Translation of "Fazla" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "Fazla" in a sentence and their chinese translations:

- Daha fazla çalışmalısın.
- Daha fazla çalışmak zorundasın.

你该学得更多。

O çok fazla.

- 太多了。
- 那太过分了。

Çok fazla çalışırım.

我工作得太多了。

Daha fazla istiyor.

他想要更多。

Fazla şarap içmem.

我不怎麼喝酒。

Beyzbolu fazla umursamaz.

- 他不太关注棒球。
- 他對棒球沒甚麼興趣。

Çok fazla konuşuyorsun.

你說太多了。

Çok fazla özledim.

我错过了太多。

Çok fazla düşünüyorsun.

你想太多了。

Çok fazla endişelenme.

别那么着急。

Bu çok fazla!

太過分了!

Onu fazla görmem.

我不常見到他。

Çok fazla yememelisin.

你不该吃太多。

Tom fazla uyumadı.

汤姆没怎么睡。

- Meg çok fazla konuşuyor.
- Meg çok fazla konuşur.

梅格說得太多了。

Sana daha fazla söyleyemem, zaten çok fazla söyledim.

我不能再向你多说什么了。我已经透露太多了。

- Artık bekleyemem.
- Ben daha fazla bekleyemem.
- Daha fazla bekleyemem.

我再也不能等了。

- Çok fazla içmek tehlikelidir.
- Çok fazla içki içmek tehlikelidir.

酒喝太多很危险。

Daha fazla bilgi istiyoruz.

我们想要更多信息。

Daha fazla sebze yemelisin.

- 你應該多吃蔬菜。
- 你应该吃更多蔬菜。

Daha fazla bilgi toplamalısın.

你们应该收集进一步的信息。

Daha fazla meyve yemelisiniz.

你應該多吃點水果。

Çok fazla Fransızca konuşmam.

我不经常说法语。

Sanırım daha fazla dinlenmelisin.

我觉得你应该多休息一会儿。

Çok daha fazla istiyorum.

我要多很多。

Diğerlerine çok fazla güvenme.

别老依赖别人。

20 kişiden fazla geldiler.

來了20人以上。

O daha fazla istiyor.

她想要更多。

Çok fazla zamanımız yok.

我们没有太多时间。

Çok fazla sigara içmemelisin.

你不该抽那么多烟。

Çok fazla para harcıyorsun.

你花太多钱了。

"Daha fazla sosyal mesafe."

“建立更大的社交距离。”

Sadece biraz daha fazla.

还要一点儿。

Başkalarına çok fazla güvenme.

不要太过于依赖别人。

Daha fazla tuz yok.

沒有再多的鹽了。

Risk çok fazla büyük.

风险太大。

Futbolu çok fazla seviyorum.

我愛足球愛瘋了。

Daha fazla bekleyebileceğimizi sanmıyorum.

我认为我们不能再等了。

Ben daha fazla istiyorum.

我想要更多。

Çok fazla soru soruyorsun.

你问题太多了

Sanırım çok fazla endişeleniyorsun.

你想太多了。

Ben daha fazla yiyemem.

我不能再吃了。

O çok fazla çalışıyor.

她很努力工作。

Onun fazla deneyimi var.

他经验丰富。

Daha fazla giysi giymeliyim.

我应该多穿点衣服了。

Tom çok fazla yalnız.

汤姆非常孤单。

Artık daha fazla katlanamıyorum.

我真的受不了了。

Onun bagajının ağırlığı fazla.

你的行李超重了。

Sıcaklığa daha fazla dayanamıyorum.

我受不了这大热天了。

Bu, kazandığımdan daha fazla.

這比我賺得多。

Bu viski fazla güçlü.

这种威士忌太烈了。

Çok fazla kek yeme.

别吃太多饼。

Hayır, çok fazla değil.

不, 不會太多。

Çok fazla şeker yememelisin.

你不應該吃太多糖果。

Çok fazla kahve içiyorsun.

你咖啡喝得太多了。

Kendini fazla kötü hissetme.

別傷心。

Bugün fazla mesai yapmayacağım.

今天我不加班。

Ondan çok fazla hoşlanmadım.

我不是很喜歡它。

"Çok fazla konuşuyorsun." dedi.

- “你说得太多了,”他说道。
- "你說得太多了。"他說。

- Ben en fazla üç dolar harcadım.
- Üç dolardan daha fazla harcamadım.

我只花了三美元。

Gittikçe daha fazla kırlangıç görebiliriz.

我們能看到越來越多的燕子。

Sen diğerlerine çok fazla bağlısın.

你太依賴別人了。

Çok fazla sigara içiyorsun. Azaltmalısın.

你吸太多煙了。你應該少抽一點。

Korkarım ki fazla çalışmak zorundasın.

恐怕你要加班了。

Hanako keki çok fazla seviyor.

花子非常喜歡蛋糕。

Daha fazla lif yemen gerekir.

你要吃多點含膳食纖維的食物。

Keşke daha fazla para kazansam.

我希望我賺更多的錢。

Daha fazla özürler işitmek istemiyorum.

我不想再听到其他借口了。

Rafta çok fazla kitabın var.

你書架上的書太多了。

Evde çok fazla mobilya var.

房子里家具太多了。

Lütfen bunu daha fazla düşünme.

請不要再想這事了。

Parkta çok fazla kişi var.

公園裡有太多人了。

Tom çok fazla televizyon izliyor.

汤姆电视看太多了。

Tom eskiden çok fazla içerdi.

Tom過去喝很多酒。

On ikiden fazla yavrusu yok.

它没有超过十二个孩子少。

Hiç fazla boş koltuk yoktu.

没有更多免费座位了。

O gürültüye daha fazla dayanamam.

我不能再忍受那噪音了。

Canım daha fazla beklemek istemiyor.

我不想繼續等了。

O çok fazla sigara içiyor.

她是個大菸槍。

Kyoto'da çok fazla arkadaşı yok.

她在京都沒有很多朋友。

Keşke daha fazla param olsa.

我希望我有更多錢。

Keşke daha fazla zamanım olsa.

我希望有更多的时间。

"Daha fazla kahve?" "Hayır teşekkürler."

“还要咖啡吗?”“不了,谢谢。”

Artık daha fazla zamanın yok.

你沒有時間了。

Eskisinden çok daha fazla çalışıyor.

他比以前学得更努力了。

O 80 kilodan fazla geliyor.

他是80公斤。

Patronum bana fazla mesai yaptırdı.

我的老闆要我加班。

Fazla zamanımız yok, acele edelim.

我们没空儿,得赶时间。

Özgeçmişim hakkında çok fazla endişelenmiyorum.

我對自己的履歷不那麼在意。

Bu dünya için fazla yaşlıyım.

我对这个世界来说太老了。

Tom'la çok fazla zaman geçiriyorum.

我在湯姆身上花的時間太多了。

Daha fazla yere ihtiyacım var.

我需要更多空間。

Bu kadar fazla yemek yiyemem.

我不能吃这么多食物。

O gürültüye daha fazla katlanamam.

我无法再忍受那噪音了。

Tom'dan daha fazla deneyimim var.

我比汤姆更有经验。

Vazoya daha fazla su koymalısın.

你需要往花瓶里加更多的水。

Onun binden fazla kitabı var.

他有一千多本书。