Translation of "Etti" in Arabic

0.013 sec.

Examples of using "Etti" in a sentence and their arabic translations:

- Sami küfür etti.
- Sami lanet etti.

- كان سامي يلعن.
- كان سامي يسبّ.

Olabileceğinden şüphe etti.

ماذا لو كنا جميعاً مخطئين بشأن درايفوس؟

Kafama dank etti,

قد صفعني.

Yükselmeye devam etti.

بـ 68 بالمئة منذ عام 2012.

Kantabai ısrar etti.

كانت كانتباي عاقدة العزم.

Bayram ilan etti

أعلن وليمة

Soult'a emanet etti .

سولت.

ısrar etti. , böylece

رأسه ، وأصر على الوقوف وقطع رأسه من الأمام. حتى يرى

Gelmeye devam etti.

‫لكنها استمرّت في القدوم نحوي.‬

Tekrar davet etti ?

من جديد?

Herkes fark etti.

- تم إعلام الجميع.
- تم إشعار الجميع.

Tom firar etti.

تغيّب توم بلا إذن.

Ağlamaya devam etti.

واصلَت البكاء.

Annem vefat etti.

لقد توفّيت أمّي.

Yenilgiyi kabul etti.

اعترف بالهزيمة.

Leyla intihar etti.

انتحرت ليلى.

Sami terk etti.

غادر سامي.

Sami kabul etti.

وافق سامي.

Sami tanıklık etti.

قدّم سامي شهادته.

Sami dans etti.

رقص سامي.

- Fadıl gizliliğini feda etti.
- Fadıl anonimliğini feda etti.

ضحّى فاضل بسرّية هويته.

- Sami hayatına devam etti.
- Sami yaşamına devam etti.

واصل سامي حياته.

- Sami dua etmeye devam etti.
- Sami yakarmaya devam etti.

واصل سامي الصّلاة.

Peki kim icat etti?

من جاء بالفكرة؟

Kapibaralar onu fark etti.

‫أدركت خنازير الماء ما يحاول فعله.‬

Ambulansa girmeyi kabul etti,

اقتنعت بدخول سيارة الإسعاف

Ellerini birleştirerek, itiraf etti

وبينما شدّ على يديه، إعترف،

Kabul etti Steve Jobs

قبلت ستيف جوبز

Ana saldırıyı emanet etti

مركز العدو.

Ancak saldırı devam etti

ومع ذلك، استمرّ التقدّم وحتى بايزيد فوجئ

Mektubun beni mutlu etti.

- أسعدتني رسالتك.
- أدخلت رسالتك السعادة على قلبي.

Doktor hastaları muayene etti.

فحص الطبيب المرضى.

Telefonu kim icat etti?

من اخترع الهاتف؟

Popüler şarkıcı intihar etti.

انتحرت المغنية الشهيرة.

O bana ateş etti.

أطلق عليّ الرّصاص.

O bizi terk etti.

- هي تركتنا.
- هي غادرتنا.

Arkadaşım bana yardım etti.

صديقي ساعدني.

Tom'a kim yardım etti?

من ساعد توم؟

O, konuşmasına devam etti.

أكملت حديثها.

O çalışmaya devam etti.

- استمرت في العمل.
- بقيت تعمل.

Bilim adamları analiz etti

لقد حلل العلماء

Piyanoyu kim icat etti?

من اخترع البيانو؟

Mary büyükannesini ziyaret etti.

زارت ماري جدّتها.

Tom yürümeye devam etti.

استمر توم بالمشي.

Clay teklifi kabul etti.

قبل كلاي العرض.

Bahçeyi kim tahrip etti?

من خرّب البستان؟

Fadıl kadına tecavüz etti.

اغتصب فاضل تلك المرأة.

Fadıl, Dania'yı tehdit etti.

هدّد فاضل دانية.

Fadıl üzüntüsünü ifade etti.

عبّر فاضل عن حزنه.

Leyla yüzmeye devam etti.

واصلت ليلى السّباحة.

Leyla intihara teşebbüs etti.

حاولت ليلى الانتحار.

Sami suçunu itiraf etti.

اعترف سامي بالذّنب.

Sami onu kabul etti.

قبل سامي ذلك.

Polis beklemeye devam etti.

واصلت الشّرطة الانتظار.

Sami Arapça şehadet etti.

تلفّظ سامي بالشّهادة بالعربيّة.

Sami, Leyla'ya telefon etti.

اتّصل سامي بليلى.

Sami, Leyla'ya dikkat etti.

أولى سامي انتباهه لليلى.

Sami onu fark etti.

تفطّن سامي لهذا.

Sami yavaşça hareket etti.

كان ساني يتحرّك ببطؤ.

Sami polise telefon etti.

اتّصل سامي بالشّرطة.

Sami evi terk etti.

غادر سامي المنزل.

Sami ofisi dekore etti.

زيّن سامي المكتب.

Matematik öğretmeninden nefret etti.

كانت تكره مدرّسها في الرّياضيّات.

Köpekler havlamaya devam etti.

واصلت الكلاب النّباح.

Sami bağırmaya devam etti.

- واصل سامي الصّراخ.
- واصل سامي الصّياح.

Sami Allah'a secde etti.

سجد سامي لله.

- Sami bunu yaptığını kabul etti.
- Sami bunu yaptığını itiraf etti.

اعترف سامي بالقيام بذلك.

Rivoli'de üstünlükle liderlik etti , iki kez yaralandı ve Albay'a terfi etti.

، وأصيب مرتين وترقي إلى عقيد.

- Kardeşim ödevimi yapmamda bana yardım etti
- Kardeşim ödevimde bana yardım etti.
- Erkek kardeşim ev ödevimde bana yardım etti.

- ساعدني أخي أن أحل واجبي.
- أخي ساعدني في حل واجبي.

Ve bu onları mutlu etti.

وجعلتهم سعداء.

Ve oradaki herkesi yok etti

ودمر الجميع هناك

, 200.000 kişinin hareketini koordine etti

حيث نسق حركة 200 ألف رجل ،

Bölüm Genel rütbesini kabul etti

جنرال لواء.

, Ney sol kanadına komuta etti.

ويلينجتون وبلوشر ، قاد ناي جناحه الأيسر.

Son, mahkum saldırısına önderlik etti

الحرس الإمبراطوري.

Ragnarssons neden İngiltere'yi işgal etti?

لماذا غزا راجنارسون إنجلترا؟

Yağmur bütün gün devam etti.

استمر المطر بالهطول طوال اليوم.

Evet, Bob bana yardım etti.

أجل ، ساعدني بوب.

Şerif, kasabada düzen tesis etti.

أَسَّسَ اْلشَّرِيفُ النَّاظِمَ فِي اْلبَلْدَةِ.

Avukat onun masumiyetinden şüphe etti.

شك المحامي في براءته.

Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.

خطابها أثَر في الجمهور.

Onlar saatlerce konuşmaya devam etti.

استمروا في الحديث لساعات.

O, beni evine davet etti.

هو دعاني إلى منزله.

Yargıç onu ölüme mahkûm etti.

حكم عليه القاضي بالإعدام.

Annem ben çoçukken vefat etti.

توفيت أمي عندما كنت طفلا.

O ne zaman terk etti?

متى ترك؟

Başka kim sana yardım etti?

من ساعدك أيضا؟

Puroyu Hintliler mi icat etti?

هل الهنود هم من اخترع السيجار؟

"Kedi? ", yaşlı adam merak etti.

قطة؟ تساءل الرجل العجوز.

Onun evlenme teklifini kabul etti.

قبلت أن تتزوج به.

- Saat durdu.
- Saat stop etti.

توقفت الساعة.

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.

- حاولت قتل نفسها.
- حاولت الإنتحار.

O, kitabı okumaya devam etti.

استأنف قراءة الكتاب.

Dört tane alıştırma tavsiye etti.

بأربع تمارين.

O, resme bakmaya devam etti.

أدام النظر إلى الرسم.

Tom neredeyse beni ikna etti.

أقنعني توم تقريباً

Tom maden suyu sipariş etti.

طلب توم ماءا معدنيا.