Translation of "Otururdu" in English

Kitap okuyarak saatlerce otururdu.

He used to sit reading for hours.

Mary genellikle sundurmada yalnız otururdu.

Mary would often sit alone on the porch.

Saatlerce otururdu ve denize bakardı.

He would sit and look at the sea for hours.

Bir şey yapmadan saatlerce otururdu.

He would sit for hours doing nothing.

Bir şey yapmadan güneşte otururdu.

He would sit in the sun doing nothing.

Tek kelime söylemeden saatlerce otururdu.

He would sit for hours without saying a word.

Sami sabah dörde kadar otururdu.

Sami would sit up until four in the morning.

Çoğunlukla bir şey yapmadan saatlerce otururdu.

He would often sit for hours doing nothing.

Tom fen sınıfımda sağ tarafımda otururdu.

Tom used to sit on my right in science class.

- Eskiden burada yaşıyordu.
- Eskiden burada otururdu.

She used to live here.

Tom çoğunlukla sundurmada yalnız otururdu, kitap okurdu.

Tom would often sit alone on the porch, reading a book.

Bir şey yapmadan sık sık saatlerce burada otururdu.

He would often sit here for hours doing nothing.

O sık sık bir şey yapmadan saatlerce otururdu.

He would often sit for hours without doing anything.

Sık sık tek bir kelime etmeden saatlerce otururdu.

He would often sit for hours without saying a word.

O, gece geç saatlere kadar sık sık otururdu.

He would often sit up until late at night.

Tom bir genç iken, o sık sık ön sundurmada otururdu ve akşam yemeğinden sonra akşamleyin şarkı yazardı.

When Tom was a teenager, he would often sit on the front porch and write songs in the evening after dinner.