Translation of "ödeme" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "ödeme" in a sentence and their japanese translations:

Ödeme sırası sende.

君が払う番だよ。

- Ona bir sürü ödeme yapılıyor.
- Ona çok ödeme yapılıyor.

彼女は給料をたくさんもらっている。

Yeteneğine göre ödeme yapılacak.

給料は君の能力次第だ。

Hangi ödeme seçenekleri mevcut?

どのような支払方法がありますか。

Smith ödeme talep etti.

スミスは支払いを要求した。

O derhal ödeme istiyor.

彼はすぐ支払うことを要求している。

Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

彼はお金を払わずにレストランを出ました。

Ödeme yapmadığım için memnunum.

私が払うのでなくてよかったよ。

Araba için ödeme yapamam.

私はその車の代金を払うことが出来ない。

Tom ön ödeme yaptı.

トムは前払いした。

Bana haftalık ödeme yapılır.

- 私は週単位で支払われる。
- 私の給料は週給です。

O sabırsızlıkla ödeme istedi.

しびれを切らして借金の催促をした。

çünkü bugün konuştuğumuz mobil ödeme,

私達が皆 よく話題にしている モバイル(スマホ)決済が

Çek birine para ödeme yöntemidir.

小切手は人にお金を払う一つの方法です。

Ben, gerçekten ödeme için hazırım.

ぼくはいつでもよろこんで支払うよ。

Benzin için nerede ödeme yapacağım?

ガソリンのお金はどこで払えばいいの?

Elbisesi için terziye ödeme yaptı.

彼女はドレスメーカーに洋服代を支払った。

Peşin ödeme yapmak zorunda mıyım?

前払いですか。

Onlar bana ödeme için bastırıyorlar.

彼らは私に支払いを迫っている。

İş için ödeme yapıldığını hatırlamıyorum.

- その仕事の金を受け取った覚えがない。
- その仕事の報酬をもらった覚えがない。

Kitap için ödeme yaptın mı?

君は本の代金を払ったのか。

VISA ile ödeme yapabilir miyim?

ビザは使えますか。

Yaklaşık elli dolar ödeme yaptım.

私はおよそ50ドル払った。

Çek ile ödeme yapabilir miyim?

- 小切手は使えますか。
- 小切手でお支払いしてもよいですか。

Çek ile ödeme yapmak istiyorum.

小切手で支払いたいのですが。

Adam ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

男はレストランで食い逃げした。

Kamu hizmetleri için ödeme yapmak zorundasın.

諸設備の費用は払っていただきます。

- Bugün maaş günü.
- Bugün ödeme günü.

今日は給料日である。

Şu ayakkabılar için ödeme yaptınız mı?

- その靴の代金を払いましたか。
- そのくつの代金を払いました。
- あの靴の代金は払ったの?

Ben kredi ile ödeme yapabilir miyim?

クレジットで払えますか。

Bu bilgisayar için nasıl ödeme yaptın?

- あなたはどうやってこのコンピューターの代金を払ったのですか。
- このコンピューターの代金はどのように支払いましたか。

Sana çalışmana uygun olarak ödeme yapılacak.

- 働きに応じて支払われます。
- あなたの働きに応じて賃金が支払われる。

Tom hesabı ödeme konusunda ısrar etti.

トムは自分が払うと言って聞かなかった。

Ödeme için kredi kartı kullanabilir miyim?

- 支払にカードはつかえますか。
- 支払いにカードは使えますか?

- Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
- Seyahat çeki ile ödeme yapabilir miyim?
- Seyahat çekiyle ödeme yapabilir miyim?

旅行小切手で払ってもいいですか。

Artık ödeme yapılmazsa gelmeye devam edecekler mi?

支払いが無くなっても 戻ってきてくれるでしょうか?

Sana yaptığın işin miktarına göre ödeme yapılacak.

- 君の賃金は仕事量に応じて支払われる。
- 君の資金は仕事量に応じて支払われる。

4, 6 ya da 12 ödeme yapabilirsin.

4回、6回、12回があります。

O, akşam yemeği için ödeme yapacağını söyledi.

- 彼は食事代は自分が払うと言った。
- 彼が食事代は自分が払うと言った。

Bu tablo için çok az ödeme yaptım.

その絵にはわずかな金しか払っていません。

Size ne kadar ödeme yapacağımız, yeteneğinize bağlıdır.

あなたにいくら給料を支払うかは、あなたの腕次第ですね。

Fişimi kaybettim. Hâlâ bir geri ödeme alabilir miyim?

レシートはなくしてしまったのですが、返金できますか。

Çoğu işçi her yıl otomatik ödeme zammı alır.

たいていの労働者は毎年自動的に昇給する。

Şirketin onlara daha fazla ödeme yapmasını talep ettiler.

彼らは、会社がもっと払うことを要求した。

Dürüstlüğün uzun vadede ödeme yaptığına seni temin edebilirim.

大丈夫、誠実でいれば最後には報われるよ。

31 Martın ödeme tarihi olduğunu sana tekrar hatırlatayım.

念のためにもう一度申しますが、締め切りは3月31日です。

Lütfen kredi kartı ile değil, nakit ödeme yapın.

クレジットカードではなく現金でお願いします。

Ben size mi yoksa kasiyere mi ödeme yapayım.

あなたに払うのか、レジで払うのか。

Tom daha iyi ödeme yapan bir işe başvurmayı düşünüyor.

トムはもっと給料のいい仕事に応募することを考慮中である。

Bunun için peşin mi yoksa çekle mi ödeme yapıyorsun?

それの支払いは現金でですかそれとも小切手ですか。

Onun için bana ödeme yapılması şartıyla o işi yapacağım.

お金を払ってもらえればその仕事をします。

Şimdi katıl ve tam bir yıl boyunca ödeme yapma.

今登録されれば、1年間無料です。

ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.

アメリカでは、現金を払うのではなく小切手を書くのが普通です。

Paula Grayson'a göre, bu insanlara ödeme yapmanın en iyi tolu.

給与支給にはそのほうが良い、とポーラ・グレイソンさんは言っています。

Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.

これ以上の値引きがご要望でしたら、支払い条件の変更をご提案させていただかなくてはなりません。

Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.

必要であれば、特別料金を払うことに対して、異議は申しません。

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı.

労働者には、その年齢にではなく、その持っている技術に比例して、給料が支払われるべきだ。

- Bu defa ödeme sırası bende.
- Bu defa ödemek için sıra bende.

今度は私のおごる番です。

O bana bu hafta ödeme yapacağına söz verdi ama sözünü tutmadı.

- 今週彼女はお金を払うと約束したのに、彼女は約束を守らなかった。
- 彼女は今週お金を払うと約束したのに、その約束を守らなかった。

- Ben hasar için ödeme yaptım.
- Hasarı telafi ettim.
- Hasarın karşılığını ödedim.

私は損害を弁償した。

- Öğle yemeğin için ödeme yapmana gerek yok.
- Öğle yemeğine para vermene gerek yok.

あなたは昼食代を払わなくてもいいですよ。

Etkili olabilmeleri için, onlara düzgün bir şekilde ödeme yapılmalı, giydirilmeli ve beslenmelidir - Fransız Cumhuriyeti'nin

が効果を発揮するためには、適切な給料、服装、給餌 が必要です。 これはフランス共和国が

. Kendi adamlarına düzgün bir şekilde ödeme yapılmasını ve beslenmesini sağlamak için ilk önceliği yaptı

適切な給料と給餌を確実にすることを最優先事項とし

Sonuçta, insanlar kendilerine bu şekilde ödeme yapılmasına öyle alışmışlar ki başka türlüsünden rahatsız oluyorlar.

その結果、人々はこの支給方法にすっかり慣れてしまい、ほかの方法では落ち着かなくなりました。

- Maaş altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
- Ödeme altı kişilik bir aile için yeterli değildir.

その給料では6人家族を(を養う)には不十分だ。