Translation of "Istiyor" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Istiyor" in a sentence and their japanese translations:

İnsanlar önemli işler yapmak istiyor, esneklik istiyor,

みんな 意味のある仕事を 柔軟性のある働き方を

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

私の娘はピアノをほしがっている。

- Onu öpmek istiyor.
- O onu öpmek istiyor.

彼女は彼にキスしたいと思っている。

Canım ağlamak istiyor.

- 泣きたい気分です。
- もう、泣きたいよ。

Canım içki istiyor.

一杯やりたいなあ。

Kamerayı çok istiyor.

彼はひどくそのカメラをほしがっている。

Afrika'ya gitmek istiyor.

彼はアフリカに行きたがっている。

Biri yardım istiyor.

誰かが大声で助けを求めている。

Para istiyor musunuz?

君はお金が欲しいのか?

Bebek annesini istiyor.

赤ん坊は母親を探している。

Gitmek istiyor musun?

あなたは行きますか。

O, imkansızı istiyor.

彼女は無理なお願いをしている。

Şehirde yaşamak istiyor.

彼女は町で住みたい

Tom oynamak istiyor.

トムが遊びたがっている。

Tom evlenmek istiyor.

トムは結婚したがっている。

Şarap istiyor musun?

ワインがほしいですか。

O gitmek istiyor.

彼は行きたがっています。

Kim gitmek istiyor?

誰が行きたいですか。

Tom tavsiye istiyor.

トムはアドバイスが欲しいんだよ。

Çocuklar istiyor musun?

子供が欲しい?

Dinlenmek istiyor musunuz?

休みたいですか。

Gelmemi istiyor musun?

私が来ましょうか?

Canım dinlenmek istiyor.

ちょっと休憩したい。

Oturmak istiyor musunuz?

- お座りになりませんか。
- おかけになりませんか?

Tom yüzmek istiyor.

トムが泳ぎたがっているんだ。

Konuşmak istiyor musun?

話したい?

Gelmek istiyor musun?

来たいですか。

Tom intikam istiyor.

トムは報復を望んでいる。

Baban seni istiyor.

お父さんが捜しているよ。

O para istiyor.

お金を欲しがっています。

Kovalamak istiyor musun?

- 一緒について来る?
- 一緒に来たい?

O onu istiyor.

彼女は彼が欲しい。

O ne istiyor?

彼は何を求めているのか。

Onu istiyor musunuz?

彼にご用ですか。

Onu öpmek istiyor.

彼女は彼にキスしたいと思っている。

- O sevgi ve şefkat istiyor.
- O şevkat istiyor.

彼は愛情が不足している。

- Onu gerçekten istiyor musun?
- Onu gerçekten istiyor musunuz?

- あなたは本当にそれがほしいですか。
- 本当に欲しい?

- O kitaplarını elden çıkarmak istiyor.
- O, kitaplarını satmak istiyor.

彼は本を処分したく思っている。

- Gelecekte bir polis olmak istiyor.
- İleride polis olmak istiyor.

彼は将来、警察官になりたいと思っています。

Ve anlamaya çalışmak istiyor.

それでも 努力したいと言って くれました

Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?

皆さんは世界を変えたいでしょうか?

Canım taze meyve istiyor.

新鮮な果物が食べたい。

Gelecekte ne olmak istiyor?

将来、彼は何になりたいですか。

Karides yemek istiyor musun?

蝦食べようでしか。

Biraz süt istiyor musun?

ミルクはいかが?

Canınız dinlenmek istiyor mu?

休みたいですか。

Canım dışarı gitmek istiyor.

外へ出たい。

Canım içki içmek istiyor.

- 一杯やりたいきがする。
- 一杯飲みたい気分だな。

Artık kalmak istiyor musun?

もうちょっといませんか。

Henry seni görmek istiyor.

ヘンリーが君に会いたがっているよ。

Canım bira içmek istiyor.

ビールを一杯飲みたいな。

Tom Japonya'ya gitmek istiyor.

トムは日本に行きたがっている。

Köpek dışarı gitmek istiyor.

その犬は外に出たがってます。

O, gerçekten gitmek istiyor.

彼女はとても行きたがっている。

Babasının işini devralmak istiyor.

彼は父の仕事を継ぎたい。

O, şehirde yaşamak istiyor.

彼は都会の生活にあこがれた。

O, burada kalmanı istiyor.

彼は君にここにいてもらいたがっている。

O ne yapmak istiyor?

彼は何をしたいのですか。

O hâlâ gelmek istiyor.

彼はまだ来たがっている。

O derhal ödeme istiyor.

彼はすぐ支払うことを要求している。

O kaç tane istiyor?

彼はいくつ欲しいのですか。

Tom bir mikroskop istiyor.

トムは顕微鏡が欲しい。

Bir araba istiyor musunuz?

- 車がほしいですか。
- 車が要るの?

Canım şarkı söylemek istiyor.

私は歌いたい気がする。

Canım yürüyüş yapmak istiyor.

散歩したい気分だ。

Meyve suyu istiyor musun?

フルーツジュースが欲しいですか?

Herkes mutlu olmak istiyor.

人は皆幸せになりたいと思う。

Onlar isyan etmek istiyor.

奴らは暴動を起こしたがっている。

Bir şey istiyor musunuz?

何か欲しいの?

Sawako Fransa'ya gitmek istiyor.

佐和子はフランスに行きたい。

Büyüyünce tenisçi olmak istiyor.

彼女は大人になったらテニス選手になりたい。

Bütün ulus barış istiyor.

全国民が平和を望んでいる。

Tom yardım etmek istiyor.

トムが手伝いたがっている。

Tom özür dilememi istiyor.

トムは私に謝ってほしいと思っている。

Tom başka ne istiyor?

トムは他に何が欲しいのですか。

Polisi aramamı istiyor musun?

警察に電話して欲しいの?

Yüzmeye gitmek istiyor musun?

泳ぎに行きたい?

O, kızımla evlenmek istiyor.

彼は私の娘と結婚したがっている。

Tom diplomat olmak istiyor.

トムはね、外交官になりたいんだよ。

O, seninle konuşmak istiyor.

彼はあなたと話したいです。

Borçlarını tamamıyla ödemek istiyor.

借金を返したがっている。

Tom kitap okumak istiyor.

トムは本を読みたい。

O, yarışmaya katılmak istiyor.

彼はその競技に参加したがっている。

Benim onunla gitmemi istiyor.

彼女は私にいっしょにきてほしいと思っている。

O gerçekten zayıflamak istiyor.

彼女はとても痩せたがっている。

O, partiye katılmak istiyor.

彼女はパーティーに行きたがっている。

O seninle tanışmak istiyor.

彼はあなたに会いたがっていますよ。

Annem İsviçre'de okumamı istiyor.

母は私をスイスに留学させたがっている。

Birlikte gitmek istiyor musun?

一緒に行こうか?

Canım sinemaya gitmek istiyor.

私は映画を見に行きたい気がする。

Bu gömlek yıkanmak istiyor.

このシャツは洗う必要がある。

O, Amerika'ya gitmek istiyor.

彼はアメリカに行きたがっている。

O ne demek istiyor?

彼は何を言いたいのでしょうか。