Translation of "Ayrıldı" in Arabic

Niye ayrıldı?

لماذا غادر؟

Fadıl hastaneden ayrıldı.

غادر فاضل المستشفى.

Leyla, Sami'den ayrıldı.

- تخلّت ليلى عن سامي.
- غادرت ليلى سامي.

Sami üniversiteden ayrıldı.

ترك سامي الجامعة.

Da üç bölüme ayrıldı:

إلى ثلاثة أقسام:

O zaten ofisten ayrıldı.

غادرت المكتب منذ فترة.

Tom ertesi sabah ayrıldı.

غادر توم في الصباح التالي.

O, arkadaşları ile birlikte ayrıldı.

خرجت مع أصدقائها.

Fadıl 23 Ağustos'ta ülkeden ayrıldı.

- غادر فاضل البلد في الثّالث و العشرين من أغسطس.
- غادر فاضل البلد في الثّالث و العشرين من أوت.

Sami eve gitmek için ayrıldı.

غادر سامي إلى منزله.

Fadıl bir yıl sonra evden ayrıldı.

رحل فاضل عن منزل أسرته بعد سنة.

Çift ayrıldı, tekrar bir araya gelmemek üzere.

افترق الزوجان للأبد.

Fadıl evinden sabah saat 10'da ayrıldı.

غادر فاضل منزله في العاشرة صباحا.

- Sami, Mısır'dan ayrıldı.
- Sami, Mısır'ı terk etti.

- غادر سامي مصر.
- رحل سامي من مصر.

İmparator Manuel, Bizans'ın Türklere katılacağına inanarak meclisten ayrıldı

غادر الإمبراطور مانويل التجمع معتقدًا اعتقادًا راسخًا أن بيزنطة سيتمّ ابتلاعها

Söylenir ki Flaminius'un bedeni Galyalı askerler tarafından parçalara ayrıldı.

يقال إن جثة فلامينيوس تمزقت على أيدي الجنود الغاليين

1826'da öldüğü ülkesindeki malikanesine emekliye ayrıldı . Aragon'da hala

بعد ترميم بوربون الثاني ، تم فصل سوشيت وتقاعد في منزله الريفي

Napolyon onsuz Paris'e dönmek için ordudan ayrıldı, o açıkça ağladı.

غادر نابليون الجيش ليعود إلى باريس بدونه ، بكى علانية.

, ordunun geçici komutanı - Mareşal Berthier - neredeyse kesilmek üzere Davout'tan ayrıldı.

كاد القائد المؤقت للجيش - المارشال بيرتيير - أن يغادر دافوت ليتم عزله.

Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.

وبدلاً من ذلك ، أُجبر على التقاعد ووضع تحت مراقبة الشرطة.

Dan, Southampton'daki bir arkadaşınızı ziyaret etmek için Londra'daki evinden ayrıldı.

غادر توم منزله بلندن لزيارة صديق له في ساوثبتون.

- Fadıl saat kaçta otelden ayrıldı?
- Fadıl ne zaman oteli terk etti?

متى غادر فاضل الفندق؟

- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.

غادر القطار للتو.

Muhtemelen Napolyon'u yakalanmaktan veya daha kötüsünden kurtaran yeni bir saldırıya öncülük etmek için soyunma istasyonundan ayrıldı .

محطة الملابس ليقود هجومًا جديدًا ، ربما أنقذ نابليون من الأسر أو ما هو أسوأ.