Translation of "Olarak" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Olarak" in a sentence and their japanese translations:

İlk olarak:

1つ目

Üçüncü olarak:

3つ目

Dördüncü olarak:

4つ目

İkinci olarak,

2番目は—

olarak değerlendirildi .

、NASAの最も上級のエンジニアによって危険すぎる と考えられていました 。

Hem bireysel olarak hem de toplum olarak,

今すぐできることが いくつもあります

2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.

2015という数は二進法で表すと11111011111となる。

- Onu kişisel olarak almayın.
- Kişisel olarak alma.

個人的な話に受け取らないで。

Her birimiz için, ebeveyn olarak, öğretmen olarak, yönetici olarak ve bugün burada

私たちそれぞれの立場ー 親、教師、経営者そして

Şimdi, ilk olarak

まず初めに

Kalıcı olarak azalabilir.

永久的に減少させてしまいかねないのです

Kötü olarak görülür.

悪人と見なされるというわけです

Düzenli olarak, basında

メディアでは 日常的に

İlk olarak durun.

まず 待って

Direkt olarak etkilenecek.

この地域の住民が 直接影響を受けるということです

Tam olarak göremiyordu.

夜空を満喫できずにいました

Tam olarak değil.

そうとも限りません

Ayrıcalıklı insanlar olarak

恵まれた環境にいる私たちは

Ve üçüncü olarak;

3番目は—

Son olarak, kimlik.

最後に アイデンティティです

olarak da popülerdir.

装飾品貿易では とても人気です

Passchendaele olarak hatırlanacaktır.

「パッシェンデールの戦い」としても知られる

Emin olarak söyleyemem.

何とも言えないな。

Fiziksel olarak imkânsız.

まず現実には起こりえない。

Yazılı olarak koyun.

その事を書面にして下さい。

Dâhi olarak tanınır.

彼は天才と言われていた。

Mutlu olarak ölmedi.

彼は幸運な死に方をしなかった。

Tam olarak hatırlamıyorum.

ちゃんと思い出せないんだ。

Asistanın olarak çalışacağım.

僕はあなたのアシスタントとして働きます。

Prensip olarak katılıyorum.

基本的には賛成です。

Başkan olarak atandı.

彼女は議長に指名された。

Tam olarak bilmiyorum.

はっきりとは知らないんだ。

Doğal olarak sinirlendi.

彼が怒ったのも当然だ。

- Elbette.
- Doğal olarak.

当然だよ。

Onu, nörolojik olarak donuk bir çocuk olarak görüyordu.

神経学的に鈍感な子供に 見えたようです

Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.

一般的にいえば、男は女よりも肉体的に強い。

- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.

英語で答えなさい。

Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.

ヨシオは性格は母親に、容貌は父親に似ている。

- John'u kaptan olarak seçtik.
- Biz kaptan olarak John'u seçtik.

私たちはジョンをキャプテンに選んだ。

Mary görünüş olarak annesini benzer, ancak kişilik olarak değil.

メアリーは母親と外見は似ているが性格は似ていない。

O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.

彼女は歌手としては有名ですが、詩人としては知られていません。

- Onu bir şaka olarak söyledim.
- Onu şaka olarak söyledim.

- 冗談だよ。
- 冗談で言ったのよ。

- O, tam olarak benim istediğimdir.
- O tam olarak benim istediğim şeydir.
- İstediğim tam olarak budur.

- 丁度欲しかった物です。
- それね、ちょうど欲しかったの。

Eş anlamlısı olarak etiketleniyordu.

ヒップホップが犯罪者と同等の 汚名を着せられていたわけです

Bize seçim olarak görünmüyor?

思えない様な事があるのは何故でしょう

Onu aktif olarak beslemeliyiz.

積極的に育むことです

Nasıl aktif olarak besleyebiliriz?

よりどころとなる平穏な心を

Dış koşullardan bağımsız olarak

外からの影響を受けない心を

Yahudi bir insan olarak

私はユダヤ系なので

Ve karakterler tam olarak

これを文字通り訳すと

Beşinci ve son olarak,

最後に5つめの原則です

Arz sabit olarak düşüşte.

供給が着実に減少しているのが明らかです

Deneyerek, ölçerek, emin olarak.

確かめて体重をかけて 踏み出す

Onları yemek olarak kullanır

エサとして使う

Onları yem olarak kullanır

エサとして使う

Kaderin bir oyunu olarak

ところが皮肉な 運命のいたずらによって

Duygusal olarak çok mutsuzdum.

心情的にはとても惨めでした

Geleneksel olarak cinsellik eylemini

従来の定義では セックスという行為は

Eşit üye ülkeler olarak,

しかも 各国が対等な立場です

Sonuç olarak da batırırız.

その結果 失敗してしまうのです

olarak düşünmüyoruz, şöyle diyoruz:

捉えていません

Insan olarak değerli olmadığımızı

星屑のようでも 金のようでもなく

Uydu mühendisi olarak çalışıyor.

衛星技術者としての訓練を受けています

Son olarak, Hala'yı tanıyalım.

そして最後にハラです

Böylece bağımsız olarak çalışabilirler.

単独でも機能するのです

Havanın küresel olarak garipleşmesiyle

世界的におかしくなっていく気候

Ama bizler, insanlar olarak,

でも 私たち人間は

Üçüncü olarak moral için.

③士気

Tam olarak saat kaç?

正確な時間は何時ですか。

O haklı olarak popülerdir.

人気があるのも当然だ。

Kiranı peşin olarak ödemelisin.

君は部屋代を前もって払うべきだ。

İstediğim tam olarak bu.

- 丁度欲しかった物です。
- あれはちょうど僕が欲しかったものだ。
- まさにこれが欲しかったんです。

Tam olarak istediğim odur.

それはちょうど私が欲しいと思っているものだ。

Doktor olarak iyi değil.

彼は医者として無能だ。

Balığı çiğ olarak yememeliydin.

- 君はその魚を生で食べるべきではなかった。
- その魚は生で食べちゃ駄目だったんだよ。

Zihinsel olarak yorgun olmalısın.

- 君はきっと精神的に疲れている。
- 精神的に参ってるでしょ。

Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.

靴は一足単位で売っている。

Temel olarak, fikrine katılıyorum.

基本的にあなたの意見に賛成です。

Hobi olarak resim yaparım.

絵を描くのが趣味です。

Duruma ciddi olarak bakıyoruz.

我々は事態を重要視している。

Konuyu genel olarak konuştuk.

我々はその問題を詳細に論じた。

Biz doğal olarak heyecanlandık.

我々が興奮したのは当然だった。

İngilizce ticari olarak yararlıdır.

- 英語は商業において役立つ。
- 英語は商業において役に立つ。

Genel olarak, tasarruflar artıyorlar.

一般的に言って、預金は増加している。

Genel olarak, Japonlar çalışkandır.

一般に日本人は勤勉だ。

İlk olarak Kyoto'ya gidelim.

まず京都にいく。

Tom son olarak vardı.

- トムは一番遅れて着きました。
- トムは最後に到着した。

Kapı otomatik olarak açıldı.

- 戸はひとりでに開いた。
- ドアがひとりでに開いた。

Nakit olarak ödemek istiyorum.

- 私は現金で支払います。
- では、現金で支払います。

Tatlı olarak ne istersin?

- デザートは何になさいますか?
- デザートは何がよいですか。
- デザートに何がよろしいですか。

Onu ücretsiz olarak alabilirsin.

ただで差し上げます。

Elmas doğal olarak serttir.

ダイヤモンドは本来堅いものだ。

Tam olarak söyleyeceğim odur.

- 私の言わんとするところもそこです。
- それを私はいいたかったんだ。

Kolay İngilizce olarak yazılıdır.

それはやさしい英語で書かれている。

Hayvanı canlı olarak yakalamalısın.

その動物を生け捕りにしなければならない。

İkizler tam olarak benziyorlar.

その双子はまったく似ている。

Mektup doğru olarak adreslenmiş.

その手紙の宛名は正しかった。