese translations:

- Seni rahatsız ediyor muyum?
- Rahatsız ediyor muyum?

お邪魔ではありませんか。

Ortam rahatsız ediciydi.

雰囲気がいやだった。

Rahatsız edilmeyi sevmem.

私は邪魔されたくない。

Onu rahatsız ettik.

私たちは彼の邪魔をした。

Seni rahatsız etmeyeceğim.

あなたを困らせるつもりはありません。

Gözlerim rahatsız oldu.

目がチカチカします。

Onu rahatsız etmeyin.

彼女の邪魔をするな。

Tom rahatsız olmuştu.

- トムは苛立っていた。
- トムはイライラしていた。
- トムはイラついていた。

Bu çok rahatsız.

とても気持ち悪いです。

Tom'u rahatsız etmeyin.

- トムを困らすんじゃない。
- トムに迷惑をかけるな。

- Sizi rahatsız etmediğimi umuyorum.
- Umarım sizi rahatsız etmiyorumdur.

お邪魔じゃないでしょうか。

- Mike rahatsız edilmemesini istedi.
- Mike rahatsız edilmemesini rica etti.

マイクはじゃまをしないでくれと頼んだ。

Bebeğin ağlamasından rahatsız oldum.

赤ん坊に泣かれた。

Sizi ne rahatsız ediyor?

どこか悪いんですか。

Lütfen beni rahatsız etme.

どうか私に気を使わないで下さい。

Haberden çok rahatsız oldum.

その知らせにひどく悩んだ。

Gürültü bebeği rahatsız etti.

その音に赤ん坊はおびえた。

Haber bizi rahatsız ediyor.

そのニュースが気にかかる。

Onun söylediğinden rahatsız olmayın.

彼がいったことは気にするなよ。

Gürültü uykusunu rahatsız etti.

騒音が彼の睡眠を妨げた。

Kimseyi rahatsız etmemeye çalışıyorum.

誰にも迷惑をかけないようにします。

Gürültü beni rahatsız ediyor.

騒音でこまっている。

Uyurken onu rahatsız etme.

彼女の睡眠の邪魔をするな。

Beni rahatsız etmeyi bırak.

嫌がらせはやめて。

Bu beni rahatsız ediyor.

これは頭にくる。

Sizi rahatsız ettiysem üzgünüm.

お邪魔だったらすいません。

Sıcak havadan rahatsız olmam.

僕は暑い天気も気にならない。

Çalışırken beni rahatsız etmeyin.

- 勉強中に邪魔をしないでくれ。
- 私の勉強の邪魔をしないでくれ。

Rahatsız ettiğim için üzgünüm.

- 迷惑をおかけして申し訳ありません。
- ご迷惑をかけてすみません。
- ご迷惑をおかけしてすいません。
- お手を煩わせて申し訳ありません。
- お手数をおかけしてすみません。

Biri onu rahatsız ediyordu.

誰かが彼を悩ませていた。

O bekletilmekten rahatsız oldu.

彼女は長く待たされていらいらしていた。

Babanı rahatsız etmeyi kes.

お父さんを困らせるのはおよしなさい。

Tom okurken rahatsız etmeyin.

- トムが本を読んでいる間は邪魔をしてはいけない。
- トムが本を読んでいるときは邪魔をしてはいけない。
- トムが本を読んでるときは邪魔しないでね。

Radyo sesler tarafından rahatsız edilmektedir.

ラジオに雑音が入る。

Küçük şeylerle onu rahatsız etmeyin.

つまらないことで彼を困らせるな。

Haber onu çok rahatsız etti.

その知らせはひどく彼女を心配させた。

Çocuk sorularla onu rahatsız etti.

その子供は彼にうるさく質問して困らせた。

Gürültü, benim uykumu rahatsız etti.

その音が睡眠を妨げた。

Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.

僕は君の邪魔をしないよう、君を訪れなかったのです。

O, sorularla onu rahatsız etti.

彼は彼女にうるさく質問して困らせた。

O, kaybolmuş ve rahatsız hissetti.

彼は当惑して落ち着きませんでした。

Onun davranışı bizi rahatsız ediyor.

彼の振る舞いは私たちを悩ませる。

O, haberden rahatsız olmuş görünüyordu.

彼女はその知らせで困っているようだった。

Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.

止めて!あなたは彼女の気分を害してるわ。

İşteyken rahatsız edilmeye tahammül edemiyorum.

仕事の邪魔をされるのにたえられない。

Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.

彼の顔を見るといらいらしているのがわかった。

Sizi rahatsız etmiyorum, değil mi?

お邪魔じゃないでしょうか。

Pahalı bir restoranda rahatsız hissettim.

私はその高級なレストランで場違いな感じがした。

Çocuk onu sorularla rahatsız etti.

子供は彼が質問で迷惑した。

Sigara içmeniz beni rahatsız etmiyor.

あなたがたばこを吸ってもかまわない。

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.

ご迷惑をおかけして申し訳ございません。

Bu kazak boynumu rahatsız ediyor.

このセーター、首のところがチクチクする。

Yağmurda yürümek beni rahatsız etmez.

私は雨の中を歩くのは気にならない。

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.

ご面倒をかけてすいません。

Kötü koku beni rahatsız etti.

いやな匂いで私気持ち悪くなった。

Affedersiniz. Sizi rahatsız etmek istememiştim.

ごめんね。あなたに迷惑をかけるつもりはなかったのよ。

- Sizi bir süre rahatsız edebilir miyim?
- Bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?
- Ben bir an için sizi rahatsız edebilir miyim?

- ねえ、ちょっといい?
- 少しよろしいですか?

Kadın burada rahatsız bir durumda ve

女はというと 苦しい姿勢でいます

Bu, rahatsız edici olmaya başlasa bile.

その痛みと共存する意志を持ち

Rahatsız edici görüntü için özür diliyorum.

少し気持ち悪いかもしれませんが ご容赦ください

Beni otelden almak için rahatsız olmayın.

- わざわざホテルまで車で来ていただくには及びません。
- わざわざホテルまで迎えに来ていただくには及びません。

Fred, karısının dırdırından çok rahatsız idi.

奥さんのがみがみ小言にフレッドさんは大弱りの体であった。

Tren grevi beni hiç rahatsız etmedi.

列車のストにはまったく困りませんでした。

Onlar meşgulse onları rahatsız etmek istemiyorum.

忙しくしているなら彼らの邪魔をしたくはない。

Onun bencilliğinden sık sık rahatsız oluyorum.

彼女のわがままにはしばしば苛々する。

Onu rahatsız etmemek için dikkatli olmalısın.

- 彼を困らせないように気をつけないといけないよ。
- 彼は困らせないように気をつけないといけない。

Başkalarını rahatsız etmemek için sessizce çalışın.

他人の迷惑にならないように静かに仕事をしなさい。

Onun beni rahatsız etmesine izin vermem.

気にしないようにしているんだ。

Çocuklar sık sık ebeveynlerini rahatsız ederler.

子供はしばしば両親を悩ます。

Çok fazla yiyerek mideni rahatsız etme.

食べ過ぎておなかを壊すなよ。

Bir şey seni rahatsız ediyor mu?

- 何かお困りですか?
- 困った事でもあったの?

Konuşurken sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.

- お話中失礼します。
- お話し中すみません。
- お話し中失礼します。
- お話し中、申し訳ありません。

Dün gece sivrisinekler tarafından rahatsız edildim.

私は昨晩蚊になやまされた。

Sen bizi rahatsız etmemek için saygılıydın.

私たちのじゃまをしなかったとはあなたも察しがよかった。

Son günlerde o beni rahatsız ediyor.

最近、彼は私を困らせている。

Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.

- ご迷惑をかけて本当にすみません。
- ご迷惑をおかけし、本当に申し訳ありません。
- ご迷惑をおかけし、本当に申し訳ありませんでした。

Ben bu haberden derinden rahatsız oldum.

このニュースを聞いて非常に動揺した。

Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.

いいかげんにしてくれよ。忙しいんだ。

Radyoyu açmam sizi rahatsız eder mi?

ラジオをつけてもご迷惑ではないでしょうか。

Ufak tefek şeylerle beni rahatsız etmeyin.

そんなささいなことで私を悩まさないでくれ。

Öğrenciler aptalca sorularla öğretmeni rahatsız etti.

生徒たちはくだらない質問で先生を困らせた。

Tom Mary'yi çalışırken rahatsız etmek istemedi.

メアリーが勉強をしている間、トムは彼女の邪魔をしたくなかった。

Beni rahatsız etmeyi bırak. Ben meşgulüm.

邪魔しないでよ。忙しんだから。

- Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sizi bu kadar rahatsız ettiğim için özür dilerim.

大変ご迷惑をおかけして申し訳ありません。

Hayatımın çoğunda beni rahatsız eden adamlara benzeyen,

人生の大半を こういう男性に 怯えながら生きてきました

Bilemiyorum, bence oldukça rahatsız edici bir durum.

私にはすごく 気にかかる状況です

Ama rahatsız edilir veya kışkırtılırlarsa kendilerini savunurlar.

脅威を感じた時に 自分を守るだけだ

Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..

人の迷惑をしっていながら大声で話している。

Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.

たいへんお手数をおかけしまして申し訳ございません。

Sizi çok sık rahatsız ettiğim için üzgünüm.

毎度お手数をおかけして申し訳ありません。

O daha az rahatsız edici olmaya çalıştı.

- 彼はでしゃばらないようにしよう。
- 彼はでしゃばらないようにしようとした。

- O, ses tarafından sinirlendirildi.
- Sesten rahatsız olmuştu.

彼はその音にいらいらしている。

Fred yüksek sesli müzik duyduğunda, rahatsız olur.

騒々しい音楽を聞くとフレッドは頭にくるんだ。