Translation of "Hissettim" in English

- Üzgün hissettim.
- Ben üzgün hissettim.

I felt sad.

- Kendimi kötü hissettim.
- Kötü hissettim.

I felt bad.

İzlendiğimi hissettim.

- I felt that I was being spied on.
- I felt I was being spied on.

Dışlanmış hissettim.

I felt isolated.

Aptal hissettim.

I felt dumb.

Yalnız hissettim.

- I felt lonely.
- I felt alone.

Özel hissettim.

I felt special.

Üzgün hissettim.

I felt sad.

Rahat hissettim.

I felt comfortable.

Kötü hissettim.

I felt awful.

Aldatılmış hissettim.

I felt cheated.

Heyecanlı hissettim.

I felt excited.

Korku hissettim.

I felt fear.

Mutlu hissettim.

I felt happy.

Onu hissettim.

- I felt it.
- I felt that.

Şanslı hissettim.

I felt lucky.

Harika hissettim.

I felt wonderful.

Hasta hissettim.

- I felt ill.
- I felt bad.
- I felt sick.

Boğulmuş hissettim.

I felt overwhelmed.

Huzursuz hissettim.

I felt uneasy.

Tehlike hissettim.

I sensed danger.

Garip hissettim.

I felt awkward.

Utanmış hissettim.

I felt ashamed.

Savunmasız hissettim.

I felt vulnerable.

Rahatsız hissettim.

I felt uncomfortable.

Kırgın hissettim.

I felt offended.

Müthiş hissettim.

I felt terrific.

Şaşkın hissettim.

I felt stunned.

Umursanmadığımı hissettim.

I felt ignored.

- Ben suçlu hissettim.
- Kendimi suçlu hissettim.

I felt guilty.

Saklanıyor gibi hissettim.

it felt like I was hiding.

Yerin sallandığını hissettim.

I felt the floor shake.

Ne olduğunu hissettim.

I sensed what was happening.

Motor çalışırken hissettim.

I felt the engine running.

Ölü gibi hissettim.

I felt like I was dead.

Yukarı kaldırıldığımı hissettim.

I felt myself being lifted up.

Aynı şekilde hissettim.

I felt the same way.

Kendimi sorumlu hissettim.

I felt responsible.

Kalbimin hızlandığını hissettim.

I felt my heart quicken.

Ben onu hissettim.

I felt that.

Aniden yaşlı hissettim.

- I suddenly felt old.
- I suddenly felt really strange.

Çok huzursuz hissettim.

I felt very uneasy.

Biraz şaşkın hissettim.

I felt a little dizzy.

Riske değdiğini hissettim.

I felt it was worth the risk.

Ben suçlu hissettim.

I felt guilty.

Dizlerimde halsizlik hissettim.

I felt weak in the knees.

Sonradan kötü hissettim.

I felt bad afterwards.

Tamamen mutlu hissettim.

I felt completely happy.

Biraz korktuğumu hissettim.

I felt a little scared.

Kendimi yalnız hissettim.

- I felt lonely.
- I felt alone.

Ellerimin titrediğini hissettim.

I felt my hands tremble.

Gözlerimin dolduğunu hissettim.

I felt tears come into my eyes.

Kendimi aptal hissettim.

I felt foolish.

Gerçekten olumlu hissettim.

I felt really positive.

Sadece doğal hissettim.

It just felt natural.

Çok çaresiz hissettim.

I felt very helpless.

Gerçekten iyi hissettim.

- I really felt good.
- I felt really good.

Oldukça iyi hissettim.

I felt pretty good.

Çok iyi hissettim.

It felt very good.

Bugün iyi hissettim.

I felt good today.

Ben iyi hissettim.

I felt all right.

Ben korkunç hissettim.

I felt terrible.

Ben güçlü hissettim.

I felt strong.

Ben güçsüz hissettim.

I felt powerless.

Oldukça yalnız hissettim.

I felt pretty alone.

Kusuyor gibi hissettim.

I felt like throwing up.

Biraz korkmuş hissettim.

I felt kind of awestruck.

Ben rahatlamış hissettim.

I felt relieved.

Kendimi kullanılmış hissettim.

I felt used.

Depresyona girmiş hissettim.

I felt depressed.

Yeniden doğmuş hissettim.

I felt reborn.

Tehdit edilmiş hissettim.

I felt threatened.

Daha iyi hissettim.

I've felt better.

Çok uykulu hissettim.

I felt very sleepy.

Tom'suz kaybolduğumu hissettim.

I felt lost without Tom.

Daha güvenli hissettim.

I felt safer.

Ben depremi hissettim.

I felt the earthquake.

Tom'a güvenebileceğimi hissettim.

I felt I could trust Tom.

Dehşete kapılmış hissettim.

I felt terrified.

Oldukça kötü hissettim.

I felt pretty bad.

Kendimi kötü hissettim.

I felt bad.

Kalktığımda sersemlemiş hissettim.

I felt dazed when I got up.

Çok üzgün hissettim.

I felt very sad.

Gerçekten üzgün hissettim.

I feel really sad.

Başlangıçta utangaç hissettim.

I felt embarrassed at first.

Tom'un üzüntüsünü hissettim.

I felt Tom's sadness.

Kendimi güçsüz hissettim.

I felt weak.

Kendimi sersemlemiş hissettim.

I felt dizzy.

Kendimi bitkin hissettim.

I felt tired.

Kendimi iyi hissettim.

I felt fine.

Kendimi dışlanmış hissettim.

I felt excluded.

Kendimi inanılmaz hissettim.

- I felt great.
- I felt amazing.

Biraz yorgun hissettim.

I felt a bit tired.

Ben harika hissettim.

I felt fantastic.

Ben aşağılanmış hissettim.

I felt humiliated.

Ben yenilmez hissettim.

I felt invincible.