Translation of "Hissettim" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Hissettim" in a sentence and their japanese translations:

İzlendiğimi hissettim.

僕は見張られているような気がした。

Dışlanmış hissettim.

私は孤独を感じた。

Rahat hissettim.

心地よかった。

Saklanıyor gibi hissettim.

隠れているように感じました

Yerin sallandığını hissettim.

- 床が揺れるのを感じた。
- 私は床が揺れるのを感じた。

Ne olduğunu hissettim.

- 何が起こっているのか、私は気づいていた。
- 何が起きてるのか、察しはついてたさ。

Ölü gibi hissettim.

僕は生きた心地がしなかった。

Yukarı kaldırıldığımı hissettim.

体が持ち上げられるのを感じた。

Biraz korktuğumu hissettim.

私は少しおびえた。

Kendimi yalnız hissettim.

私は孤独だった。

Ellerimin titrediğini hissettim.

私は手が震えるのを感じた。

Ben rahatlamış hissettim.

ホッとしたわ。

Kendimi kötü hissettim.

私が悪いと感じた。

Ben kendimi öyle hissettim.

そんな荷物みたいでした

Yüzümden gözyaşlarımın aktığını hissettim.

涙が頬を伝うのを感じました

Yeni ortamlarda huzursuz hissettim.

新しい環境の中で彼は落ち着かなかった。

Turnayı gözünden vurduğumu hissettim.

やったと思った。

Ben çok garip hissettim.

とてもぎこちない感じがした。

Başımda yağmur damlası hissettim.

私は頭に一滴の雨を感じた。

Onun için sempati hissettim.

彼に同情した。

Ben dışarıda bırakılmış hissettim.

無視された気がした。

Ben çok mutlu hissettim.

私はとても幸福に感じた。

Ben evin sallandığını hissettim.

家が揺れるのを感じた。

Sanki yüzümün yandığını hissettim.

私は顔が燃えているように感じた。

Onun huzurunda utangaç hissettim.

彼の面前で彼女は恥ずかしがった。

Planın mantıksız olduğunu hissettim.

私はその計画は賢明でないと思った。

Duştan sonra zinde hissettim.

シャワーを浴びたら、気分がスッキリした。

Kalbimin şiddetle çarptığını hissettim

私は心臓が激しく打つのを感じた。

İşte acıyı o an hissettim...

あの時は本当に痛かった

Korkunç bir şey olduğunu hissettim.

何か恐ろしいことが起こりそうな気がした。

Sırtımda bir şeyin süründüğünü hissettim.

何かが背中をはっているのを感じた。

Ayaklarıma bir şey dokunduğunu hissettim.

何かが足に触れるのを感じた。

Kolumda sürünen bir şey hissettim.

何かが私の腕をはい上がってくるのを感じた。

Sanki bir rüyadaymışım gibi hissettim.

まるで夢を見ているようだった。

Sanki hayal görüyormuşum gibi hissettim.

まるで夢を見ているかのような気分だった。

Haberi duyduğumda ağlayacak gibi hissettim.

その知らせを聞いて泣きたい気がした。

Ben habere ağlayacak gibi hissettim.

- 私はその知らせを聞いて泣きたくなった。
- 私はその知らせを聞いて泣きたい気がした。
- そのニュースを聞いて泣きたくなった。

Haberi duyduğumda çok üzgün hissettim.

そのニュースを聞いたとき、とても悲しく感じた。

Ben çok daha rahat hissettim.

- 僕はホッとした。
- もっとリラックスした気分になった。
- とても落ち着いた気分でいることができた。

Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.

私は暗闇の中で手探りで電気のスイッチを探した。

Midemde keskin bir ağrı hissettim.

私は胃に激しい痛みを覚えた。

Ona sataşma hakkında kötü hissettim.

私は彼をいじめたことを後悔した。

Onun kalbinin hızlı çarptığını hissettim.

彼女は心臓が激しく鼓動しているのを感じた。

Yüzümde soğuk bir rüzgar hissettim.

私は顔に冷たい風が当たるのを感じた。

Davetsiz bir misafirmişim gibi hissettim.

私はまるで招かれざる客のような気がした。

Pahalı bir restoranda rahatsız hissettim.

私はその高級なレストランで場違いな感じがした。

Ayağıma bir şey dokunduğunu hissettim.

私は何かが足に触れるのを感じた。

Havuzda yüzdükten sonra canlandığımı hissettim.

- 私はプールでひと泳ぎした後、気分そう快だった。
- プールで泳いだ後はスッキリした気分になった。

Ona yardım etmem gerektiğini hissettim.

私はどうしても彼女を助けなければならない気がした。

Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.

私の乗った飛行機が無事に着陸してほっとした。

Bugün iliklerime kadar soğuğu hissettim.

今日は底冷えのする日だ。

Dinlendikten sonra daha iyi hissettim.

- 少し休んだら気分が良くなった。
- しばらく休んだら気分がよくなった。

Saatlerce çalıştıktan sonra yorgun hissettim.

何時間もの仕事の後で疲れを感じていた。

Çok yoruldum ama iyi hissettim.

私はとても疲れたが、気分はよかった。

Omzumda şiddetli bir ağrı hissettim.

肩に激痛を感じた。

Kendimi ona doğru çekilmiş hissettim.

私は彼女の魅力に引き付けられた。

Eve geldiğimde, kendimi çok aç hissettim.

家に帰った時、とてもおなかがすいていた。

Sanki onun benimle karşılaşmaktan çekindiğini hissettim.

彼は僕に会うのを避けたように思った。

Gerçeği söylemek gerekirse, kendimi yalnız hissettim.

正直に言うと、私は孤独だった。

Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.

私は突然胃に鋭い痛みを感じた。

Bir şeyin yanlış olduğunu hemen hissettim.

すぐに何かおかしいと感じました。

Yıkandım ve çok daha iyi hissettim.

体を洗い、ずっと気分がよくなった。

Babamın şirketinde her zaman huzursuz hissettim.

私は父の前に出るといつも気詰まりに感じる。

Yan tarafımda ani bir ağrı hissettim.

- 私は急にわきばらに痛みを感じた。
- 突然脇腹に痛みが走った。

Evin içinde bir şeyin dolaştığını hissettim.

私は家の中で何かが動くのを感じた。

Sırtımda hareket eden bir şey hissettim.

私は何かが背中で動いているのを感じた。

Oyun bittiğinde kendimi çok bitkin hissettim.

ゲームが終わったときには私は疲れ切っていた。

Ben, birinin omzuma hafifçe vurduğunu hissettim.

誰かが私の肩をたたいたのを感じた。

Sanki onların hayatın diğer tarafına gittiğini hissettim.

まるで彼らが人生の反対側に 移動しているような気がしました

Ben bütün gece üşüdüm ve huzursuz hissettim.

一晩中寒くて不安でした。

O, "Ben hasta hissettim ama iyiyim." dedi.

- 彼は、気分が悪かったがよくなったと言った。
- 「気分が悪かったけど、もう大丈夫だよ」と、彼は言った。

Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.

大声でしゃべりたい衝動にかられた。

Beni uçak tuttu ve kusacak gibi hissettim.

私は飛行機に酔って吐きそうになった。

Ben bunu yapmayı bir görev olarak hissettim.

私はそうすることが自分の努めだと思った。

Ama burada, yaşayanların arasında, bir sahtekar gibi hissettim,

でも退院して 健康な人の中にいると 自分が偽物のような気がして

Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.

家族の中で 祖母は 一番近しい存在でした

Himalaya sisindeki bir göçebenin sesini duymuş gibi hissettim.

ヒマラヤ山脈に立ち込める霧の中で さまよう者の声

Içimi yiyip bitiren bu ikiyüzlülüğü daha çok hissettim.

私の中に偽善がじわじわと 広がるのを感じます

İyi uyuduktan sonra kendimi çok daha iyi hissettim.

- よく眠ったらだいぶ気分がよくなった。
- 寝むいた前に、気分は良いになった。

Ben iyi uyudum sonra çok daha iyi hissettim.

- よく眠ったら、それで後でだいぶ気分がよくなった。
- よく寝た。そのあとで気が晴れた。

Sonra annem ve babamın beni gerçekten sevdiğini hissettim.

そのとき、両親は本当に私を愛しているんだと感じた。

O sofistike insanlar arasında kendimi tamamen rahatsız hissettim.

ああいう洗練された人々の中で、自分はまったく場違いな気がした。

Beni sıcak karşıladılar, bu yüzden evimde gibi hissettim.

彼らが僕を温かく迎えてくれたのでくつろぐことができた。

Ben evin biraz sallandığını hissettim, sen hissetmedin mi?

僕は家が少し揺れるのを感じたが、君は?

- Canım ağlamak istedi.
- İçimden ağlamak geldi.
- Ağlıyacak gibi hissettim.

- 私は泣きたいような気がした。
- 私は、泣きたい気がした。
- 泣きたい気分だったよ。

Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim.

言いたかった事を全部言ったら胸がすかっとした。

O kadar uykulu hissettim ki gözlerimi zorlukla açık tutabildim.

- あまり眠くて目を開けていられないくらいでした。
- もう眠くて眠くて、ほとんど目を開けていられなかったよ。

İlk başta onunla konuşmak için kendimi biraz fazla utangaç hissettim.

初めのうち、私は少し恥ずかしくて彼女に話し掛けられなかった。

Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.

‎彼女は大きな苦難を ‎乗り越えたんだ ‎僕自身も人生の試練を ‎乗り越えた気がした

Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.

‎僕は よそ者だ ‎彼らの世界に行きたいと ‎切に願った