Translation of "Yapanlar" in English

Ve bağış yapanlar.

and the donors.

Uçak yolculuğu yapanlar bilir

those who fly

Onu yapanlar sadece biz değiliz.

We're not the only ones doing it.

Bunu yapanlar sadece bizler değiliz.

- We're not the only ones doing that.
- We aren't the only ones doing that.

Doğru şeyi yapanlar sadece sondajcılar değildi.

And it wasn't just explorers who were doing the right thing.

Fakat öncülük yapanlar bizlere ilham verirler.

but those who lead inspire us.

Bu hafta sonu işi yapanlar sadece onlar mı olacak?

Will they be the only ones doing the work this weekend?

- Çığı kayakçılar tetikledi.
- Çığın düşmesine kayak yapanlar sebep oldu.

The avalanche was set off by skiers.

- İncil çevirmenleri kafir olarak düşünüldü.
- İncil çevirisi yapanlar tekfir ediliyordu.

The translators of the Bible were considered blasphemous.