Translation of "Kardeşi" in English

Kardeşi gibi değil.

He isn't like his brother.

Kardeşi çok çalışır.

His brother is a hard worker.

Hangi kardeşi gördün?

Which brother did you see?

Onun kız kardeşi.

She's his sister.

- Bu, Pierrot'un kız kardeşi.
- O, Pierrot'nun kız kardeşi.

That is Pierrot's sister.

Tom'un hiç erkek kardeşi ve kız kardeşi yok.

Tom doesn't have any brothers and sisters.

Tom erkek kardeşi ve kız kardeşi arasında oturuyor.

Tom is sitting between his brother and his sister.

- Tom'un erkek kardeşi polis.
- Tom'un erkek kardeşi polistir.

Tom's brother is a policeman.

- Tom'un erkek kardeşi hemşire.
- Tom'un erkek kardeşi hemşiredir.

Tom's brother is a nurse.

- Onun hiç kardeşi yok.
- Onun hiç erkek kardeşi ya da kız kardeşi yok.

- She doesn't have any brothers or sisters.
- She doesn't have any siblings.

Tom'un bir erkek kardeşi ve bir kız kardeşi var. Erkek kardeşi Boston'da yaşıyor, kız kardeşi ise Chicago'da yaşıyor.

Tom has a brother and a sister. His brother lives in Boston and his sister lives in Chicago.

- Seiko'nun hiç kız kardeşi yok.
- Seiko'nun kız kardeşi yok.

- Seiko has no sisters.
- Seiko doesn't have sisters.

Tom'un bir erkek kardeşi ve üç kız kardeşi vardı.

Tom had one brother and three sisters.

İşte kız kardeşi Makbule.

Then his sister Makbule.

Onun hiç kardeşi yok.

- She has no brothers.
- She doesn't have any brothers.
- She doesn't have any brothers or sisters.
- She doesn't have any siblings.

Kız kardeşi Amerika'ya gitmiyor.

His sister does not go to America.

Tom'un 12 kardeşi var.

Tom has 12 siblings.

Kardeşi ondan daha sabırlıdır.

His brother is more patient than he is.

Pedro'nun kız kardeşi yok.

Pedro has no sisters.

O, Pierrot'nun kız kardeşi.

She is Pierrot's sister.

Onun erkek kardeşi yok.

She has no brothers.

O, Taro'nun erkek kardeşi.

- He is Taro's brother.
- He is Taro's older brother.

Üç erkek kardeşi vardır.

He has three brothers.

Erkek kardeşi ona baktı.

Her brother looked at her.

Tom onun erkek kardeşi.

Tom is her brother.

Onun erkek kardeşi yoktu.

She had no brother.

Annemin kız kardeşi halamdır.

My mother's sister is my aunt.

Mary Tom'un üvey kardeşi.

- Mary is Tom's stepsister.
- Mary is Tom's step-sister.

Tom'un hiç kardeşi yok.

Tom has no siblings.

Tom'un kız kardeşi değilim.

I'm not Tom's sister.

Tom'un erkek kardeşi olmalısın.

You must be Tom's brother.

Tom'un erkek kardeşi misin?

Are you Tom's brother?

Kız kardeşi kaç yaşında?

How old is his sister?

Tom'un küçük kardeşi olmalısın.

You must be Tom's younger brother.

Bu, Pierrot'un kız kardeşi.

That is Pierrot's sister.

Juan'ın erkek kardeşi yok.

Juan doesn't have a brother.

Mary Tom'un kız kardeşi.

Mary is Tom's sister.

O, Tom'un kız kardeşi.

- That's Tom's sister.
- This is Tom's sister.

Bu, Tom'un kız kardeşi.

This is Tom's sister.

Tom annemin erkek kardeşi.

Tom is my mother's brother.

López'in dört kardeşi var.

López has four brothers.

Hiçbirimizin erkek kardeşi yok.

- None of us has brothers.
- None of us have brothers.

Marie'nin kız kardeşi Berlinlidir.

Marie's sister is a Berliner.

Sami Fazıl'ın süt kardeşi.

Sami is Fadil's milk brother.

Tom'un iki kardeşi var.

Tom has two siblings.

Mennad'ın kız kardeşi öldü.

Mennad's sister died.

Kardeşi kendini yakarak öldürdü.

His brother burned himself to death.

Küçük kız kardeşi evli.

His younger sister is married.

- Onun kız kardeşi İskoçya'da yaşar.
- Onun kız kardeşi İskoçya'da yaşıyor.

Her sister lives in Scotland.

- Onun kız kardeşi genç görünüyor.
- Onun kız kardeşi gence benziyor.

Her sister looks young.

- Onun üç tane erkek kardeşi var.
- Üç erkek kardeşi vardır.

He has three brothers.

O evli değil ve kız kardeşi veya erkek kardeşi yok.

He is unmarried and has no brothers or sisters.

- O, onu kız kardeşi için yaptı.
- Onu kız kardeşi için yaptı.

He made it for his sister.

- Dolores'in dört kız kardeşi var.
- Dolores'in dört tane kız kardeşi var.

Dolores has four sisters.

- Küçük kardeşi ünlü bir futbolcu.
- Küçük erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.

Her little brother is a famous soccer player.

Mary teyzem, annemin kız kardeşi; Alice halam da babamın kız kardeşi.

Aunt Mary is my mother's sister and Aunt Alice is my father's sister.

Erkek kardeşi kadar uzun değildir.

He is not as tall as his brother.

O, kız kardeşi kadar hoştur.

She's as pretty as her sister.

Kız kardeşi kadar çok çalışmaz.

She doesn't study as hard as her sister.

Erkek kardeşi Kensaku şimdi Brezilya'dadır.

Her brother Kensaku is now in Brazil.

O erkek kardeşi ile boğuştu.

He grappled with his brother.

Onun erkek kardeşi çok çalışır.

His brother studies very hard.

Onun iki kız kardeşi var.

She has two sisters.

Onun bir kız kardeşi yok.

He doesn't have a sister.

Onu kız kardeşi için yaptı.

- He made it for his sister.
- He did that for his sister.
- He did it for his sister.
- She did that for her sister.
- She made it for her sister.

Erkek kardeşi bir süredir kayıptı.

His brother had been missing for a while.

Dolores'in dört kız kardeşi var.

Dolores has four sisters.

Onun kardeşi bana göre kötüydü.

His brother was nasty to me.

Annemin dört erkek kardeşi var.

My mother has four brothers.

Kız kardeşi Birleşik Devletler'e gitmiyor.

His sister does not go to the United States.

Kate kız kardeşi kadar büyüleyici.

- Kate is no less charming than her sister is.
- Kate is as charming as her sister.

Onun bir erkek kardeşi yoktu.

She didn't have a brother.

Babam ve kız kardeşi marangozdur.

My father and sister are carpenters.

Babamın erkek kardeşi benim amcamdır.

- My father's brother is my uncle.
- The brother of my father is my uncle.

Annemin erkek kardeşi benim dayımdır.

The brother of my mother is my uncle.

Babamın kız kardeşi benim halamdır.

The sister of my father is my aunt.

Annemin kız kardeşi benim teyzemdir.

The sister of my mother is my aunt.

Kendi erkek kardeşi tarafından öldürüldü.

He was killed by his own brother.

Erkek kardeşi bir süredir kayıp.

His brother has been missing for a while now.

O çocuk, onun erkek kardeşi.

That boy is his brother.

Tam kız kardeşi kadar çekicidir.

She is just as charming as her sister.

Tom'un erkek kardeşi ile arkadaşım.

I'm friends with Tom's brother.

Onun kız kardeşi çok güzel.

His sister is very beautiful.

Tom'un bir erkek kardeşi yoktu.

Tom didn't have a brother.

Mary kız kardeşi kadar güzel.

Mary is as pretty as her sister.