Translation of "Yapmadan" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Yapmadan" in a sentence and their japanese translations:

Çorbanı gürültü yapmadan iç.

スープを飲むときには音をたててはいけません。

Yapmamız gerekeni yapmadan bıraktık.

我々はすべきだった事をせずにいる。

Bir vasiyet yapmadan öldü.

彼は遺言状も作らずに死んだ。

Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

彼はお金を払わずにレストランを出ました。

Hata yapmadan İngilizce yazamıyor.

彼は英語を書くと必ず間違える。

Ilk esprimi bile yapmadan önce

最初のジョークのオチを 言う前に分かりました

Bir şey yapmadan saatlerce otururdu.

彼は何もしないで何時間も座っていたものでした。

Kahvaltınızı yapmadan önce çiçekleri sulayın.

朝ごはんの前に花に水をやりなさい。

Fransızcayı arada hatalar yapmadan konuşamıyor.

彼はフランス語を話すと必ず少し間違える。

Bir şey yapmadan güneşte otururdu.

彼はよく何もせずに日向ぼっこをしていた。

Adam ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

男はレストランで食い逃げした。

Çoğunlukla bir şey yapmadan saatlerce otururdu.

彼は何もしないで何時間も座っていることがよくあった。

Tatillerde günleri bir şey yapmadan geçiririm.

- 休暇中は何もしないで日々を過ごした。
- 休みの間は、なーんもしなかったよ。

Öğrencilerin kahvaltı yapmadan okula gitmeleri yaygındır.

生徒が朝飯を食べずに学校へ行くことも多いです。

Tatillerde, zamanımı hiçbir şey yapmadan geçiriyorum.

休みの日には、何もせずに過ごしていた。

Sadece bunları söyleyerek hiçbir şey yapmadan yaşanabileceği

これを 唱えるだけで 何もしなくて 済んでしまうから

O, orada hiçbir şey yapmadan saatlerce oturacak.

彼女は何もしないで何時間もそこに座っていることがよくある。

Aptalca bir şey yapmadan önce onu bulmalıyız.

なにか馬鹿なことをしでかさないうちに彼を探し出しておかなくてはいけない。

O, İngilizceyi asla birkaç hata yapmadan konuşmaz.

彼は英語を話すと必ず少し間違いをしてしまう。

Egzersiz yapmadan önce yaralanmayı önlemek için gerinirim.

怪我を防ぐために、運動前にはストレッチをしています。

Sadece bir şey yapmadan orada durmak zorundasın.

あなたは何もしないでそこに立っていさえすればよいのです。

Tatillerde, ben günleri hiçbir şey yapmadan geçirdim.

休みの日には、何もせずに過ごしていた。

Bir insan hata yapmadan bir şey yapmayı öğrenemez.

人はミスを犯して、何事でもできるようになるものだ。

Bir şey yapmadan sık sık saatlerce burada otururdu.

彼は何もしないでよく何時間もここに座っていたものだった。

Çılgınlık yapmadan yaşayan insan düşündüğü kadar akıllı değildir.

愚行なしに生きている人は、その人が考えているほど賢明ではない。

O sık sık bir şey yapmadan saatlerce otururdu.

彼はよく何もしないで何時間も座っていたものだ。

Bir plan yapmadan yolunuzu buna göre bulmak mı istiyorsunuz?

君はこの道を 頑張って進みたいのか 計画なしでね

O her zaman yapmadan önce bir şeyi dikkatlice planlar.

彼はいつも慎重に計画を練ってから、それを実行に移す。

- İngilizceyi asla hatasız konuşamaz.
- Hata yapmadan asla İngilizce konuşamaz.

彼は英語をしゃべると必ず間違える。

- Önceden gerekli tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanmamam gerektiğini biliyorum.
- Önceden tüm hazırlıkları yapmadan kışın dağlara tırmanacak kadar aptal değilim.

私は前もって十分な準備もせずに冬山に登るようなばかではない。

Ben başka bir şey yapmadan önce bu mektupla uğraşmak istiyorum.

他のことをする前にこの手紙を処理しておきたい。

Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.

私は前もって十分な準備もせずに冬山に登るようなばかではない。

Bunu gurur yapmadan bu kadar uzun ertelemek yerine buraya daha erken gelmeliydin.

そんなにやせ我慢しなくても、はやくこっちに来れば良かったのに。

Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.

その前に くすりを どうにかする 冷たくしておかなきゃ

Her iki ordu bir diğerinin önüne yerleştirildi ve günlerini bir şey yapmadan geçirdiler.

両軍は対峙して、むなしく日を送るばかりでした。