Translation of "Göre" in Japanese

0.022 sec.

Examples of using "Göre" in a sentence and their japanese translations:

Aktivistlere göre,

活動家らが感じていたことは

Buna göre davranacaklardır.

結果的に おとなしくなる というものです

Çünkü bana göre

私から見ると

İlkelerine göre yaşamalısın.

君は自分の主義に従って行動すべきである。

Yaşına göre davran.

- 年相応にふるまえ。
- 年に似合った行動をしなさい。

Tavsiyene göre davranacağım.

私はあなたの助言に従って行動するつもりです。

Gelirine göre yaşamalısın.

あなたは収入に応じて生活しなければならない。

Görünüşe göre yargılamayın.

見かけで判断するな。

Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.

人生が楽しい人もいれば、苦しい人もいる。

- Hava mevsimlere göre değişir.
- Hava durumu mevsimlere göre değişir.

天候は季節によって変わる。

Tanıma göre doğru olmalı.

不思議な変化が生じて 繁栄と公共の利益が もたらされるという命題は真である

Bu ekonomik düşünüşe göre

この経済学の論理の下では

Görünüşe göre birbirlerini görmüşler.

お互いに気づいたようです

Ayaklarını yorganına göre uzatmalısın.

- 収入に応じた生活をするように。
- 収入の範囲内でやっていかなきゃ駄目だよ。

Mary'ye göre o gelmiyor.

メアリーの話では彼は来ないそうだ。

Yeteneğine göre ödeme yapılacak.

給料は君の能力次第だ。

Konferans plana göre sonuçlandı.

会議は計画どおりに運んだ。

Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.

- 我々は大きさの順に本を並べた。
- 我々は大きさの順に並べた。

Biz onlara göre avantajlıyız.

我々の方が歩がよい。

Talebe göre fiyat değişir.

- 価格は需要によって変わる。
- 価格が需要によって変わる。

Yediğimize göre haydi çıkalım.

もう食べ終わったのだから出かけよう。

Ayağını yorganına göre uzat.

- 浪費なければ欠乏なし。
- むだがなければ不足もない。

Söylenenlere göre, o gerçek.

みんなの話からすると、それは真実だろう。

Şarap bana göre değil.

ぶどう酒は私の口に合わない。

Çeviri orijinaline göre doğru.

その翻訳は原典に忠実だ。

Çocuk yaşına göre uzun.

その少年は年の割に背が高い。

Kız yaşına göre küçüktür.

その少女は年の割に小さい。

Söylentilere göre aktris boşanacak.

その女優が離婚するといううわさが広まっている。

Trenler programa göre çalışıyorlar.

列車はダイヤどおりに動いている。

Görüşmede olaylara göre davranacaksın.

面接では君は臨機応変に答えなくてはならないでしょう。

Görüşüme göre teleskobu ayarladım.

- 望遠鏡のピントをあわせた。
- 私は望遠鏡のピントを合わせた。

Gelirine göre yaşamaya çalışmalısın.

分相応の暮らしをするようにすべきだ。

Görünüşe göre o yüzemiyor.

彼は泳げないようだ。

Ona göre, o dürüsttür.

彼のいうところによれば、彼女は正直な女だ。

İddiaya göre o katil.

伝えられる所では彼がその殺人犯だと言われている。

Ücret büyüklüğe göre değişir.

値段は大きさによります。

Konferans plana göre gitti.

会議は計画どおりに運んだ。

Ona göre, o gelmeyecek.

彼女の話では彼は来ないそうだ。

Programa göre proje tamamlandı.

彼らは予定通りその計画を終えた。

Ona göre, o gelmiyor.

彼女の話では彼は来ないそうだ。

Onu talimatlarınıza göre yapacağım.

私はあなたの指図どおりにそれをいたします。

Yağmur dindiğine göre başlayabiliriz.

小雨になりました。開始できます。

Görünüşe göre, dilekleri gerçekleşti.

彼女の望みは実現したようだ。

Gazeteye göre intihar etmiş.

新聞によると彼が自殺したようだ。

Duyduğuma göre, onlar ayrıldı.

私の聞いたところによると、彼らは別れそうだ。

O nasihatime göre davrandı.

彼は私の助言に従って行動した。

İnsanları adlarına göre yargılamamalısın.

人を名前で判断してはいけません。

Golf bana göre değil.

- ゴルフは僕の嫌いなスポーツです。
- ゴルフって私の好みじゃないんだよなあ。

Sınıf, görüşlerine göre ayrıldı.

クラスは意見が分かれた。

Yaşına göre genç gösteriyorsun.

あなたは年の割に若く見える。

İlkelerine göre hareket etmelisin.

あなたは自分の主義に従って行動をとらなければならない。

Rapora göre, o yaşıyor.

報告によれば彼は生きているそうだ。

Görünüşe göre, o gelmiyor.

彼はどうも来ないらしい。

İnsanları görünüşlerine göre yargılamamalıyız.

我々は人を外見で判断すべきではない。

O, rakiplerine göre cömerttir.

敵に対して寛大だ。

İnsanları görünüşlerine göre yargılamayın.

- 人を見かけで判断するな。
- 人を外見で判断してはいけない。

Görünüşe göre yolumuzu kaybettik.

私達は道に迷ってしまったようだ。

- O, yaşına göre yaşlı görünüyor.
- O yaşına göre yaşlı görünüyor.

彼はふけている。

- İnsanı dış görünüşüne göre yargılamayın.
- Bir kitabı kapağına göre yorumlama.

- 本を表紙で判断するな。
- 本をその表紙で判断してはいけない。
- あの声で蜥蜴食らうか時鳥。
- 物事は見かけで判断しないこと。

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı.

労働者には、その年齢にではなく、その持っている技術に比例して、給料が支払われるべきだ。

Performans sonrasında performans öncesine göre

公演の後では前と比べ

Herpetolojist Doktor Bryan Fry'a göre

爬虫類学者のフライは―

Görünüşe göre aşağıya doğru gidiyor.

ここは坂があるようだ

Meristokrasinin mesajına göre başardığınız şeysiniz.

実力主義が説くのは 人の価値は 何を達成したかで決まるというものです

Amerikalı şirketlere göre “kâr için.”

アメリカの経済界は 利益がすべてです

Yine de bazı insanlara göre

しかしながら 他の人達にとって

Erkeklere göre çok daha büyükler,

オスよりもかなり大きく

Yüksek nitelikli karakteristik özelliklere göre

展開しようとしていて

İnsan sosyal gelişim teorilerine göre

人間社会発展の理論によれば

Geçen zamana göre uygun boyuttaydı.

‎時期もサイズも合う

Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak.

切符は、申し込み順に割り当てます。

Gazeteye göre o, komploya katıldı.

新聞によれば、彼はその陰謀に関わっていた。

Kızlar müziğe göre dans ettiler.

少女たちは音楽に合わせて踊った。

İş bana göre her şeydir.

わたしには仕事が一番です。

Radyoya göre, yarın kar yağacak.

ラジオによれば、明日は雪になるそうです。

Mayuko müziğe göre dans ediyor.

マユコは音楽に合わせておどっている。

Tom yaşına göre iyi yaptı.

トムは年の割にはよくやった。

Görünüşe göre onun durumu gerçekti.

どう見てもあの人の言ったことは真実のようだ。

TV'ye göre, yarın yağmur yağacak.

テレビによれば明日は雨だそうだ。

Hikaye bana göre çok ilginç.

その話は私には非常に興味がある。

Görünüşe göre dürüst bir kadın.

彼女は一見正直そうに見える。

Onun yaşına göre harçlık vermelisin.

彼女の年齢を考慮に入れるべきです。

Benim tavsiyeme göre hareket ettiler.

彼らは私の忠告に従って行動した。

Yaşına göre uzun bir çocuk.

彼は年齢の割には背が高い。

O, yaşına göre oldukça aktiftir.

彼は年の割には行動的だ。

Yaşına göre oldukça sofistike görünüyor.

彼は年の割にとても世慣れて見える。

Onlara göre gençken çok yoksuldu.

彼は若い時とても貧しかったといっている。

Onun konuşması bana göre mantıksızdı.

- 彼の演説の意味がわからなかった。
- 私は彼の演説の意味が全然わからなかった。

İstatistiklere göre, dünya nüfusu artıyor.

統計によれば世界の人口は増加している。

Gazeteye göre, yarın kar yağacak.

新聞によれば明日は雪だそうです。

Benim saatime göre 04:00.

私の時計では4時です。

Yaşına göre hareket etmeye çalış.

- 年齢相応に振る舞うようにしなさい。
- 年相応の振舞いをしなさい。

Ona göre o bir korkak.

彼女に言わせれば、あいつは意気地なんだと。

Evlilik gelenekleri ülkelere göre değişir.

結婚の習慣は国によって異なる。

Onun kardeşi bana göre kötüydü.

彼の兄は私に意地が悪かった。

Onlar bilgiye göre hareket ettiler.

彼らはその知らせに基づいて行動した。