Translation of "Ayrıldı" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ayrıldı" in a sentence and their english translations:

Herkes ayrıldı.

Everybody left.

Tom ayrıldı.

Tom has left.

Ebeveynlerim ayrıldı.

My parents have separated.

"Tom ne zaman ayrıldı?" "Pazartesi günü ayrıldı."

"When did Tom leave?" "He left on Monday."

Otobüs erken ayrıldı.

The bus left early.

Otobüs duraktan ayrıldı.

The bus left the stop.

O, parçalara ayrıldı.

It fell to pieces.

O, ağlayarak ayrıldı.

She broke away crying.

Buradan aceleyle ayrıldı.

- She left here with haste.
- She left here in a hurry.

O, liseden ayrıldı.

He dropped out of high school.

O, evden ayrıldı.

- He has left his family.
- He left home.

O, babasından ayrıldı.

He went away from his father.

O şirketten ayrıldı.

She quit the company.

O, uyarmadan ayrıldı.

He quit without notice.

O, grubundan ayrıldı.

He strayed from his group.

Aşıklar isteksizce ayrıldı.

The lovers reluctantly parted.

Tom kasabadan ayrıldı.

- Tom has left the city.
- Tom has left town.

O, ortaklarından ayrıldı.

He broke with his partners.

Arkadaşın kentten ayrıldı.

Your friend left the city.

Tren zamanında ayrıldı.

The train left on time.

Tüm koltuklar ayrıldı.

All seats are reserved.

Tom şehirden ayrıldı.

Tom left the city.

O buradan ayrıldı.

He left from there.

Tom kalkıp ayrıldı.

Tom got up and left.

Tom sesizce ayrıldı.

Tom left quietly.

Tom otelden ayrıldı.

Tom checked out of the hotel.

Tom aceleyle ayrıldı.

- Tom left in a hurry.
- Tom went out in a hurry.

Tom otoparktan ayrıldı.

Tom pulled out of the parking lot.

Tom benden ayrıldı.

Tom broke up with me.

Mary benden ayrıldı.

Mary broke up with me.

Tom bizden ayrıldı.

Tom has left us.

Elvis binadan ayrıldı.

Elvis has left the building.

Tom ayrıldı mı?

Did Tom leave?

Tom Boston'dan ayrıldı.

- Tom left Boston.
- Tom has left Boston.

Tom binadan ayrıldı.

Tom left the building.

Tom sahneden ayrıldı.

Tom walked off the stage.

Tom, Boston'dan ayrıldı.

Tom has left Boston.

Tom odadan ayrıldı.

Tom left the room.

Tom işinden ayrıldı.

Tom quit his job.

O şehirden ayrıldı.

He left town.

Tom'un ebeveynleri ayrıldı.

Tom's parents have separated.

O benden ayrıldı.

- She has left me.
- She's left me.

Bardak parçalara ayrıldı.

The glass was broken to pieces.

Mary zaten ayrıldı.

Mary has already left.

Tom yarışmadan ayrıldı.

Tom dropped out of the competition.

Fadıl hastaneden ayrıldı.

Fadil left the hospital.

Arkadaşlarıyla birlikte ayrıldı.

He left with his friends.

Leyla, Sami'den ayrıldı.

Layla left Sami.

Tom yarıştan ayrıldı.

Tom has dropped out of the race.

Bence Tom ayrıldı.

- I think Tom has left.
- I think that Tom has left.

Tom da ayrıldı.

Tom has also left.

Sami karısından ayrıldı.

Sami split with his wife.

Sami üniversiteden ayrıldı.

Sami dropped out of college.

Sami işinden ayrıldı.

Sami quit his job.

Sami erken ayrıldı.

Sami left early.

Tom üniversiteden ayrıldı.

Tom has dropped out of college.

Sami sahneden ayrıldı.

Sami got out on stage.

Hemşire odadan ayrıldı.

The nurse left the room.

Misafirler erken ayrıldı.

The guests left early.

- Tom 2,30'da ayrıldı.
- Tom 2.30'da ayrıldı.

Tom left at 2:30.

Da üç bölüme ayrıldı:

also divided into three sections:

Yılın sonunda Japonya'dan ayrıldı.

He left Japan at the end of the year.

Komite beş bölüme ayrıldı.

The committee divided into five sections.

Otobüs az önce ayrıldı.

- The bus has just left.
- The bus has just gone.

Sınav iki bölüme ayrıldı.

The exam was divided into two parts.

Sınıf dört gruba ayrıldı.

The class was divided into four groups.

Tren az önce ayrıldı.

- The train has just left.
- The train has just gone.
- The train just left.

O, Noel Günü ayrıldı.

She left on Christmas Day.

O, gülümsedi ve ayrıldı.

He smiled and left.

Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

He left the restaurant without paying.

Ekip küçük gruplara ayrıldı.

The team was divided into smaller groups.

Tren zamanında istasyondan ayrıldı.

The train left the station on time.

Tom, Mary ile ayrıldı.

- Tom broke up with Mary.
- Tom split up with Mary.
- Tom doesn't go out with Mary anymore.

Tom işten erken ayrıldı.

Tom left work early.

Tom kız arkadaşından ayrıldı.

Tom broke up with his girlfriend.

O, sabah erken ayrıldı.

She left early in the morning.

İlk yıl üniversiteden ayrıldı.

He dropped out of college in the first year.

İkinci yılında okuldan ayrıldı.

He dropped out of school in his second year.

Tom zaten ofisten ayrıldı.

Tom has already left the office.

Tom faturayı ödemeden ayrıldı.

Tom left without paying the bill.

Tom nihayet Boston'dan ayrıldı.

Tom eventually left Boston.

Tom okuldan erken ayrıldı.

Tom left school early.

Okuldan geçen hafta ayrıldı.

He quit school last week.

O zaten ofisten ayrıldı.

She has already left the office.

O buradan hemen ayrıldı.

She left here right away.

Tom bugün Mary'den ayrıldı.

Tom broke up with Mary today.

Tom barmenlik okulundan ayrıldı.

Tom dropped out of bartending school.

Tom aceleyle ofisinden ayrıldı.

Tom left his office in a hurry.

Tom aceleyle evden ayrıldı.

Tom left home in a hurry.

Tom aceleyle odadan ayrıldı.

- Tom left the room in a hurry.
- Tom left his room in a hurry.

Tom ve Mary ayrıldı.

Tom and Mary have split up.

Tom öfkeyle odadan ayrıldı.

Tom angrily walked out of the room.