Translation of "Yakarak" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yakarak" in a sentence and their english translations:

Kardeşi kendini yakarak öldürdü.

His brother burned himself to death.

Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.

She cremated him against his wishes.

Oksijeni yakarak yedi buçuk milyon poundluk bir kombine itme gücü

oxygen in just two and a half minutes, delivering a combined thrust of seven and a half million

Onun ölümünün 24 saati içinde onu yakarak kül haline getirdi.

She cremated him within 24 hours of his death.

Zayıflamanın tek yolu yediğinden daha fazla kalori yakarak bir kalori açığı oluşturmaktır.

The only way to lose weight is to create a caloric deficit by burning more calories than you eat.