Translation of "Etmesini" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Etmesini" in a sentence and their japanese translations:

Tom'un yardım etmesini istemeliydim.

トムさんに助けを求めるべきだった。

Onun bana yardım etmesini bekliyorum.

私は彼が助けてくれるものと思う。

Onlar başkanın istifa etmesini istedi.

彼らは社長に退陣するよう求めた。

Kaptan adamlarının ateş etmesini emretti.

隊長は部下に撃てと命令した。

Onun derhal terk etmesini istedim.

- 私は彼にすぐ出発してくれるように頼んだ。
- すぐ出発してと彼に頼んだ。

Olay, Davout'un tümgeneralliğe terfi etmesini hızlandırdı ...

事件はダヴーの准将への昇進を加速させた...

Annesinden kendisine eşlik etmesini rica etti.

娘は母親に同行して欲しいと頼んだ。

Yoksulluk onun okula devam etmesini engelledi.

貧乏のため彼は学校に通えなかった。

Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi.

貧しさのため彼は研究を続けることが出来なかった。

Ona bana yardım etmesini rica ettim.

私は彼に助けてくれるように頼んだ。

Ona ayakkabılarımı tamir etmesini rica ettim.

私は彼に靴を修繕するように頼んだ。

Onun istifa etmesini istememize gerek yoktu.

彼に辞職するように求める必要は無かった。

Babanın sana yardım etmesini rica et.

お父さんに手伝ってもらいなさい。

Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.

私はマイクに助けてくれるようにたのんだ。

Anne Alice'in onu takip etmesini belirtti.

母はついてくるようにアリスに合図した。

Bu da nemin atmosferde hareket etmesini sağlar.

大気中で水を移動させます

O, adamın ona yardım etmesini rica etti.

彼はその男に助けてくれるように頼んだ。

Tom Mary'nin arabayı yıkamasına yardım etmesini istedi.

トムはメアリーに車を洗うのを手伝って欲しかった。

- Onun terk etmesini istiyorum.
- Onun gitmesini istiyorum.

彼には出て行ってもらいたい。

Burs onun eğitimine devam etmesini mümkün hale getirdi.

奨学金がもらえたおかげで彼は学業を続けることが出来た。

- Başkanın çekilmesini talep ettiler.
- Başkanın istifa etmesini istediler.

彼らは大統領は辞任すべきだと要求した。

Profesör Tanaka birinin kendisine çalışmasında yardım etmesini istiyor.

田中教授は彼の研究を手伝ってくれる人を求めている。

Onun hastalığı onun çalışmasına devam etmesini imkansız yaptı.

病気のため彼は研究を続けることができなかった。

Onun erkek kardeşinden ev ödevlerine yardım etmesini istediler.

彼らは彼の兄さんに宿題を手伝ってくれるように頼んだ。

Onun zekası ve deneyimi onun sorunla baş etmesini sağladı.

知識と経験によって、彼はそのトラブルを処理することができた。

Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.

事務用備品を保管室に保管するように秘書にいって下さい。

İki, beş, on, yüz kişinin zahmetli bir değişimi talep etmesini ise

でも 2人 5人 10人 100人が変化を望めば

Sanırım Tom'u arayabilir ve ona uğramasını ve yardım etmesini rica edebilirdim.

トムに電話して、こっちに来て手伝ってもらえるよう頼めないこともないよ。

Yarın Tom'la telefonda temas kuracağım ve bize yardım etmesini rica edeceğim.

明日電話でトムに連絡して手伝ってくれるように頼むつもりだ。

Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.

私はその内気な青年にその美しい少女への愛を告白するように勧めた。

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.

彼の多くの収入が毎年海外に旅行することを可能にしています。

Ona Boston'u ziyaret etmesini tavsiye etti, çünkü o, onun dünyadaki en güzel şehir olduğunu düşünüyordu.

彼女は彼にボストンを訪れるように勧めた。彼女はボストンが世界一美しい街だと思っていたから。

Yaşlı kadın onu ona bir hediye olarak verdi ve o gerçekten onun onu kabul etmesini istediğini söyledi.

老婦人はそれを彼女にプレゼントし、是非受けてほしいといった。

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

彼を説得して旅行を中止させるのに苦労しました。

Sahip olduğum İngilizce ile, bunu yeterince iyi çeviremem. Bu yüzden başka birinin çevirmeyi kabul etmesini çok isterim.

私の英語力では適切に翻訳できないので、どなたか翻訳していただきたいです。