Translation of "Birlikte" in English

- Birlikte çalışırız.
- Birlikte koşarız.

We run together.

- Birlikte yaşayacağız.
- Birlikte oturacağız

We're going to live together.

- Birlikte olacağız.
- Biz birlikte olacağız.

We're going to be together.

- Birlikte çalışıyoruz.
- Hepimiz birlikte çalışacağız.

We'll all work together.

birlikte deneyimleyeceğiz.

we're also going to experience it together.

Bunlarla birlikte,

That all said,

birlikte çalışmalı,

to work together,

Hep birlikte

All together

Birlikte çalışıyoruz.

We work together.

Birlikte okuldaydık.

We used to be in school together.

Birlikte yaşıyoruz.

We live together.

Birlikte gidebiliriz.

We could go together.

Birlikte gittik.

We left together.

Birlikte çalışalım.

Let's work together.

Birlikte kalın.

Stay together.

Birlikte kaçalım.

Let's escape together.

Birlikte olmamalıyız.

We shouldn't be together.

Birlikte çalışmalıyız.

We must work together.

Birlikte harikayız.

We're great together.

Birlikte ağladık.

We cried together.

Birlikte yedik.

We ate together.

Birlikte olmalıyız.

We should be together.

Birlikte konuşuyorlar.

They're speaking together.

Birlikte çalışmalısınız.

You must work together.

Birlikte kalmalıyız.

We must stay together.

Birlikte kutladık.

We partied together.

Birlikte mutluyuz.

We are happy together.

Birlikte koşarız.

- We jog together.
- We run together.

Birlikte çalışırız.

We study together.

Birlikte olacağız.

We'll be together.

Birlikte gideceğiz.

We'll go together.

Birlikte çalışacağız.

- We'll work together.
- We're going to work together.

Birlikte gittiler.

They left together.

Birlikte geliyorlar.

They're coming together.

Birlikte geleceğim.

- I'll come along.
- I will come along.
- I'll come with.

Birlikte kalalım.

Let's stay together.

Birlikte dışarıdaydık.

We were out together.

Birlikte öğrenebiliriz.

We could learn together.

Birlikte gidelim.

Let's go together.

Birlikte geleceğiz.

- We will come together.
- We'll come together.

Birlikte kutlamalıydık.

- We should've celebrated together.
- We should have celebrated together.

Birlikte çıkıyoruz.

We go out together.

- Seninle birlikte gideceğim.
- Sizinle birlikte gideceğim.

I'll go along with you.

- Bunu birlikte yapmalıyız.
- Bunu birlikte yapmamız gerekiyor.
- Bunu birlikte yapmak zorundayız.

We have to do this together.

- Sami teyzesiyle birlikte yaşıyordu.
- Sami halasıyla birlikte yaşıyordu.
- Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu.
- Sami teyzesiyle birlikte oturuyordu.

Sami lived with his aunt.

Birlikte çok uğraşmıştık

We had done so much work together,

İş birlikte başlıyor.

The work starts together.

Diğer yöntemlerle birlikte

to delay sex

Birlikte çalışmak zorundayız,

We have to work together,

Birlikte şarkılar söyledik,

We sang together in person,

Şimdi kızıyla birlikte

Now, reunited with his daughter,

Düğünlerimizi birlikte kutladık.

We’ve celebrated our weddings together.

Öğretmen birlikte geliyor.

The teacher is coming along.

Birlikte Japonya'ya dönelim.

Let's return to Japan together.

Kimle birlikte gittin?

- Who did you go with?
- Whom did you go with?

Onunla birlikte gitti.

He went together with her.

Birlikte iyi görünüyorsunuz.

You look good together.

Yarın birlikte olalım.

Let's get together tomorrow.

Amcamla birlikte yaşıyorum.

- I am living with my uncle.
- I'm living with my uncle.

Onlar birlikte geçinemezler.

They don't get along together.

Birlikte gelmek istiyorum.

I'd like to come along.

Benimle birlikte gel.

- Come along with me.
- Come with me.

İstersen birlikte gelebilirsin.

You can come along if you want.

Oraya birlikte gittiler.

They went there together.

Birlikte seyahat ettik.

We traveled together.

Onu birlikte yapacağız.

We'll do it together.

Onlarla birlikte eğlendik.

We had fun with them.

Biriyle birlikte misin?

Are you with someone?

Onunla birlikte yaşayamam.

I can't live with it.

Birlikte iyi çalışırız.

We work well together.

Onlar benimle birlikte.

They're with me.

Birlikte eğleneceğimizi düşündüm.

- I thought we'd have fun together.
- I thought that we'd have fun together.

Biz birlikte görünemeyiz.

We can't be seen together.

Birlikte ofisime gidelim!

Let's get together in my office.

Bunu birlikte çözelim.

Let's figure this out together.

Bunu birlikte yapalım.

- Let's do this together.
- Let's do that together.

Birlikte olmamızı istiyorum.

I want us to be together.

Birlikte dönmemizi istiyorum.

I want us to get back together.

Birlikte kalmamızı istiyorum.

I want us to stay together.

Birlikte dans ederiz.

We dance together.

Hepimiz birlikte oynayalım.

Let's all play together.

Biz birlikte okuldaydık.

We were at school together.

Havayla birlikte değişir.

It varies with the weather.

Birlikte kutlamak eğlenceliydi.

It was fun to celebrate together.

Biz birlikte yaşamıyoruz.

We're not living together.

Boston'a birlikte döneceğiz.

We'll go back to Boston together.

Birlikte çok eğleneceğiz.

We'll have a great time together.

Bunu birlikte başaracağız.

We'll get through this together.

Birlikte baloya gideceğiz.

We'll go to the prom together.

Birlikte karar aldık.

We made the decision together.

Biz birlikte görülmemeliyiz.

We shouldn't be seen together.

Birlikte üniversiteye gittik.

- We went to college together.
- We attended school together.

Birlikte okula gittik.

We went to school together.

Biz birlikte yaşardık.

We used to live together.