Translation of "Aramamız" in French

0.005 sec.

Examples of using "Aramamız" in a sentence and their french translations:

Birini aramamız gerekiyor.

- Il faut que nous appelions quelqu'un.
- Il nous faut appeler quelqu'un.

Polisi aramamız gerekmiyor mu?

- Ne devriez-vous pas appeler la police ?
- Ne devrais-tu pas appeler la police ?

Polisi aramamız grektiğini düşünmüyor musun?

- Ne pensez-vous pas que nous devrions appeler la police ?
- Tu ne penses pas qu'on devrait appeler la police ?

Hiç olmazsa Tom'u aramamız gerektiğini düşünmüyor musun?

Ne penses-tu pas qu'on devrait au moins appeler Tom ?

- Polisi aramamız daha iyi olurdu.
- Polisi arasak iyi olur.

Nous ferions mieux d'appeler la police.

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.

Il sera sans doute sorti déjeuner, à l'heure qu'il est, il est donc inutile d'appeler tout de suite.

- Mutfakta karıncalar var. Bir ilaçlamacıyı aramamız gerekiyor.
- Mutfağı karınca basmış. Bir ilaçlamacı çağırmalıyız.

On a des fourmis dans la cuisine. Il faut qu'on appelle un exterminateur.