Translation of "Emretti" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Emretti" in a sentence and their japanese translations:

- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.

- 彼は彼らに囚人を釈放するように命令した。
- 彼は彼らに囚人たちを釈放するように命令しました。

Destek vermesini emretti .

支援を 命じました 。

Başkan sessizliği emretti.

議長は静粛を命じた。

Polis durmalarını emretti.

警官は彼らに止まるように命じた。

Komutan onların ilerlemelerini emretti.

将軍は彼らに前進を続けるように命じた。

Doktoru ona dinlenmesini emretti.

医者は彼に休養するように命令した。

Kaptan adamlara yürümelerini emretti.

隊長は部下に行進を続けるようにと命じた。

Derhal odadan ayrılmamı emretti.

彼は直ちにこの部屋を出て行けと命じた。

Bay Yoshida hemen gelmemi emretti.

吉田先生は私にすぐ来るように指示した。

O, bana odayı temizlememi emretti.

彼は部屋を掃除するように私に言った。

Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti.

彼は人口の増加を調査するよう彼らに命じた。

O, bana kapıyı kapatmamı emretti.

彼は私に門を閉じよと命令した。

O bana odayı süpürmemi emretti.

彼は私に部屋を掃除せよと命じた。

O benim yalnız gitmemi emretti.

- 彼は私に1人で行けと命じた。
- 彼は私に1人で行けと命令した。

O, bana onu yapmamı emretti.

彼は私にそうするように命じた。

Kaptan adamlarının ateş etmesini emretti.

隊長は部下に撃てと命令した。

O bana ayağa kalkmamı emretti.

彼は私に起立するように命令した。

Kaptan adamlarının derhal toplanmalarını emretti.

隊長は部下に直ちに集合するように命令した。

Polis şüphelinin silahını bırakmasını emretti.

警察は容疑者に銃を捨てるよう命じた。

Doktor hastaya şaraptan uzak durmasını emretti.

医者は患者にワインを控えるように命令した。

Çocuklara sınıfta yüksek sesle konuşmamalarını emretti.

彼は男の子たちに教室で叫ばないよう命じた。

O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..

彼は彼らに囚人を釈放するように命令した。

Mahkeme ona para cezasını ödemesini emretti.

裁判所は彼女に罰金を支払うように命じた。

Napolyon gelir gelmez Davout'a geri çekilmesini emretti.

ナポレオンが到着するとすぐに、彼はダヴーに撤退を命じました。

Bayan White Tom'un okuldan sonra kalmasını emretti.

ホワイト先生はトムに放課後居残るように命令した。

Patron bize sabahtan akşama kadar çalışmamızı emretti.

社長が私たちに朝から晩まで働くよう命じた。

Bayan Jones, odanın öğlene kadar süpürülmesini emretti.

ジョーンズさんは部屋を昼までに掃除しておくように指示した。

Geminin kaptanı telsiz operatörüne imdat sinyali göndermesini emretti.

船長は無線通信士に遭難信号を打つように命令した。

Yönetici en kısa sürede bütün odaların temiz süpürülmesini emretti.

支配人は、全ての部屋をできるだけ早くきれいに掃くように命じた。

Viyana'yı işgal ettikten sonra Napolyon, ordusuna Avusturyalıların peşinde Tuna'yı geçmesini emretti.

ウィーンを占領した後、ナポレオンはオーストリア人を追跡するために彼の軍隊にドナウ川を渡るように命じました。

.. Davout'un Üçüncü Kolordusu ve Bernadotte'nin Birinci Kolordusuna geri çekilmelerini kesmelerini emretti.

..彼はダヴーの第3軍団とベルナドットの第1軍団に彼らの撤退を断ち切るよう命じた。

- Doktor bana tam bir dinlenme emretti.
- Doktor bana yatak istirahati verdi.

医者は私に完全に休養をとるべきだと命じた。