Translation of "Bağırmak" in German

0.003 sec.

Examples of using "Bağırmak" in a sentence and their german translations:

Canım bağırmak istedi.

Mir war zum Schreien zumute.

Ben bağırmak istemedim.

Ich wollte nicht laut werden.

Bilgisayarınıza bağırmak işe yaramaz.

Deinen Computer anzuschreien, wird dir nicht helfen.

Bağırmak şarkı söylemek değildir.

Schreien ist nicht singen.

Bağırmak zorunda değilsin. Seni duyabiliyorum.

- Du musst nicht brüllen. Ich kann dich auch so hören.
- Sie müssen nicht schreien. Ich kann Sie auch so hören.

Birine bağırmak istiyorsan, bana bağır.

Wenn du jemanden anschreien willst, schrei mich an.

Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.

Ich verspürte den Drang, laut zu schreien.

Veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.

oder einfach "Wir sind hier!" ins Universum rufen?

Bağırmak ve çığlık atmak seni hiçbir yere götürmez.

Schreien bringt dich auch nicht weiter.