Translation of "Bulmaya" in French

0.005 sec.

Examples of using "Bulmaya" in a sentence and their french translations:

Onu bulmaya çalışın.

- Essaie de le trouver.
- Tentez de le trouver.

Sevimsiz bulmaya başlıyorum.

Je commence à la trouver antipathique.

Anahtarı bulmaya çalışabiliriz.

Nous pourrions essayer de trouver la clé.

Tom'u bulmaya çalışıyordum.

J'essayais de trouver Tom.

Bir panzehir bulmaya çalışıyoruz.

Nous essayons de trouver un antidote.

Onlar kızı bulmaya çalıştılar.

Ils ont essayé de trouver la fille.

Tom'u bulmaya yardım edeceğim.

J'aiderai à trouver Tom.

Kayanın çevresindeki kısmı bulmaya çalışıyorum.

Je veux voir la partie qui était autour du rocher.

Ve genelde, medeniyeti bulmaya çalışırken,

Souvent, pour essayer de retrouver la civilisation,

Eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum.

à la recherche d'une vieille usine.

Bilimci doğa yasalarını bulmaya çalıştı.

Le scientifique a essayé de découvrir les lois de la Nature.

Bunun neden olduğunu bulmaya çalışıyorum.

J'essaye de découvrir pourquoi ça s'est produit.

Onları senin için bulmaya çalışacağım.

Je vais essayer de les trouver pour toi.

Yeni bir iş bulmaya çalışıyorum.

J'essaye de trouver un nouveau travail.

Ben bir tane bulmaya çalışacağım.

- J'essayerai d'en trouver un.
- J'essayerai d'en trouver une.

Bu gece bir akrep bulmaya çalışacağım.

Et ce soir, je cherche un scorpion.

Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.

Les savants commencèrent à trouver les réponses à ces questions.

Tüm akşamı anahtarlarımı bulmaya çalışmakla geçirdim.

J'ai passé toute l'après-midi à chercher mes clés.

Son iki saattir seni bulmaya çalışıyorum.

- Ça fait deux heures que j'essaie de mettre la main sur toi.
- Ça fait deux heures que j'essaie de mettre la main sur vous.

- İş bulmaya çalıştım.
- İş bulmayı denedim.

J'ai essayé de trouver un travail.

Anne babası dönmediğinden... ...o, onları bulmaya gidiyor.

Aucun de ses parents n'est revenu, alors, il part à leur recherche.

Şimdi şu enkazı bulmaya çalışmaya devam edeceğiz.

On retourne chercher l'avion.

Bütün gezegenler kendine bir yörünge bulmaya çalışıyordu

toutes les planètes essayaient de trouver une orbite

Bu gitara sahip olan kişiyi bulmaya çalışıyorum.

J'essaie de trouver la personne à qui cette guitare appartient.

Kaza için kimin sorumlu olduğunu bulmaya çalışıyorum.

Je tente de déterminer qui a été responsable de l'accident.

Daha iyi bir çözüm bulmaya karar verdim.

Je me suis mis en tête de trouver une meilleure solution.

Geri dönüp medeniyeti farklı yollardan bulmaya çalışalım mı?

On y retourne pour voir d'autres moyens de retrouver la civilisation ?

Burada inecek yer bulmaya çalışmak heyecan verici olacak.

Ça va être intéressant de trouver un endroit où atterrir.

Düşüp dizi kanadığında beraber ona çare bulmaya çalışırdın

Quand tu tombais et tombais au genou, tu essayais de trouver un remède ensemble

Onun gerçek sebebi bulmaya çalışmasının hiçbir faydası yok.

Il lui est inutile d'essayer de trouver la véritable raison.

Bu biraz ışık verecektir. Tamam, şimdi yılanı bulmaya çalışalım.

Ça éclairera un peu. Essayons de retrouver ce serpent.

Bana biraz ışık verecektir. Tamam, şimdi yılanı bulmaya çalışalım.

Ça éclairera un peu. Essayons de trouver ce serpent.

Sadece o yöne gitmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyoruz.

Il faut trouver le meilleur moyen d'aller dans cette direction.

Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:

En essayant d'en identifier la source, ils ont trouvé une origine probable :

Bir an için gözlerinizi kapatın ve cevabı bulmaya çalışın.

- Ferme tes yeux un instant et cherche la réponse.
- Fermez vos yeux un instant et cherchez la réponse.

Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER

Elles forcent les animaux à trouver de nouvelles façons de vivre la nuit. DES VILLES QUI NE DORMENT PAS

Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için

Mais ce qu'on pourrait faire, c'est continuer cette mission et essayer de trouver du vrai venin

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

Après la construction d'une ou deux grandes usines aux abords ou dans une ville, les gens viennent chercher du travail et bientôt, une zone industrielle commence à se développer.

Ne yazık ki, polis seri katil hakkında daha fazla bilgi bulmaya çalışmak için başka bir mağdur buluncaya kadar beklemek zorunda kaldı.

Malheureusement, la police a dû attendre qu'il y ait une autre victime avant de tenter d'en savoir plus sur le tueur en série.