Translation of "Kadar" in Arabic

0.017 sec.

Examples of using "Kadar" in a sentence and their arabic translations:

Bu kadar.

هذا هو.

Rusya'ya kadar ,

إلى روسيا،

"ne kadar gerekiyorsa o kadar" programı.

للتأكد أن هؤلاء النسوة، بإمكانهن حقًا البدأ بالتعافي.

Onu ne kadar o kadar üzdü?

ما الذي أحزنها هكذا؟

- Ne kadar uzunsun?
- Boyun ne kadar?

كم طولك؟

Sonsuza kadar cesur

شجاعًا للأبد

Ne kadar garip.

اوه، ياللغرابة.

Bu kadar basit.

الأمر بهذه البساطة.

Ne kadar harika?

أليس ذلك رائعًا؟

Louisiana'ya kadar görüyoruz.

بسبب تصفيفة شعرها على شكل ضفيرة.

Belime kadar battım.

‫وصلت المياه إلى خصري.‬

O güne kadar.

حتى ذلك اليوم.

Bu kadar önemli.

إن الأمر بتلك الأهمية.

Sanayi Devrimi'ne kadar

رأينا مراكز عناية دينية

Ben doğana kadar

وبحلول الوقت الذي ولدتُ فيه،

Ön kolunuz kadar.

‫بطول الساعد.‬

...gece oluncaya kadar.

‫حتى الليل.‬

Şimdiye kadar tuttu.

‫الحبل يتحملني حتى الآن.‬

kadar kolay olabilir.

" مساء الخير أيها السيد صباح الخير أيتها السيدة"

Bakanlığa kadar yükseliyor

النهوض للوزارة

O kadar değerli

قيمة للغاية

Bu kadar basit!

بكل بساطة!

Bu kadar basit

بكل بساطة

BMW'den Ferrari'ye kadar

من BMW إلى فيراري

Ne kadar şanslısın!

- يا لك من محظوظ!
- كم أنتَ محظوظ!
- كم أنتِ محظوظة!

Şimdiye kadar başlamalıydın.

كان عليك أن تكون قد بدأت الآن.

Ne kadar güzelsin!

ما أجملكِ!

İliklerime kadar ıslandım.

- تبللت حتى بلغ البلل بدني.
- بلغ البلل بدني.

Bu kadar kızma.

لا تغضب كثيرًا.

Yüze kadar say.

عد الي عشرة.

Ne kadar büyük?

ما هو حجمها؟

Ne kadar ilginç.

كم هذا مثير للإهتمام!

İstediğiniz kadar alın.

خذ قدر ما تريد.

Ne kadar kabasın!

- يا لوقاحتك!
- يا لك من وقح!

Ne kadar kaldın?

- كَم لبثت؟
- كَم أقمت؟

Ne kadar kazandın?

كم رَبِحتَ؟

Ne kadar naziksiniz!

- ما ألطفك!
- ما أطيب قلبك!

Fiyatı ne kadar?

كم ثمنها؟

Yüze kadar sayabilirim.

أستطيع ان أعدد إلى مئة.

Gömlek ne kadar?

بكم القميص؟

Ne kadar güzelsiniz!

- كم رائع أنتَ!
- كم رائعة أنتِ!

Ne kadar beklediniz?

منذ متى وأنت تنتظر؟

Ne kadar uzunsun!

- ما أطولك!
- ما أطول عودك!

Ne kadar etkileyici!

- يا للروعة!
- كم هذا رائع!.

Yarına kadar bekleyemem.

لا أستطيع الانتظار إلى الغد.

Birini sonuna kadar savunmak veya sonuna kadar kötülemek

الدفاع عن النهاية أو الشر حتى النهاية

- Birden ona kadar sayın.
- Birden ona kadar say.

عد من واحد إلى عشرة.

- Hayat ne kadar garip!
- Hayat ne kadar tuhaf!

- ما أغرب الحياة!
- كم غريبة الحياة!

Bunu ne kadar sık yaparsanız o kadar kolay olur.

وكلما فعلت هذا، أصبح هذا الأمر أسهل.

Ne kadar çok uyursanız, ölüm riskiniz o kadar düşük

فالأمر ليس كما لو كلما نمت أكثر

Ne kadar çok bilirseniz, o kadar çok öğrenmek istersiniz.

وكلما تعلمت المزيد، كلما أردت التعلم أكثر.

Ne kadar derin ve büyük olursa o kadar iyi!

‫كلما كانت أعمق وأكبر‬ ‫كان أفضل!‬

Burada ne kadar uzun süre kalırsam o kadar üşür

‫كلما طالت مدة بقائي هنا،‬ ‫يزداد شعوري بالبرودة‬

Ve ne kadar büyük olurlarsa o kadar gececiye dönüşüyorlar.

‫وكلما ازداد حجمها، صارت أكثر يقظة ليلًا.‬

- Neden bu kadar uzun sürdü?
- Niye bu kadar uzadı?

لماذا إستغرقَ هذا وقتاً طويلاً؟

- Bu daha ne kadar sürecek?
- Bu ne kadar sürecek?

كم من الوقت سوف تستغرق بعد؟

- Burada ne kadar kalacaksın?
- Burada ne kadar süre kalacaksın?

كم من الوقت ستمضي هنا؟

- Kanada'da ne kadar kaldın?
- Kanada'da ne kadar süre kaldın?

منذ متى وأنت في كندا؟

Ne kadar çok katılırsan, o kadar çok geri alırsın.

بقدر انغماسك فيه، بقدر ما ستستفيد منه.

Yayılıp varoşlara kadar çeşitlenince

عندما بدأت في الانتشار في الضواحي

Bu noktaya gelene kadar,

حتى نصل لهذه النقطة،

2011'e kadar böyleydi.

حتى عام 2011.

İnsanlara değerleri kadar ödenmiyor.

فالناس لا يحصلون على الرواتب حسَب قيمتهم.

Pazarlık güçleri kadar ödeniyor

بل يحصلون عليها على حسب ما يملكون من القدرة على التفاوُض.

Bu organizasyon bitene kadar

هل تعلمون أنه مع انتهاء هذا الحدث

♪ Sonsuza kadar

♪ للأبد ♪

Göz açıp kapayana kadar,

في لمح البصر،

Açıklamak zorunda kalana kadar.

لشخص لم يكن هنا أبداً من قبل.

Ama hikâye yayımlanana kadar

ولكن مع مرور الوقت نُشرت القصة،

Pes edemeyecek kadar ilerledik,

‫قطعنا مسافة أكبر من أن نتراجع الآن،‬

Ama ağlayamayacak kadar yorgundum.

ولكني كنت مرهقة جدًا لأبكي.

"Ah! Ne kadar ironik.

"أوه، يا للسخرية".

Ta ki anlayana kadar.

إنه كذلك، حتى أستطيع ذلك.

Jeolojik zamandan günümüze kadar

وبينما كنت أتتبع تاريخ الدورة الكربونية

Ruanda'dan Uganda'ya kadar dağıttı.

عبر 11 دولة من (رواندا) إلى (أوغندا).

Oran ne kadar basitse

فكلما كانت النسبة بين النغمات أبسط،

O kadar da değil.

ليس بنفس القدر.

Evet, bugüne kadar tarihte,

هذا صحيح أنّه حتى هذه اللحظة في التاريخ،

Kölelikten toplu hapislere kadar

من الاسترقاق عن طريق الحبس بأعداد كبيرة،

O kadar hızlı değil.

حسنًا، ليس بهذه السرعة.

Açıklıkta ne kadar kalırsa...

‫كلما طال وقوفها في العراء...‬

...risk o kadar artıyor.

‫زاد الخطر المحدق بها.‬

Rusya'dan tutun Kanada'ya kadar.

‫من "روسيا" إلى "كندا".‬

...hareket edemeyecek kadar kör.

‫الذي بالكاد يرى موطئ قدمه.‬

Köküne kadar çürümüşlükle karşılaşırsınız,

تجد أنهم متعفنين إلى النخاع،

Ne kadar insanı seviyorsun?

هي: كم عدد الأشخاص الذين تحبهم؟

Bir elin parmakları kadar.

هي المصدرة للسعرات الحرارية.

Oynaması o kadar zevkliydi

كانت ممتعة للغاية للعب

Virüste o kadar güçleniyor

تزداد قوة في الفيروس

Uzak duracağız o kadar

سنبقى بعيدا كثيرا

O kadar zor durumdayken

عندما كان الأمر صعبًا

Yani aslan kadar aslan

أسد مثل الأسد

O kadar yavaş yani

بطيء جدا

Yok denecek kadar azdı

كان غير موجود تقريبًا