Translation of "Farkı" in Japanese

0.033 sec.

Examples of using "Farkı" in a sentence and their japanese translations:

Farkı göreceksin.

- あなたは違いが分かります。
- その違いがわかるでしょう。

Farkı görebiliyor musun?

その違いが分かりますか。

Farkı anlıyor musun?

その違いが分かりますか。

Aradaki farkı tekrardan görebilirsiniz.

やはり かなり違いますね

Tüm farkı özgürlük yaratıyor.

自由こそ 重要なのです

Tüm farkı özgürlük yaratıyor

自由こそ 重要であり

Neden? Ne farkı var?

どうして?何が違うの?

İkisi arasındaki farkı açıklayamam.

私はそれら2つの違いが説明できない。

Onların arasındaki farkı söyleyemem.

それとこれを区別できない。

Ne yaptığım arasındaki farkı özdeşleştirdiğimde

自分の価値観に基づいた行動の 違いを理解すれば

Bu ikisi arasındaki farkı açıklayamam.

- 私はそれら2つの違いが説明できない。
- その二つの違いを説明できません。

Onlar arasında kuşak farkı var.

彼らの間には世代の断絶がある。

Onların arasındaki farkı fark etmedim.

- 私はそれらの違いに気づかなかった。
- 私は、その二つの違いが分かっていなかった。

Sadece eğitimdeki farkı %50 kadar azalttı.

最大で約50%しか減らせないのです

Ahtapot izlerinin, deniz kestanesinden farkı ne?

‎タコとブンブクウニの ‎跡の違いは?

Umarım farkı görecek kadar beynin vardır.

君にその違いがわかるくらいの頭があってほしいなあ。

Onlar arasında bir dakika farkı vardı.

それらの間には、ごくわずかな差異があった。

İkisini dikkatlice karşılaştır ve farkı göreceksin.

その2つをよく比べてみなさい。そうすれば違いがわかります。

Dikkatli bir gözlem sana farkı gösterecektir.

注意深く観察すれば違いがわかるでしょう。

Bir çocuk bile farkı fark ederdi.

子供でも違いがわかるだろう。

Tom, Irak ve İran arasındaki farkı bilmiyor.

- トムはイラクとイランの違いがわからない。
- トムはイラクとイランの違いを知らない。

Doğru ve yanlış arasındaki farkı biliyor musun?

君に善悪の区別ができるのか。

İnsanoğlunun hayvanlardan farkı düşünebiliyor ve konuşabiliyor olmasıdır.

人間は考えたりしゃべったりできるという点で動物と異なる。

O, doğru ile yanlış arasındaki farkı bilmiyor.

彼は善と悪の区別がわからない。

Tom güven ve kibir arasındaki farkı bilmiyor.

トムは自信と傲慢の違いが分かっていない。

Bu iki resim arasındaki farkı söyleyebilir misin?

これら2つの絵の違いがわかりますか。

Gürültü ve ses arasındaki farkı kim çevirebilir?

noise と sound の違いを誰が翻訳できるというんだ。

Çoğu Avrupalı, Japon ve Çin milletleri arasındaki farkı söyleyemez.

たいていのヨーロッパ人は日本人と中国人の区別が付かない。

Tom ucuz şarap ve pahalı şarap arasındaki farkı açıklayamıyor.

- トムは高価なワインと安いワインの違いを説明できない。
- トムは高級ワインと安物ワインの違いが説明できない。

Çocuk olsa da, doğru ile yanlış arasındaki farkı bilir.

子どもであっても善悪の区別はできる。

Bir Amerikalı ve bir Kanadalı arasındaki farkı söyleyebilir misin?

あなたはアメリカ人とカナダ人の違いが分かりますか。

Tom, pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı söyleyemez.

- トムは高価なワインと安いワインとの違いが分からない。
- トムは高価なワインと安いワインの区別がつかない。
- トムは高級なワインと安物のワインの違いが分からない。

Tom pahalı şarap ve ucuz şarap arasındaki farkı tadamaz.

- トムは高いワインと安いワインの味を利き分けることができない。
- トムには高いワインと安いワインの味の違いがわからない。

Fiyat artışları reel ve nominal büyüme oranları arasındaki farkı açıklar.

実質成長と名目成長率の差は物価上昇を意味する。

Bana siyah çay ve yeşil çay arasındaki farkı tanımlayabilir misin?

紅茶と緑茶の違いを私に説明できますか。

Bu ise yeryüzü sistemindeki canlılık ve cansızlık arasında farkı temsil eder

地球システムの中における 生命活動の有無を左右する指標となり

Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.

海外に行くと必ず、時差ぼけと下痢に悩まされる。

Oraya ister taksiyle gidin, ister yayan gidin, fazla bir farkı yoktur.

あなたがそこへタクシーで行こうと歩いて行こうと、ほとんど変わりはない。