Translation of "Kadar" in Korean

0.036 sec.

Examples of using "Kadar" in a sentence and their korean translations:

Bu kadar.

이게 다입니다.

Sonsuza kadar cesur

[언제까지나 용맹하게]

Ne kadar garip.

아, 얼마나 기발한지요!

Ne kadar harika?

너무나 훌륭하지 않습니까?

Belime kadar battım.

이제 허리까지 올라왔어요

O güne kadar.

그날이 오기 전까지는요.

Bu kadar önemli.

그 정도로 중요하죠.

Sanayi Devrimi'ne kadar

종교적인 치료 센터를

Bu kadar basit.

정말 간단합니다.

Ben doğana kadar

제가 태어난 시기는

Ön kolunuz kadar.

‎그 길이가 여러분 팔뚝만 하죠

...gece oluncaya kadar.

‎밤이 올 때까지요

Şimdiye kadar tuttu.

지금까진 견뎌주네요

kadar kolay olabilir.

간단한 것일 수 있습니다.

Ne kadar çok bilirseniz, o kadar çok öğrenmek istersiniz.

알면 알수록, 더 알고 싶어지는 학문이죠.

Ne kadar derin ve büyük olursa o kadar iyi!

더 깊이 더 크게 그릴수록 좋습니다!

Burada ne kadar uzun süre kalırsam o kadar üşür

오래 빠져 있을수록 체온은 떨어지고

Ve ne kadar büyük olurlarsa o kadar gececiye dönüşüyorlar.

‎몸집이 클수록 ‎야행성도 강해집니다

Ne kadar çok katılırsan, o kadar çok geri alırsın.

많이 참여하실 수록 더 많은 것을 얻을 수 있습니다

2011'e kadar böyleydi.

2011년까지 말이죠.

İnsanlara değerleri kadar ödenmiyor.

사람들은 자신이 가진 가치만큼 돈을 받지 못합니다.

Pazarlık güçleri kadar ödeniyor

사람들은 자신이 협상할 수 있을 만큼의 돈을 받습니다.

Göz açıp kapayana kadar,

눈 깜빡할 사이에

Ama hikâye yayımlanana kadar

제 소설이 발표될 때 쯤에는

Pes edemeyecek kadar ilerledik,

포기하기엔 너무 멀리 왔습니다

Ama ağlayamayacak kadar yorgundum.

하지만 저는 우는 것에도 지쳐 있었죠.

"Ah! Ne kadar ironik.

"오, 정말 아이러니하지."

Ta ki anlayana kadar.

그것을 이해하기 전까지는요.

Jeolojik zamandan günümüze kadar

탄소순환의 역사를 지질연대를 따라

Ruanda'dan Uganda'ya kadar dağıttı.

르완다에서 우간다까지 이르는 11개국에 보급했어요.

Oran ne kadar basitse

비율이 단순할수록

O kadar da değil.

육체만큼 까진 아니죠.

Evet, bugüne kadar tarihte,

네. 역사상 아직 까지는,

Kölelikten toplu hapislere kadar

노예 제도부터 대규모 투옥에 이르기까지

O kadar hızlı değil.

하지만, 아직 끝이 아닙니다.

Açıklıkta ne kadar kalırsa...

‎몸을 오래 드러낼수록

...risk o kadar artıyor.

‎위험은 커집니다

Rusya'dan tutun Kanada'ya kadar.

‎러시아와 캐나다 등지에 서식하죠

...hareket edemeyecek kadar kör.

‎눈이 어두워 움직이지 못하죠

Köküne kadar çürümüşlükle karşılaşırsınız,

안까지 속들이 썩어 있다는 것을 알게 된다는 것입니다.

Ne kadar insanı seviyorsun?

사랑하는 사람이 몇 명이나 있나요?

Bir elin parmakları kadar.

한 손으로 꼽을 수 있을 정도였지요.

Anaokulundan dördüncü sınıfa kadar,

유치원 때부터 4학년 때까지

Sıcaklık ne kadar artarsa ağaçlar atmosfere o kadar su salıyor.

‎더워질수록 더 많은 수분이 ‎숲의 대기에 분출됩니다

Oyuk ne kadar derin olursa çapa da o kadar kuvvetli olur.

도랑이 깊을수록 스키가 더 단단하게 고정되죠

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

아무리 빠르다고 한들 방울뱀만큼 빠를 수는 없죠

Kalbiniz ne kadar hızlı atarsa zehir vücudunuzda o kadar hızlı dolaşır.

심장이 빨리 뛸수록 독이 몸속으로 빨리 퍼집니다

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünürseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

아무리 빠르다고 한들 방울뱀만큼 빠를 수는 없죠

Çağrı ne kadar belirgin olursa hedefi bulması o kadar kolay oluyor.

‎더 독특한 소리를 낼수록 ‎표적이 되기 쉽습니다

Bunu yapana kadar iyileşmeye başlayamazsınız.

이 방법으로도 아직 치유가 일어나지 않으셨다면,

Ve 48 bedene kadar çıkar.

사이즈는 최대 16까지 있어요.

Ulaşmamız o kadar zor olur.

안정된 행복을 얻지 못할 것입니다.

Ve belki, belli noktaya kadar

그리고 어쩌면, 어느 정도는,

1565 yılından 1898 yılına kadar.

1565년부터 1898년까지요.

Şu ana kadar çıkarabildiğiniz kadarıyla,

지금쯤 이미 추론하셨겠듯이

Ve o kadar kadınsılardı ki

너무나 여성스러워서

Iklimin ne kadar ısındığını söylüyor.

알려주는 매개 변수 입니다.

Massachusetts'e kadar zaten başarılı olduk,

샌프란시스코에 이르기까지 이런 기술 사용을

İklim felaketinden otoriteryen rejime kadar

기후 재해부터 시작해서 권위주의,

Dışlarında olduğu kadar içlerinde de.

외면뿐만 아니라 내부도요.

Ne kadar güvenli olduğunu da.

얼마나 튼튼한지도요

Ne kadar zamandır orada bilmiyorum.

얼마나 오래됐는지 모르겠어요

Ya da ne kadar süre.

얼마나 오래 갈지도요

Ve o kadar derine batarım.

더 깊이 빠질 수 있습니다

Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

이미 제 냄새를 맡았을 겁니다!

Şimdiye kadar dünyada mikropları bulduğumuz

저희가 지금까지 땅 속에서 찾은 미생물 중에서 가장 깊었던 것은

Ta ki işe yaramayana kadar,

그러지 못하게 되기 전까지는요.

Fiyat o kadar düşüktü ki...

믿을 수 없는 가격이었어요.

Ama işitsel etkiler kadar tehlikelidirler.

하지만 청각에 끼치는 영향만큼 위험합니다.

Ta ki kesmeye götürene kadar.

도살할 때 까지요.

Tadını çıkar, istediği kadar baksın

넋을 읽고 보고, 보고 싶은 만큼 다 보도록 하고

Birinci yıldan 1820 yılına kadar

1년부터 1820년까지

Kullanabildiğimiz kadar aracı kullanmalıyız ki,

우리는 할 수 있는 한 이런 도구들을 최대한 많이 모아야 합니다.

"Noel'e kadar buradan çıkacağız" diyorlardı.

그들은 "크리스마스엔 풀려날거야" 라고 말했죠.

Bu kadar büyük programlar yapabilirsiniz.

더 인기 있는 드라마로 자랄 수 있습니다.

1991'den 2013'e kadar

1991년부터 2013년까지

Antenleri o kadar hassas ki

‎수컷의 더듬이는 몹시 민감해서

100 yıla kadar da yaşayabilir.

‎최대 100년까지 삽니다

Bu bölge ağzına kadar dolu!

‎'이 구역은 우리 것이다'

Gündüzleri filler kadar iyi görürler.

‎낮 동안 하이에나의 시력은 ‎코끼리와 비슷합니다

Ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatıyor.

사막이 얼마나 위험할 수 있는지 보여주죠

Sonra istediğim kadar sıvı çıkartabilirim.

물을 최대한 짜낼 수 있죠

Facebook'ta ne kadar beğeni aldığımızı.

페이스북 '좋아요'를 몇개나 받을지 같은 것들 말이죠.

Avustralya'yı dize kadar suyla kaplardı.

호주 대륙 전체를 무릎 깊이까지 잠기게 할 수 있을 겁니다.

1870'ten 1970'e kadar,

1870년부터 1970년까지

Buna ne kadar bağışıklığımızın olduğu.

우리 모두에게 얼마나 민감한 지

Denedim, bu kadar, caz yok.

좋아하려고 노력해도 못 듣겠어요.

Gece ne kadar karanlık olursa... ...bu sular insanı o kadar hayrete düşürüyor.

‎밤이 깊어질수록 ‎바다는 더 많은 신비를 드러냅니다

Sistemin ne kadar bozuk olduğunu ve kritik kararlar için ne kadar az veri

그리고 너무나 중요한 결정을 하는데 얼마나 하찮은 데이터가 사용되었는지를

Büyükbabamı hiç bu kadar mutlu görmemiştim.

저는 그렇게 기뻐하는 할아버지를 본 적이 없었습니다

Tekelde o kadar uzun süre tutunur.

회사들은 독점권을 더 오래 유지할수 있습니다.