Translation of "Yolculuğu" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yolculuğu" in a sentence and their english translations:

Zaman yolculuğu mümkün!

time travel is possible!

Taksi yolculuğu benden.

The cab ride's on me.

Yolculuğu boşuna yaptım.

I made the trip for nothing.

Uçak yolculuğu yapanlar bilir

those who fly

Bugünkü konumuz zaman yolculuğu

Our topic today is time travel

Uçak yolculuğu yapan insanlar

People traveling by plane

Hayatımın en uzun yolculuğu!

It's the longest journey of my life!

Zaman yolculuğu mümkün mü?

Is time travel possible?

O yolculuğu hakkında konuştu.

He talked about his trip.

Zaman yolculuğu mümkün değildir.

Time travel is impossible.

Bu, gemimizin ilk yolculuğu.

This is our ship's maiden voyage.

Zaman yolculuğu gerçekten harika.

Time travel is really cool.

Peki zaman yolculuğu mümkün mü?

So is time travel possible?

Onun yolculuğu tren nedeniyle ertelendi.

Her journey was delayed because of the train.

Zaman yolculuğu yapabilsen nereye gidersin?

Where would you go if you could time travel?

Hava yolculuğu tehlikeli oluyor mu?

Is air travel becoming dangerous?

Onların yolculuğu tren nedeniyle ertelendi.

Their journey was delayed because of the train.

Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.

They finished eighty miles' journey.

Sami'nin İslam yolculuğu hapishanede başladı.

Sami's journey to Islam started in prison.

- Bana yolculuğu sırasında çektiği fotoğrafları gösterdi.
- O bana yolculuğu sırasında çektiği şipşakları gösterdi.

She showed me the snaps which she had taken during her journey.

İşte bunlar zaman yolculuğu ile mümkün

These are possible with time travel

Hava yolculuğu gibi bir şey yoktur.

There is nothing like air travel.

Uzay yolculuğu artık bir hayal değil.

Space travel is no longer a dream.

Onlar seksen millik bir yolculuğu bitirdiler.

- They finished eighty miles' journey.
- They finished a journey of 80 miles.

O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.

He kept a diary during the trip.

Tom yaklaşan yolculuğu için çantasını topladı.

Tom packed his bag for his upcoming trip.

Uzun süredir bu yolculuğu hayal ediyorum.

I've been dreaming of this trip for a long time.

O ABD'ye yolculuğu için hazırlanmakla meşguldü.

She has been busy preparing for her trip to the USA.

Tebrikler! Ücretsiz bir gemi yolculuğu kazandınız!

Congratulations! You won a free cruise!

Ve artık Hannibal'in riskli Alpler yolculuğu başlıyordu.

And so begins Hannibal's perilous journey through the Alps.

1912'de Titanik ilk yolculuğu sırasında battı.

It was in 1912 that the Titanic sank during her first voyage.

Her gün kaç tane gemi yolculuğu vardır?

How many cruises are there each day?

Tom Mary'ye yolculuğu için hazırlanmasına yardım ediyor.

Tom is helping Mary get ready for her trip.

Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.

This ship is not fit for an ocean voyage.

Yolculuğu hakkında onunla konuşarak iyi vakit geçirdi.

She had a good time talking with him about his trip.

Bir otobüs yolculuğu yapma fikri hakkında ne düşünüyorsun?

What do you think of the idea of making a bus trip?

Kenji Hindistan yolculuğu hakkında arkadaşlarına bir hikaye anlattı.

Kenji told his friends a story about his trip to India.

Onu yolculuğu iptal etmesi için ikna etmek zordu.

It was difficult to convince him to cancel the trip.

Mevcut koşullar altında, bu yolculuğu yaparken rahat hissetmedim.

Under the current conditions, I didn't feel comfortable making this trip.

Yirmi saatten daha az bir sürede yolculuğu tamamladı.

She completed the trip in less than 20 hours.

- Jet lagim var.
- Uçak yolculuğu sonrası sersemliğim var.

I had jet lag.

Yakın gelecekte uzay yolculuğu artık sadece bir hayal olmayacak.

In the near future, space travel will no longer be just a dream.

- Sami'nin İslam'a geçme serüveni Mısır'da başladı.
- Sami'nin İslam yolculuğu Mısır'da başladı.

Sami's journey into Islam started in Egypt.

Geçmişi değiştirmek mümkün mü? Kaybettiğimiz sevdiklerimizi kurtarabilmek için zaman yolculuğu yapabilir miyiz?

Is it possible to change the past? Can we travel time to save our loved ones we lost?

Tom'un yolculuğu sırasında yanına alacağı şeylerin listesinde ilk nesne cep telefonu şarjıydı.

The first item on Tom's list of things to take with him on his trip is his mobile phone recharger.

İnsanoğlunun uzaya yolculuğu 1957'de Sovyetler Birliği'nin ilk yapay uydu Sputnik'i fırlattığında başladı.

Mankind's journey into space began in 1957 when the Soviet Union launched Sputnik, the first artificial satellite.

Burada da iki tane kardeş olan mürettebatın zaman yolculuğu yaptığına ait iddiaları da vardı

Here, too, there were allegations that the crew, who was two brothers, was traveling on time.

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

I had a hard time trying to persuade him to cancel the trip.