Translation of "Yaşayacaktır" in French

0.002 sec.

Examples of using "Yaşayacaktır" in a sentence and their french translations:

Bu şehir, yağmur yağmazsa yakında şiddetli bir su sıkıntısı yaşayacaktır.

Cette ville va souffrir d'une grave pénurie d'eau, à moins qu'il ne pleuve bientôt.

Genel olarak konuşulursa, bir kadın bir erkekten daha uzun yaşayacaktır.

De manière générale, une femme vivra plus longtemps qu'un homme.

Her kim sigara ya da içki içmezse ölünceye kadar yaşayacaktır.

Quiconque ne fume ni ne boit pas vivra jusqu'à sa mort.