Translation of "Yeteneğine" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Yeteneğine" in a sentence and their japanese translations:

Onun yeteneğine hayranım.

彼の才能に敬服しています。

Yeteneğine göre ödeme yapılacak.

給料は君の能力次第だ。

John'ın yeteneğine güveni var.

ジョンは自分の能力に自信がある。

Ben onun yeteneğine hayranım.

- 彼の才能にはおそれいったよ。
- 彼の才能は素晴らしい。

Onun yönetici yeteneğine güveniyorum.

私は彼の実行的能力を信頼している。

Kazanma yeteneğine güvenim var.

私はあなたは絶対勝つことができると信じています。

O çalma yeteneğine sahiptir.

彼は盗みをしかねません。

Bilgiyi ezberleme yeteneğine sahibiz.

私達には、情報を記憶する能力がある。

Sadece insan konuşma yeteneğine sahiptir.

人間だけが言語能力を持っている。

O, onun yeteneğine hiç şaşırmadı.

彼は彼女の手腕に全然驚かなかった。

Onun yeteneğine her türlü güveniyorum.

彼の能力を全面的に信頼している。

Onun yeteneğine çok inancım yok.

私は彼の能力を大して信頼していない。

Bir işi yönetme yeteneğine sahip.

彼には事業を経営する能力がある。

Ben gerçekten onun yeteneğine güveniyorum.

彼の能力には全幅の信頼を寄せている。

Ve iklimimizi kontrol etme yeteneğine saygı.

そして私たちの環境の 調整役となっていることへの敬意です

Doğru şeyi yapmak için yeteneğine güveniyorum.

あなたは正しいことができると信じています。

Cam basınç altında kırılma yeteneğine sahiptir.

ガラスは圧力で割れ得る。

Onun yeteneğine hayran olmamak elimde değil.

私は、彼の才能を賞賛せずにはいられない。

Yeryüzündeki tüm yaşamın temeli olma yeteneğine saygı,

地球上の生命の基盤となっていることへの敬意

Karbon bankası olarak hizmet sunma yeteneğine saygı

炭素を貯蔵してくれていることへの敬意

Bizim onun yeteneğine hayran olmamamız elimizde değil.

我々は彼の才能に感嘆せずにはおれない。

O bir öğretmen olma yeteneğine sahip değil.

彼には教師たる才能がない。

Patronum kitapları çok hızlı okuma yeteneğine sahiptir.

私の上司は本をとても速く読む能力を持っている。

Sürekli oyunlar oynarsan görme yeteneğine zarar vereceksin.

そんなゲームばっかりしてたら目悪くなるよ。

- O, kehanet yeteneğine sahiptir.
- Onun peygamberlik yeteneği var.

彼女には予言する能力がある。

Kısa, yazılı emirlere dönüştürme yeteneğine sahipti . Napolyon ve Berthier

ナポレオンとベルティエは、 1814年まで続く 非常に効果的な協力関係

O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.

- 彼女は英語とフランス語を教える資格を持っている。
- 彼女は英語とフランス語の両方を教える資格がある。

Ama topu geri vazoya doğru şekilde koyma yeteneğine aslında sahip değiliz.

玉を壺に戻すことは できないのです

- Onun kanıtlanmış yeteneğine güvenebilirsin.
- Bu konuda yeteneğini kanıtlamış biridir, ona güvenebilirsin.

彼の、証明済みの能力は、信頼できます。

Onun o kadar acımasız bir şey yapma yeteneğine sahip olduğunu hiç düşünmemiştim.

そんな残酷なことが彼にできるとはまったく思わなかった。

Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.

幼児はしゃべることができないので、ほしいものが手に入るまで泣き叫ぶ。

- O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
- O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.

彼は英語とフランス語の両方を教えることである。