Translation of "Varsaydı" in English

Tom, Mary'nin yapmadığını varsaydı.

Tom gave Mary the benefit of the doubt.

Kolomb dünyanın yuvarlak olduğunu varsaydı.

Columbus assumed that the earth was round.

Sami, Leyla'nın işte olduğunu varsaydı.

Sami assumed Layla was at work.

Tom Mary'nin faturalarını zamanında ödeyeceğini varsaydı.

- Tom assumed that Mary would pay her bills on time.
- Tom assumed Mary would pay her bills on time.

Sami, Leyla ile benim birlikte olduğumuzu varsaydı.

Sami assumed that Layla and me were together.

Sami, Leyla'nın ortadan kaybolmasının endişelenilecek bir şey olmadığını varsaydı.

Sami assumed that Layla's disappearance was nothing to worry about.