Translation of "Uyarmalıyım" in English

Annemi uyarmalıyım.

I need to warn my mom.

Onu uyarmalıyım.

I must warn him.

Onları uyarmalıyım.

I must warn them.

Tom'u uyarmalıyım.

- I've got to warn Tom.
- I have to warn Tom.
- I'll have to warn Tom.
- I must warn Tom.

Ne olabileceği konusunda Tom'u uyarmalıyım.

I have to warn Tom about what might happen.

Seni uyarmalıyım, bu oyuncak bağımlılık yapıcıdır.

I must warn you, this toy is addictive.

Bunu tekrar yaparsan cezalandırılacağın konusunda seni uyarmalıyım.

I must warn you that if you do this again you will be punished.

Ben yine de seni dikkatli olman için uyarmalıyım.

I must warn you to be careful anyway.