Translation of "Söyleyemem" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Söyleyemem" in a sentence and their japanese translations:

Ben söyleyemem.

何とも言えない。

Sana söyleyemem.

それについてはあんたには言えやしないよ。

Sana yalan söyleyemem.

- 君には嘘をつけない。
- 君には嘘はつけないよ。

Emin olarak söyleyemem.

何とも言えないな。

Rastgele bir şey söyleyemem.

いますぐは何も申し上げられません。

Onların arasındaki farkı söyleyemem.

それとこれを区別できない。

Şimdi hiçbir şey söyleyemem.

今のところなんともいえない。

Emeklilik hakkında mutlu olduğumu söyleyemem.

- 退職して幸福とはいえない。
- 退職して嬉しいとはいえない。

Şu anda bir şey söyleyemem.

現段階では何もお話しできません。

Size ne zaman biteceğini söyleyemem.

詳しくはわかりません

Nerede yaşadığını kesin olarak söyleyemem.

私は彼がどこに住んでいるのかは確実にはいえない。

İlk olarak kimin geleceğini söyleyemem.

誰が一番に着くか私には分かりません。

Ben sana her şeyi söyleyemem.

全てをお話しすることはできません。

Sebebini biliyorum fakat sana söyleyemem.

理由は知っているけど、君に教えることはできないよ。

Sana söyleyemem. Bu bir sır.

- 秘密だから言えないよ。
- 言えないな。秘密だもん。

Yarın yağmur yağıyor olup olmayacağını söyleyemem.

明日は雨が降っているのかどうかわからない。

Niçin onun okula gelmediğini sana söyleyemem.

なぜ彼女が学校を休んだのか説明ができません。

Mary'nin söylediği kadar iyi şarkı söyleyemem.

私はメアリーが歌ったほど上手には歌えない。

Kelimenin nasıl telaffuz edildiğini sana söyleyemem.

私はその語の発音の仕方をあなたに教えられない。

Dün gece ne yaptığımızı sana söyleyemem.

昨夜何をしたかは言えない。

Hastanın iyileşeceğine dair kesin bir şey söyleyemem.

患者が確かに直るとは私は申しません。

"Sen Tom'u tanıyorsun, değil mi?" "Tanıdığımı söyleyemem."

「トムって知ってるでしょ?」「『知ってる』とは言えないな。」

Bunu ne kadar süredir beklediğimi sana söyleyemem.

これをどれだけ待っていたことか。

Dün başıma gelen her şeyi sana söyleyemem.

昨日私の身に起こったことを全部は話せない。

Ne kadar süreceğini sana tam olarak söyleyemem.

どれくらいの時間がかかるのか、正確なところは申し上げかねます。

Ama yolcuların o kadar da iyi olduğunu söyleyemem.

しかし 乗客はそうではなかったのです

Onun hikayesinin ne kadar çok gerçek olduğunu söyleyemem.

彼の話がどこまで本当か私にはわからない。

Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.

私にはトムとトムの弟との区別がつかない。

Tüm yardımını ne kadar çok takdir ettiğimi söyleyemem.

あなたのお力添えにどれだけ感謝すればよいのか、言葉では言い表せません。

Şimdi ona söyleyemem. Artık o kadar basit değil.

もう彼女には言えないよ。そんなに単純なことではなくなってきたからね。

Ne zaman geleceğini söyleyemem, ama o geldiğinde elinden geleni yapacaktır.

- 彼が何時来るか分からないが、彼は最善を尽くすだろう。
- 彼がいつ来るかわからないが、来れば最善を尽くすだろう。