Translation of "Kırmak" in French

0.004 sec.

Examples of using "Kırmak" in a sentence and their french translations:

Kalp kırmak istemem.

Je ne veux briser aucun cœur.

Sadece komediyi kırmak değildi.

Je n'ai jamais eu l'intention de trahir la comédie.

Üzgünüm, seni kırmak istemedim.

Je suis désolé, je ne voulais pas vous offenser.

Senin kalbini kırmak istemiyorum.

Je ne veux pas te faire de mal.

Bazı alışkanlıkları kırmak zordur.

Certaines habitudes sont difficiles à rompre.

Kırmak yerine, ölmeyi seçeceğini biliyorum.

que de dire à un autre qu'il souffre.

Tom Mary'nin cesaretini kırmak istemiyor.

Tom ne veut pas décourager Marie.

Biz kapıyı kırmak zorunda kaldık.

On a dû enfoncer la porte.

Kurallar kırmak için değil, uyulmak içindir.

- Les règles sont faites pour être préservées, pas violées.
- Les règles sont faites pour être préservées, non pas violées.

Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı.

On a utilisé un marteau pour casser la fenêtre.

Polis kapıyı kırmak için koçbaşı kullandı.

La police a utilisé un bélier pour défoncer la porte.

Ben hiç onun kalbini kırmak istemedim.

- Je n'ai jamais voulu lui faire du mal.
- Je n'ai jamais voulu le blesser.

Burası cidden ayak bileği kırmak için birebir.

C'est le genre d'endroit où on se tord la cheville.

Bu kısır döngüyü kırmak için ne yapabiliriz?

Que faire pour interrompre ce cercle vicieux ?

Omlet yapmak için bir yumurta kırmak zorundasın.

On ne fait pas d'omelette sans casser des œufs.

- Eski alışkanlıkları kırmak zordur.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.

- Les vieilles habitudes ont la vie dure.
- Les vieilles habitudes sont difficiles à rompre.

O kadar kızgınım ki çığlık atmak ve her şeyi kırmak istiyorum!

Je suis si furieux que je veux hurler et tout casser !