Translation of "Olacak" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Olacak" in a sentence and their spanish translations:

- Derhal olacak.
- Hemen olacak.

- Dicho y hecho.
- Delo por hecho.
- Dalo por hecho.

- O hazır olacak.
- Hazır olacak.

Estará listo.

Hangisi olacak?

Bien, ¿qué será?

Doktor olacak.

Ella será doctora.

Tekrar olacak.

Volverá a pasar.

Komik olacak.

Será divertido.

Kolay olacak.

Será fácil.

Pahalı olacak.

Será caro.

Güzel olacak.

Será bonito.

Romantik olacak.

Será romántico.

Büyük olacak.

- Será grande.
- Está aumentando.
- Está creciendo.
- Crecerá.

Harika olacak.

Será genial.

Orada olacak.

- Estará allí.
- Estaré allí.
- Voy a estar allí.

Zor olacak.

Será difícil.

Zorluklar olacak.

Habrá dificultades.

Hazır olacak.

Estará listo.

İyi olacak.

Saldrá bien.

Bu olacak.

Pasará.

Üç olacak.

Habrá tres.

Kan olacak.

Habrá sangre.

Kuzey güney olacak doğu batı olacak

será norte sur será este oeste

- O bizim sırrımız olacak.
- Sırrımız olacak.

Será nuestro secreto.

- Pasta olacak mı?
- Kek olacak mı?

¿Habrá un pastel?

- Doktor olacak.
- O bir doktor olacak.

Ella será doctora.

- O yarın boş olacak.
- Yarın izinli olacak.

- Mañana será libre.
- Mañana estará libre.
- Él quedará libre mañana.
- Mañana va a ser libre.

- O, yarın evde olacak.
- Yarın evde olacak.

Estará en casa mañana.

- Senin yardımına ihtiyacım olacak.
- Yardımına ihtiyacım olacak.

- Voy a necesitar tu ayuda.
- Voy a necesitar su ayuda.

Hava soğuk olacak ve gökyüzü basık olacak.

Va a hacer frío y el cielo va a estar nublado.

- Yumi öğretmen olacak.
- Yumi bir öğretmen olacak.

- Yumi se hará profesora.
- Yumi será maestra.

Ne düşünüyorsan olacak, muhtemelen sonuç sürpriz olacak.

Sea lo que sea que pienses que ocurrirá, el resultado posiblemente sea una sorpresa.

- Bu kez farklı olacak.
- Bu sefer farklı olacak.
- Bu kere farklı olacak.
- Bu defa farklı olacak.

Esta vez va a ser diferente.

Ama iyi olacak.

Pero todo estará bien.

Sonra ne olacak?

¿Qué pasará después?

Bu zor olacak.

Esto es filoso.

Yine sahtekârlık olacak

Todavía habrá fraude

olacak toprakla sonuçlanır.

y ayudarnos con la mitigación del cambio climático.

Bahar geç olacak.

La primavera vendrá con retraso.

Bir çocuğumuz olacak.

- Vamos a tener un bebé.
- ¡Vamos a tener un bebé!

Düğün yarın olacak.

La ceremonia tendrá lugar mañana.

Toplantı yarın olacak.

La reunión se realizará mañana.

Fakirsem ne olacak?

¿Y si soy pobre?

Ona ne olacak?

¿Qué será de ella?

Tom iyi olacak.

Tom estará bien.

Yarın kar olacak.

Habrá nieve mañana.

Kim orada olacak?

¿Quién estará allí?

O, sorumlu olacak.

Ella estará a cargo.

O eğlenceli olacak.

- Eso será divertido.
- Eso será entretenido.
- Eso va a ser gracioso.

Kesinlikle sıkıntılarımız olacak.

De seguro tendremos problemas.

Arkadaşım rehberimiz olacak.

Mi amigo será nuestro guía.

Badigarda ihtiyacın olacak.

Vas a necesitar un guardaespalda.

Herkes orada olacak.

Todos van a estar ahí.

Bana ne olacak?

¿Qué será de mí?

Hatalıysan ne olacak?

- ¿Y si te equivocas?
- ¿Y si os equivocáis?

Yakında eylül olacak.

Pronto será septiembre.

Onlar iyi olacak.

- Estarán estupendamente.
- Estarán perfectamente.

Tom heyecanlı olacak.

Tom estará encantado.

Tom orada olacak.

Tom estará ahí.

Şemsiyene ihtiyacın olacak.

Vas a necesitar tu paraguas.

Tom mutlu olacak.

Tom será feliz.

Pasta olacak mı?

¿Va a haber tarta?

O iyi olacak.

Ella va a estar bien.

Kış sert olacak.

El invierno será arduo.

Yardımına ihtiyacım olacak.

Voy a necesitar tu ayuda.

Hava bulutlu olacak.

Estará nublado.

Yarın sıcak olacak.

Mañana va a hacer calor.

Sağanak yağmur olacak.

Va a caer un chaparrón.

Düğünleri yarın olacak.

- Su matrimonio se realizará mañana.
- Su boda se celebrará mañana.
- Su boda será mañana.

Uykuya ihtiyacın olacak.

Necesitarás dormir.

Buna ihtiyacın olacak.

Necesitarás esto.

Bu büsbütün olacak.

Eso será todo.

Bu gece olacak.

Será esta noche.

Ayrıntılara ihtiyacım olacak.

Voy a necesitar detalles.

Bugün ne olacak?

¿Qué va a pasar hoy?

Daha kötü olacak.

Empeorará.

Orada olacak mısın?

¿Estarás allí?

Bu harika olacak.

Esto va a ser genial.

Ciddi sonuçları olacak.

Habrá serias consecuencias.

Bir çocuğum olacak.

Voy a tener un bebé.

Tırmanışımız zor olacak.

Nuestra escalada será difícil.

Yakında Noel olacak.

Pronto será Navidad.

Yumi öğretmen olacak.

Yumi será maestra.

Gelecekte ünlü olacak.

Será famosa en el futuro.

Onlar başarısız olacak.

Fallarán.

Çocuklar mutlu olacak.

Los niños serán felices.

Herkes memnun olacak.

Todos estarán satisfechos.

Sanırım iyi olacak.

Creo que va a estar bien.

Tom kıskanç olacak.

Tom se va a poner celoso.

Bu tekrar olacak.

- Va a volver a ocurrir.
- Va a volver a pasar otra vez.