Translation of "Bekliyorum" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Bekliyorum" in a sentence and their japanese translations:

- Ben çocuk bekliyorum.
- Bekliyorum.
- Çocuk bekliyorum.
- Hamileyim.

- 妊娠しています。
- 私は妊娠している。
- 私は妊娠してます。

- Arkadaşımı bekliyorum.
- En arkadaşımı bekliyorum.

私の友達を待っています。

Otobüs bekliyorum.

私はバスを待っています。

Onu bekliyorum.

- 彼女 に待って いる
- 彼女を待ってる。

Annemi bekliyorum.

母を待っているんです。

Treni bekliyorum.

私は列車を待っています。

Arkadaşımı bekliyorum.

私の友達を待っています。

Dışarıda bekliyorum.

外で待ってるね。

- Onu dört gözle bekliyorum.
- Onu sabırsızlıkla bekliyorum.

楽しみにしています。

Dakik olmanı bekliyorum.

君には時間を守ってもらいたい。

Onun gelmesini bekliyorum.

- 彼がくることを予期している。
- 彼が来るのを心待ちにしている。

Hâlâ siparişimi bekliyorum.

- 頼んだ物がまだ来ません。
- 私が頼んだものがまだ届いていません。

Dükkânın açılmasını bekliyorum.

私は店が開くのを待っている。

Arkadaşımın gelmesini bekliyorum.

私は友達が着くのをまっているのです。

Mektubunu sabırsızlıkla bekliyorum.

- 君から手紙が届くのが楽しみです。
- お手紙楽しみに待っています。

Onu sabırsızlıkla bekliyorum.

楽しみにしています。

Uzun zamandır bekliyorum.

- 長い間、待ってたんだぞ。
- ずっと待ってたんだ。

Ben onu bekliyorum.

私は彼を待っているところです。

Bunu sabırsızlıkla bekliyorum.

楽しみにしております。

Seni Berlin'de bekliyorum.

ベルリンで待っているよ。

Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

- 御返事を御待ちしております。
- お返事を心待ちにしております。

Gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.

お着きになるのを首を長くしてお待ちしておりました。

Senin yardımını bekliyorum.

ご助力いただけることをお待ちしております。

Sabırsızlıkla haber bekliyorum.

お便りをお待ちしています。

Üç yıldır bekliyorum.

私は三年待ち続けている。

- Daha çok çalışmanı bekliyorum.
- Daha sıkı çalışmanı bekliyorum.

君にはもっとがんばってくれる事を期待している。

- Ben ondan çok şey bekliyorum.
- Ondan çok şey bekliyorum.

彼におおいに期待している。

Ben senin yardımını bekliyorum.

君の助けを当てにするよ。

Bir buçuk saattir bekliyorum.

一時間半もずっと待っていたのです。

Ondan sabırsızlıkla haber bekliyorum.

わたしは彼女から手紙がくるのを楽しみに待っています。

Onlardan iyi haber bekliyorum.

彼らからの朗報を待っているところだ。

Onun gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.

彼が来るのを心待ちにしている。

Olumlu yanıtını sabırsızlıkla bekliyorum.

良いご返事をお待ちしております。

Yaz tatilini sabırsızlıkla bekliyorum.

- 私は夏休みを楽しみに待っている。
- 私は夏休みを楽しみにしている。
- 夏休みを楽しみにしてるよ。

Yanlış yerde mi bekliyorum?

待ち合わせの場所間違えたかしら?

Onun hediyesini sabırsızlıkla bekliyorum.

彼のプレゼントを楽しみにしているの。

Ondan bir mektup bekliyorum.

彼女からの手紙を待っている。

Mektubunu dört gözle bekliyorum!

- 君から手紙が届くのが楽しみです。
- お便りを心待ちにしています。
- お手紙楽しみに待っています。

Ben sizi Torino'da bekliyorum!

トリノで待ってるよ。

Neredeyse yarım saattir bekliyorum.

私はもう30分近く待っています。

Onu bir saattir bekliyorum.

彼女を一時間待っているんです。

Onu dört gözle bekliyorum.

楽しみにしてます。

Yarını dört gözle bekliyorum.

明日が待ち遠しいよ。

İki saattir burada bekliyorum.

私はここで2時間待っている。

Sizden sabırsızlıkla haber bekliyorum.

- 私はあなたのお便りを楽しみにお待ちしています。
- お便り楽しみにお待ちしております。
- お便りを楽しみにしています。
- あなたのお便りを楽しみにしています。

Onun telefon aramasını bekliyorum.

私は、彼の電話を待ってます。

Üç saattir seni bekliyorum.

君を3時間も待っていたんだぞ。

Onun buraya gelmesini bekliyorum.

私は彼女がここに来るのを待っている。

İyi haberi sabırsızlıkla bekliyorum.

いい結果、期待してるからな。

Bütün borcunu ödemeni bekliyorum.

借金を全部返してもらいたい。

Bugün bir müşteri bekliyorum.

今日は来客があります。

- Arkadaşımı bekliyorum.
- Tomdaşımı gözlüyorum.

私の友達を待っています。

Yeni Yıl tatilini sabırsızlıkla bekliyorum.

まもなく楽しい正月だ。

Saat ikiden beri sizi bekliyorum.

2時からずっと君を待っている。

Bebeğimi ocak ayının ortalarında bekliyorum.

予定日は1月中旬頃です。

Raporla ilgili yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

報告書に関するコメントを楽しみにしています。

Onun bana yardım etmesini bekliyorum.

私は彼が助けてくれるものと思う。

Yaz tatilini dört gözle bekliyorum.

- 私は夏休みを楽しみにしている。
- 夏休みの来るのが待ち遠しい。
- 夏休みを楽しみにしてるよ。

Mektubunu almayı dört gözle bekliyorum.

君から手紙が届くのが楽しみです。

Olumlu cevabını almayı sabırsızlıkla bekliyorum.

- 良い返事をお待ちしております。
- 良い御返事をお待ちしております。
- 良いご返事をお待ちしております。

"Tekrar geleceğim." "Evet, sabırsızlıkla bekliyorum."

「また来るね」「うん、楽しみにしてる」

Yarın geceyi dört gözle bekliyorum.

明日の夜が待ち遠しいです。

O gelene kadar burada bekliyorum.

私は彼女が来るまでここで待ちます。

Onun her an gelmesini bekliyorum.

私は彼が来るのを今か今かと待っている。

Okul gezisini çok sabırsızlıkla bekliyorum.

私は修学旅行を大変楽しみにしている。

Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.

私はあなたが日本に来るのを楽しみにしています。

Cevabını almayı dört gözle bekliyorum.

お返事お待ちしております。

Filmi onunla izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

彼女とその映画を見るのを楽しみにしています。

Ben üç saattir otobüs bekliyorum.

もう三時間もバス待ってるよ。

Ben her zaman evde bekliyorum.

いつでも家で待機しています。

Yeni yılda bir bebek bekliyorum!

年明けに子供が産まれる予定です♪

- Yarını dört gözle bekliyorum.
- Yarın için sabırsızlanıyorum.
- Yarını iple çekiyorum.
- Yarını sabırsızlıkla bekliyorum.

- 明日が待ち遠しいよ。
- 明日楽しみだな。

- Konsere gitmeyi iple çekiyorum.
- Konsere gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
- Konsere gitmeyi dört gözle bekliyorum.

私はコンサートに行くことを楽しみに待っている。

- Baharın gelişini dört gözle bekliyorum.
- Baharın gelişini iple çekiyorum.
- Baharın gelişini sabırsızlıkla bekliyorum.

春が再び巡ってくることを楽しみにしています。

Çok geçmeden seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

近い内にお会いするのを楽しみにしています。

Yaz tatili sırasında ziyaretini sabırsızlıkla bekliyorum.

夏休みにあなたがおいでになるのを楽しみにしています。

Gelecek hafta seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

来週お会いするのを楽しみにしています。

Ben onun, başarısızlık şokunu atlatmasını bekliyorum.

彼が失敗のショックから立ち直ることを期待している。

Bugün bütün gündür sabırsızlıkla seni bekliyorum.

今日一日ずっと部屋で今か今かとあなたを待っていたよ。

Onunla Narita havaalanında buluşabileceğim günü bekliyorum.

私は成田空港で彼と会える日を待ちこがれています。

Bu sabahtan beri burada onu bekliyorum.

私は今朝からずっとここで彼を待っている。

Seni ve aileni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

- 私は君や君の家族に会えるのを楽しみにしている。
- あなた達家族に会えるのを楽しみにしています。

Bir saatten daha fazla süredir bekliyorum.

一時間以上も待ったんだよ。

Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.

アメリカで書店巡りをするのが楽しみです。

Babamla birlikte ava gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

私は父と狩りに行くことを楽しみにしています。

Tom'la vakit geçirmek için sabırsızlıkla bekliyorum.

トムと一緒に時間を過ごすのを楽しみにしています。

Bir saatten fazla bir süredir seni bekliyorum.

一時間以上も待ったんだよ。

Bir haftadan fazla bir süredir seni bekliyorum.

1週間以上も待っていた。

Onun öğle yemeğinden önce geri gelmesini bekliyorum.

彼女は昼食前に戻ってくるものと思っています。

Yaz tatili sırasında dört gözle ziyaretini bekliyorum.

夏休みにあなたがおいでになるのを楽しみにしています。

Ben o günden beri hala onu bekliyorum.

あの日から彼を待ち続けています。

Müsait olduğunda senden dört gözle haber bekliyorum.

できるだけ早いお返事をお待ちしております。