Translation of "Tom'u" in English

0.013 sec.

Examples of using "Tom'u" in a sentence and their english translations:

- Tom'u tanıyorsun.
- Tom'u biliyorsun.
- Tom'u tanıyorsunuz.
- Tom'u biliyorsunuz.

You know Tom.

- Tom'u özledim.
- Tom'u özlüyorum.

I miss Tom.

- Tom'u kurtarmalısın.
- Tom'u korumalısın.

You must save Tom.

- Tom'u hatırlardın.
- Tom'u hatırlardınız.

You'd remember Tom.

- Tom'u dinlemelisin.
- Tom'u dinlemelisiniz.

You should listen to Tom.

- Tom'u unut.
- Tom'u boşver.

Forget about Tom.

- Tom'u kandırdım.
- Tom'u aldattım.

I deceived Tom.

- Tom'u duymamıştım.
- Tom'u işitmedim.

I didn't hear Tom.

- Tom'u kızdırdım.
- Tom'u öfkelendirdim.

I've made Tom angry.

- Tom'u geberteceğim.
- Tom'u öldüreceğim.

I'll kill Tom.

- Tom'u dinlemen gerekiyor.
- Tom'u dinlemeniz gerekiyor.
- Tom'u dinlemelisin.
- Tom'u dinlemelisiniz.

You need to listen to Tom.

- Tom'u bulman gerekiyor.
- Tom'u bulmalısın.
- Tom'u bulman lazım.
- Tom'u bulmak zorundasın.

You have to find Tom.

- Tom'u küçümsüyorsun.
- Tom'u hafife alıyorsun.
- Tom'u ciddiye almıyorsun.

You underestimate Tom.

- Tom'u görmen gerekiyor.
- Tom'u görmelisin.
- Tom'u görmek zorundasın.

You've got to see Tom.

- Tom'u uyarmamız lazım.
- Tom'u uyarmamız gerekiyor.
- Tom'u uyarmalıyız.

We need to warn Tom.

- Tom'u uyarmak zorundayız.
- Tom'u uyarmamız gerekiyor.
- Tom'u uyarmalıyız.

We have to warn Tom.

- Tom'u beklemem gerekiyor.
- Tom'u beklemeliyim.

I'm supposed to wait for Tom.

- Tom'u izle.
- Tom'u takip et.

Follow Tom.

- Tom'u bekliyoruz.
- Biz Tom'u bekliyoruz.

- We're waiting for Tom.
- We've been waiting for Tom.
- We are waiting for Tom.

- Tom'u araman gerekirdi.
- Tom'u aramalıydın.

- You should've called Tom.
- You should have called Tom.

- Tom'u bulmalıyım.
- Tom'u bulmam gerekiyor.

- I need to find Tom.
- I need to get a hold of Tom.

- Tom'u durdurmalıyım.
- Tom'u durdurmak zorundayım.

I've got to stop Tom.

- Tom'u aramalıyım.
- Tom'u aramam gerekiyor.

I need to call Tom.

- Tom'u etkilemem gerekiyor.
- Tom'u etkilemeliyim.

I need to impress Tom.

- Tom'u aramak üzereydim.
- Tom'u arayacaktım.

- I was going to call Tom.
- I was just about to call Tom.

- Tom'u gördüler.
- Onlar Tom'u gördü.

They've seen Tom.

- Tom'u izledik.
- Tom'u takip ettik.

We followed Tom.

- Onlar Tom'u buldular.
- Tom'u buldular.

They found Tom.

- Tom'u üzdük.
- Biz Tom'u üzdük.

We've upset Tom.

- Tom'u bulmalıyım.
- Tom'u bulmam lazım.

I must find Tom.

- Tom'u yenemem.
- Tom'u alt edemem.

I can't beat Tom.

- Tom'u güldüremedim.
- Tom'u güldürmeyi başaramamıştım.

- I couldn't make Tom laugh.
- I wasn't able to make Tom laugh.

- Niçin Tom'u uyarmadın?
- Neden Tom'u uyarmadın?
- Neden Tom'u uyarmadınız?

Why didn't you warn Tom?

- Tom'u yol tuttu.
- Tom'u yol tutuyordu.
- Tom'u araç tuttu.

Tom had motion sickness.

Tom'u arıyorum.

I'm looking for Tom.

Tom'u uyandırmalıyım.

I have to wake Tom up.

Tom'u götürdüler.

They took Tom away.

Tom'u dinle.

Listen to Tom.

Tom'u bulmalıyım.

I have to find Tom.

Tom'u sordum.

I asked Tom.

Tom'u duyamıyorum

I can't hear Tom.

Tom'u öldürmedim.

I didn't kill Tom.

Tom'u tanımam.

I don't know Tom.

Tom'u görmeliyim.

I have to see Tom.

Tom'u uzaklaştırdım.

I sent Tom away.

Tom'u alacağım.

- I'll pick Tom up.
- I will pick Tom up.

Tom'u arayacağım.

I'm going to call Tom.

Tom'u özleyeceğim.

I'm going to miss Tom.

Tom'u aramalıyız.

We should call Tom.

Tom'u seveceksin.

You're going to like Tom.

Tom'u aramalısın.

- You should call Tom.
- You're supposed to call Tom.
- You should phone Tom.

Tom'u arayamazsın.

You can't call Tom.

Tom'u değiştiremezsin.

You can't change Tom.

Tom'u kovamazsın.

You can't fire Tom.

Tom'u bulamıyorum.

I can't get a hold of Tom.

Tom'u incitemezsin.

You can't hurt Tom.

Tom'u öldüremeyiz.

We can't kill Tom.

Tom'u uyar.

Warn Tom.

Tom'u bırakamayız.

We can't leave Tom.

Tom'u durduramam.

I can't make Tom stop.

Tom'u koruyamayız.

We can't protect Tom.

Tom'u göremiyorum.

I can't see Tom.

Tom'u durduramazsın.

You can't stop Tom.

Tom'u bekleyemeyiz.

We can't wait for Tom.

Tom'u düşündüm.

I thought about Tom.

Tom'u dinlemeliydim.

- I should have listened to Tom.
- I should've listened to Tom.

Tom'u alın.

Get Tom.

Tom'u umutlandırmayalım.

Let's not get Tom's hopes up.

Tom'u bekletmeyelim.

Let's not keep Tom waiting.

Tom'u unutalım.

Let's forget about Tom.

Tom'u yatıralım.

Let's get Tom to bed.

Tom'u alalım.

- Let's pick Tom up.
- Let's pick up Tom.

Tom'u izleyelim.

Let's follow Tom.

Tom'u kovalım.

Let's fire Tom.

Tom'u arayalım.

Let's call Tom.

Tom'u istiyoruz.

We want Tom.

Tom'u istedik.

We wanted Tom.

Tom'u suçluyorum.

I blame Tom.

Tom'u suçlama.

Don't blame Tom.

Tom'u suçlamıyorum.

I don't blame Tom.

Tom'u suçlamıyoruz.

- We're not blaming Tom.
- We don't blame Tom.

Tom'u al.

Take Tom.

Tom'u bırak.

Leave Tom.

Tom'u unut.

- Forget Tom.
- Forget about Tom.

Tom'u bul.

Find Tom.

Tom'u rahatlat.

Comfort Tom.

Tom'u göreceğim.

- I'll see Tom.
- I'm going to see Tom.

Tom'u unutmadım.

I haven't forgotten Tom.

Tom'u buldum.

- I've found Tom.
- I found Tom.

Tom'u özledim.

- I missed Tom.
- I've missed Tom.

Tom'u özlüyoruz.

We miss Tom.