Translation of "Arasındaki" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Arasındaki" in a sentence and their japanese translations:

Arasındaki karizma uçurumunu vurguladı .

間のカリスマ性の隔たりを浮き彫りにしました 。

Efsaneleri arasındaki yerini sağlamıştır

Onlar arasındaki aralık daraldı.

両者の溝が狭まった。

İkisi arasındaki farkı açıklayamam.

私はそれら2つの違いが説明できない。

Onların arasındaki farkı söyleyemem.

それとこれを区別できない。

Ne yaptığım arasındaki farkı özdeşleştirdiğimde

自分の価値観に基づいた行動の 違いを理解すれば

Nehir iki ülke arasındaki akmaktadır.

その川は両国の間を流れている。

Bu ikisi arasındaki farkı açıklayamam.

- 私はそれら2つの違いが説明できない。
- その二つの違いを説明できません。

Havaalanıyla otel arasındaki uzaklık nedir?

空港からホテルまでどのくらいありますか。

Onların arasındaki farkı fark etmedim.

- 私はそれらの違いに気づかなかった。
- 私は、その二つの違いが分かっていなかった。

Veya "Büyük nesiller arasındaki bölünmeyi aşmak."

「世代間の大分断を解決するには」など

Örneğin burada Çin ve ABD arasındaki

これは中国とアメリカですが

Dünya ve Mars arasındaki mesafe bu --

距離は遙かに遠くなります

Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.

それは私が初めて他人の中で過ごした夜でした。

Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.

科学者は惑星間の距離を容易に計算できる。

Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.

リーダーたちの不和が不健全なセクショナリズムをもたらした。

Aslanlar ve leoparlar arasındaki fark nedir?

ライオンとヒョウの違いは何ですか。

İki fikir arasındaki zıtlık çok belirgin.

その二つの考えの対照は非常に際立っている。

O kurallar öğrenciler arasındaki hoşnutsuzluğu artırdı.

その規則が学生の間の不満を強くした。

İki sürüm arasındaki fark açık değil.

その2つのバージョンの違いははっきりしていない。

A ve B arasındaki fark nedir?

AとBの違いは何ですか。

Onların ikisi arasındaki ilişkiler nasıl gidiyor?

二人の関係はどう行ったものなのですか。

Ren, Fransa ve Almanya arasındaki sınırdır.

ライン川はフランスとドイツの境界線である。

Onlar ağaçların arasındaki şu evde yaşarlar.

- 彼らは木立の間のその家に住んでいる。
- 彼らは木立の間にある、あの家に住んでいる。

Şehir ve kasaba arasındaki fark nedir?

市と町の違いは何?

Dinler arasındaki uzlaşma dünya barışının temelidir.

宗教間の和解は、世界平和の礎である。

Lahana ve marul arasındaki fark nedir?

キャベツとレタスって何が違うの?

Din ve felsefe arasındaki fark nedir?

- 宗教と哲学の違いはどこにあるのですか?
- 宗教と哲学ってどこが違うんですか?
- 宗教と哲学ってどう違うんですか?
- 宗教と哲学は何が違うのですか?
- 宗教と哲学の違いは何ですか?
- 宗教と哲学の違いって何なんですか?

Mayalanma ve çürüme arasındaki fark nedir?

発酵と腐敗の違いは何ですか?

Bunun ve şunun arasındaki fark nedir?

- これとそちらとの違いは何だい。
- これとあれとの違いは何ですか。

Bu beş kişi arasındaki ilişkiler karmaşıktır.

あの5人の関係は、ややこしい。

İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.

二国間の貿易は着実に増加している。

Iaido ve Kendo arasındaki fark ne?

剣道と居合道の違いは何ですか?

- New York ve Londra arasındaki uzaklık ne kadardır?
- Newyork ve Londra arasındaki mesafe nedir?

ニューヨークとロンドンの間の距離はいくら?

Öğrenme esnasında, beyin nöronlar arasındaki bağlantıları değiştirebilir.

学習の過程で 脳はニューロン間の 結合のあり方を変えます

3000 saat gözleyicisi arasındaki fark paha biçilemez.

やる気のない3千人では大違いです

Memeliler arasındaki en düşük sindirim oranına sahipler.

哺乳類の中で消化スピードが 一番遅いんです

Tom, Irak ve İran arasındaki farkı bilmiyor.

- トムはイラクとイランの違いがわからない。
- トムはイラクとイランの違いを知らない。

Taklit ve gerçek elmaslar arasındaki fark nedir?

偽物のダイヤと本物とはどう違うのですか。

Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz.

我々は日米間の友好関係を維持しなければならない。

Doğru ve yanlış arasındaki farkı biliyor musun?

君に善悪の区別ができるのか。

Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.

夫婦間の関係は愛情に基づくものでなければいけない。

Mikroskop ve teleskop arasındaki farklılığı biliyor musun?

- 顕微鏡と望遠鏡の違いがわかりますか。
- 顕微鏡と望遠鏡の違い、分かってる?

O, doğru ile yanlış arasındaki farkı bilmiyor.

彼は善と悪の区別がわからない。

Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur.

この川が二つの県の境界になっている。

Tom güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.

トムは自信と傲慢の違いが分かっていない。

Bu iki resim arasındaki farkı söyleyebilir misin?

これら2つの絵の違いがわかりますか。

Gürültü ve ses arasındaki farkı kim çevirebilir?

noise と sound の違いを誰が翻訳できるというんだ。

Öğretmen iki öğrencinin arasındaki kavgaya müdahale etti.

先生が二人の学生の口論を取り成した。

Ve konuklar arasındaki etkileşimin nasıl işleyeceğini şansa bırakır.

そして 参加者がどう関わり合うかは ほぼ偶然任せです

Anne ve çocuk arasındaki ten duvarının kalktığı andır,

母子の間で皮膚の障壁がなくなってしまう 瞬間のようなものです

Kabullenme ve umut arasındaki gergin problemi nasıl çözmeliyiz?

受容と希望の間の葛藤に どう対処すべきか?

Idman ve yarışma arasındaki açığı kapayarak gözler üzerimizdeyken

練習と本番の違いを 出来るだけ小さくする事で

O, tavan arasındaki farelerden kurtulmak zorunda olduğunu söylüyor.

屋根裏部屋のネズミを退治しなくてはと彼はいっている。

İki öğrenci arasındaki fikirlerde büyük bir boşluk var.

2人の生徒の意見には大きな隔たりがある。

İki ev arasındaki yol kar tarafından bloke edildi.

2軒の家の間の道は雪で閉ざされていた。

Mini etek ve mikro etek arasındaki fark nedir?

- ミニとマイクロミニの違いって何?
- ミニスカートとマイクロミニスカートの違いは何ですか。

Bir arkadaş ve bir sevgili arasındaki fark nedir?

友達と恋人の違いって何なんだろう。

Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.

裕福な人々と貧しい人々との格差はますます広がっている。

Onun ve onun arasındaki dostluk gitgide aşka dönüştü.

徐々に、彼と彼女の友情は愛情に変わった。

Tom ve Mary arasındaki işler istenilen sonucu vermedi.

トムとメアリーは上手く行かなかった。

Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?

村と町の違いはなんでしょうか。

Sadece bunu siz ve gerçekliğin arasındaki bir engel yapmayın.

ただ それがあなたと現実の間の 障害にならないようにしてください

Bu, ABD ve Rusya arasındaki soğuk Bering Denizi derinlerinde

プリビロフ諸島は アメリカとロシアの間のベーリング海にある

Lastikler lastik ve yol yüzeyi arasındaki sürtünme nedeniyle yıpranır.

タイヤはゴムと路面の摩擦によってすり減る。

Sendika ve yönetim arasındaki anlaşmazlık bir greve yol açabilir.

労働側と経営側の意見不一致はストライキに行きつくかもしれない。

Çoğu Avrupalı, Japon ve Çin milletleri arasındaki farkı söyleyemez.

たいていのヨーロッパ人は日本人と中国人の区別が付かない。

Tom ucuz şarap ve pahalı şarap arasındaki farkı açıklayamıyor.

- トムは高価なワインと安いワインの違いを説明できない。
- トムは高級ワインと安物ワインの違いが説明できない。

Çocuk olsa da, doğru ile yanlış arasındaki farkı bilir.

子どもであっても善悪の区別はできる。

Bu Japon nezaketi ve Amerikan nezaketi arasındaki farktan kaynaklanmaktadır..

これは日本の礼儀正しさとアメリカの礼儀正しさとの間の違いによるものです。

Bir Amerikalı ve bir Kanadalı arasındaki farkı söyleyebilir misin?

あなたはアメリカ人とカナダ人の違いが分かりますか。

Tom, pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı söyleyemez.

- トムは高価なワインと安いワインとの違いが分からない。
- トムは高価なワインと安いワインの区別がつかない。
- トムは高級なワインと安物のワインの違いが分からない。

Tom pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı tadamaz.

- トムは高いワインと安いワインの味を利き分けることができない。
- トムには高いワインと安いワインの味の違いがわからない。

- Tokyo ve Osaka arasındaki mesafenin yaklaşık on kilometre olduğunu duydum.
- Tokyo ve Osaka arasındaki mesafe yaklaşık 10 kilometreymiş diye duydum.

東京・大阪間の距離は10キロぐらいと聞きました。

- Dün Hanshin Kaplanları ve Tokyo Devleri arasındaki maçı izledin mi?
- Dün Hanshin Tigers ile Tokyo Giants arasındaki maçı izledin mi?

昨日の阪神巨人戦を見たかい。

13 ila 18 yaş arasındaki ergenlerin çocuk ve yetişkinlere göre

13~18歳の若者が

Ve ikisi arasındaki ilişki daha çok tek yönlü hale geldi.

二者の関係は 一方通行になりました

Fiyat artışları reel ve nominal büyüme oranları arasındaki farkı açıklar.

実質成長と名目成長率の差は物価上昇を意味する。

Japonya ve diğer ülkeler arasındaki farklılığın nedenlerinden biri eğitime bakışlarıdır.

その理由の一つには、日本と他の国の間に見られる教育に対する考え方の違いである。

Bay Jones, İngiliz ve Amerikan kullanımları arasındaki nüanslara çok duyarlıdır.

ジョーンズ先生は英米の語法の微妙な違いにとても敏感である。

Bu iki etnik grup arasındaki tutum farklılıklarını tanımlamak yeterli değildir.

この2つのエスニック・グループの態度の相違点を記述するだけでは十分ではない。

İki ülke arasındaki bu anlaşmazlıklar, uluslararası hukuka uygun olarak çözülmelidir.

こうした2国間の紛争は、国際法に従って解決されなければならない。

Ama bugüne kadar ikisi arasındaki güçlü bağı göstermede başarısız oldular.

今のところ それらの 強い関連性は見つかっていません

Bana siyah çay ve yeşil çay arasındaki farkı tanımlayabilir misin?

紅茶と緑茶の違いを私に説明できますか。

Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaşın zirvesinde, Kozmonot

米国とソビエト連邦の間の冷戦の最盛期に、宇宙飛行士

O zamandan beri Kanada ve İran arasındaki diplomatik ilişkiler askıya alındı.

それ以来カナダとイランの国交は断絶している。

Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.

隣の家との境を示す柵がある。

Japonya ve ABD arasındaki mevcut ticaret uyuşmazlığına neyin neden olduğunu düşünüyorsunuz?

現在の日米貿易摩擦の原因は何であると思いますか。

Genel olarak, doktorlar ve hastaları arasındaki iletişim tıbbi tedavinin en önemli kısmıdır.

一般に、医者と患者との間の意思の疎通は治療の最も大切な部分である。

Bir İngiliz olarak, o, İngiliz ve Amerikan kullanımı arasındaki farklara özellikle duyarlı.

英国人なので、彼はとりわけイギリス語法とアメリカ語法の違いに敏感である。

25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.

最もストレスの多い人たちは、25歳から54歳までの男女である。

Thursday adası Avustralya'nın en kuzeyindeki Cape York ve Yeni Gine arasındaki Torres boğazında bulunmaktadır.

木曜島はオーストラリア最北端ヨーク岬とニューギニア島の間のトレス海峡に位置する。

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.

- 1941年の12月に日本とアメリカの間で戦争が勃発した時、私は生まれていなかった。
- 1941年の12月に日米間の戦争が勃発したとき、わたしはまだ生まれていなかった。

En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.

‎干満差が16メートルに ‎なる場所もある ‎潮が引くと潮だまりができる