Translation of "Ayrıldı" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Ayrıldı" in a sentence and their portuguese translations:

Herkes ayrıldı.

Todos partiram.

Tom ayrıldı.

Tom foi embora.

Otobüs duraktan ayrıldı.

O ônibus deixou o ponto.

Tom şehirden ayrıldı.

- Tom deixou a cidade.
- Tom saiu da cidade.

Tom aceleyle ayrıldı.

Tom saiu às pressas.

Tom binadan ayrıldı.

- Tom saiu do prédio.
- Tom deixou o prédio.

Tom sahneden ayrıldı.

Tom desceu do palco.

Tom, Boston'dan ayrıldı.

Tom deixou Boston.

O şehirden ayrıldı.

Ele foi embora da cidade.

Fadıl hastaneden ayrıldı.

Fadil saiu do hospital.

Tom yarıştan ayrıldı.

- O Tom saiu da corrida.
- O Tom abandonou a corrida.

Otobüs az önce ayrıldı.

O ônibus acabou de sair.

Tren az önce ayrıldı.

- O trem acaba de partir.
- O comboio acabou de partir.
- O comboio partiu agora mesmo.
- O trem acabou de partir.

Tom, Mary ile ayrıldı.

Tom terminou com Maria.

Tom kız arkadaşından ayrıldı.

Tom rompeu com a namorada.

Tom faturayı ödemeden ayrıldı.

- Tom foi embora sem pagar a conta.
- Tom partiu sem pagar a conta.
- Tom saiu sem pagar a conta.

Tom nihayet Boston'dan ayrıldı.

Tom finalmente deixou Boston.

Okuldan geçen hafta ayrıldı.

Ele desistiu da escola semana passada.

O zaten ofisten ayrıldı.

Ela já saiu do escritório.

Tom bugün Mary'den ayrıldı.

Tom rompeu com Maria hoje.

Tom aceleyle ofisinden ayrıldı.

Tom saiu de seu escritório às pressas.

Tom aceleyle evden ayrıldı.

Tom saiu de casa às pressas.

Tom ve Mary ayrıldı.

Tom e Mary se separaram.

Tom neden Boston'dan ayrıldı?

Por que o Tom foi embora de Boston?

Köyden okumak için ayrıldı.

Ele deixou o vilarejo para estudar.

Onlar ne zaman ayrıldı?

- A que horas eles partiram?
- A que horas elas partiram?

Tom saatler önce ayrıldı.

- Tom saiu horas atrás.
- Tom saiu há horas.

Tom kimseye söylemeden ayrıldı.

Tom saiu sem falar com ninguém.

Jim dün Paris'ten ayrıldı.

Jim deixou Paris ontem.

O, veda etmeden ayrıldı.

Ele foi embora sem dizer adeus.

Gözyaşları içinde arkadaşından ayrıldı.

- Ela, em lágrimas, se separou da amiga.
- Ela se separou da amiga, que chorava.
- Ela se despediu da amiga, que chorava.
- Chorando, ela se despediu da amiga.

Bir saat önce ayrıldı.

Ele partiu há uma hora.

Fadıl annesinin evinden ayrıldı.

Fadil saiu da casa de sua mãe.

- Tom şehirden ayrıldı.
- Tom şehri terk etti.
- Tom kasabadan ayrıldı.

- Tom deixou a cidade.
- Tom saiu da cidade.

O, arkadaşları ile birlikte ayrıldı.

Ela saiu com seus amigos.

Tek kelime söylemeden odadan ayrıldı.

Ele saiu do quarto sem dizer uma palavra.

Bana mektubu verdi ve ayrıldı.

Ele me entregou a carta e partiu.

Tom Mary'yi öptü ve ayrıldı.

Tom beijou Maria e saiu.

- Kim terk etti?
- Kim ayrıldı?

Quem desistiu?

Tom ve Mary neden ayrıldı?

Por que Tom e Mary terminaram?

Tom bana veda etmeden ayrıldı.

- Tom saiu sem dizer adeus para mim.
- O Tom saiu sem me dizer adeus.

Tom üç saat önce ayrıldı.

Tom partiu há três horas.

Tom, Mary'yle birlikte bardan ayrıldı.

- Tom saiu do bar com Mary.
- Tom deixou o bar com Mary.

Tom ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

Tom saiu do restaurante sem pagar.

O, az önce ofisten ayrıldı.

Ele acabou de sair do escritório.

Tom fırsatını bulur bulmaz ayrıldı.

Tom partiu assim que pôde.

Tom bu sabah Boston'dan ayrıldı.

Tom deixou Boston esta amanhã.

Ben eve gitmeden önce ayrıldı.

Ela foi embora antes de eu chegar em casa.

Görev onu çağırmıştı, o ayrıldı.

O dever chamara-lhe, e ele partiu.

Tom Boston'dan ne zaman ayrıldı?

- Quando Tom saiu de Boston?
- Quando Tom deixou Boston?
- Quando que Tom saiu de Boston?
- Quando Tom foi embora de Boston?

Adam ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

O homem saiu do restaurante sem pagar.

Tom Mary ile partiden ayrıldı.

Tom saiu da festa com a Mary.

O bir öpücükle ondan ayrıldı.

- Ele se despediu dela com um beijo.
- Ele a deixou com um beijo.

Fadıl 23 Ağustos'ta ülkeden ayrıldı.

Fadil deixou o país no dia 23 de agosto.

Tom 20 Ekim'de Avustralya'dan ayrıldı.

- Tom deixou a Austrália no dia 20 de outubro.
- O Tom deixou a Austrália no dia 20 de outubro.

O, on dakika önce evden ayrıldı.

- Ela saiu de casa há dez minutos.
- Há dez minutos que ela saiu de casa.

Annem on dakika önce evden ayrıldı.

Minha mãe saiu de casa há dez minutos.

O, şehre gitmek için çiftlikten ayrıldı.

Ela deixou a fazenda para ir à cidade.

- Tom yeni ayrıldı.
- Tom yeni boşandı.

Tom acabou de se divorciar.

João ve Maria geçen hafta ayrıldı.

- João e Maria terminaram na semana passada.
- João e Maria terminaram seu relacionamento na semana passada.

Tom sadece bir süre önce ayrıldı.

Tom saiu faz pouco tempo.

Otobüs ne kadar süre önce ayrıldı?

Há quanto tempo o ônibus foi embora?

"Kuzenin nerede?" "O az önce ayrıldı."

- "Onde a sua prima está?" "Ela acabou de ir embora."
- "Onde está tua prima?" "Acaba de sair."

Tom ve Mary geçen hafta ayrıldı.

Tom e Maria separaram-se na semana passada.

Tom faturayı ödedi ve restorandan ayrıldı.

Tom pagou a conta e deixou o restaurante.

Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.

Ela saiu sem dizer nenhuma palavra.

Tom ve Mary erken mi ayrıldı?

O Tom e a Mary saíram cedo?

Konuşmak istediğin adam iki saat önce ayrıldı.

O cara com quem você quer falar saiu duas horas atrás.

O, sos bulaşmış ağzı ile pizzacıdan ayrıldı.

Ele deixou a pizzaria com a boca lambuzada de molho.

- Tom evden ayrıldı.
- Tom evi terk etti.

Tom saiu da casa.

1900 yılında İngiltere'den ayrıldı, asla geri dönmedi.

Em 1900 ele deixou a Inglaterra, para nunca mais voltar.

O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

Ele deixou a capital mexicana para retornar ao Texas.

Tom kimseye tek kelime söylemeden odadan ayrıldı.

Tom saiu da sala sem dizer uma palavra a ninguém.

Tom Mary gittikten hemen sonra evden ayrıldı.

Tom saiu da casa pouco depois de Mary sair.

Fadıl evinden sabah saat 10'da ayrıldı.

Fadil saiu de casa às 10h.

- Otobüsler peş peşe ayrıldılar.
- Otobüsler art arda ayrıldı.

Os ônibus partiam um atrás do outro.

- Tren az önce ayrıldı.
- Tren az önce gitti.

O trem acabou de partir.

"Tom Mary'den ayrıldı." "Bu kötü bir şey mi?"

"Tom terminou com Maria." "Isso é ruim?"

O, Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmek için Fransa'dan ayrıldı.

Ela deixou a França para os Estados Unidos.

Tom bana iyi geceler dedi ve ardından ayrıldı.

- Tom disse boa noite para mim e então foi embora.
- Tom me desejou boa noite e foi embora.

Pazartesi günü geldi ve ertesi günü yine ayrıldı.

Ela veio na segunda e foi embora novamente no dia seguinte.

- Üzgünüm. Tom zaten gitti.
- Üzgünüm. Tom çoktan ayrıldı.

Eu lamento. O Tom já foi embora.

Arkadaşım kız arkadaşından ayrıldı ve şimdi benimle çıkmak istiyor.

Meu amigo terminou com a namorada e agora quer sair comigo.

Birçok aile sınırda yeni bir hayat kurmak için ayrıldı.

Muitas famílias se mudaram para começar uma nova vida na fronteira.

Yakında hareket artmıyordu. Birçok kişinin cesareti kırıldı ve davadan ayrıldı.

Logo, o movimento começou a decrescer. Perdendo o entusiasmo, muita gente abandonou a causa.

Tom ve Mary ayrıldı, bu yüzden onlar cuma günü birlikte dansa gitmeyecekler.

Tom e Maria terminaram, assim eles não vão dançar juntos na sexta.

- Evet, ama o az önce gitti.
- Evet, ama o az önce ayrıldı.

É, mas ela acabou de sair.

- O veda etmeden gitti.
- O veda etmeden ayrıldı.
- O veda etmeden terk etti.

Ela foi embora sem se despedir.

- Tom gerçekten Mary ile ayrıldı mı?
- Tom gerçekten Mary ile ilişkiyi bitirdi mi?

Tom terminou mesmo com Mary?

Yağmurlu bir sabahtan sonra bulutlar aniden ayrıldı ve gökyüzünde bir çift gökkuşağı göründü.

Depois da manhã chuvosa, subitamente as nuvens se abriram e um duplo arco-íris apareceu no céu.

- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.

O trem já partiu.

- O asla geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı.
- Japonya'yı asla geri dönmeyecek şekilde terk etti.

Ele saiu do Japão para nunca mais voltar.

Kısa bir süre sonra, Sezar bir kez daha orduya katılmaya karar verdi ve Roma'dan ayrıldı. O, yelkenli ile denizi geçerken bir grup korsan onu kaçırdı.

Após um breve intervalo, César decidiu engajar-se novamente no exército e deixou Roma. Quando realizava uma viagem por mar, foi sequestrado por um grupo de piratas.