Translation of "Sundurmada" in English

Tom sundurmada bekliyor.

Tom is waiting on the porch.

Tom sundurmada duruyor.

Tom is standing on the porch.

Bu, sundurmada bırakıldı.

This was left on the porch.

Tom dışarıda sundurmada.

Tom is out on the porch.

- Sundurmada bekleyelim.
- Verandada bekleyelim.

Let's wait on the porch.

Tom ve Mary sundurmada.

Tom and Mary are on the porch.

Her şeyi sundurmada bıraktım.

I left everything on the porch.

Mary genellikle sundurmada yalnız otururdu.

Mary would often sit alone on the porch.

Tom sundurmada akşam gazetesini okuyor.

Tom is on the porch reading the evening paper.

Tom sundurmada Mary ile konuşuyor.

Tom is talking with Mary on the porch.

Tom ön sundurmada Mary'yi bekledi.

Tom waited on the front porch for Mary.

Polis sundurmada Tom'u ölü buldu.

The police found Tom dead on the porch.

Gitarımı genellikle ön sundurmada çalıyorum.

I often play my guitar on the front porch.

Tom ön sundurmada Mary'yi öptü.

Tom kissed Mary on the front porch.

- Tom dışarıda sundurmada Mary ile konuşuyor.
- Tom dışarıda sundurmada Mary ile konuşyor.

Tom is out on the porch, talking to Mary.

Tom ve Mary sundurmada seni bekliyor.

Tom and Mary are waiting for you on the porch.

Tom akşam gazetesini okurken sundurmada oturdu.

Tom sat on the porch, reading the evening paper.

Tom sundurmada oturdu ve gazete okudu.

Tom sat on the porch and read the paper.

Tom çoğunlukla sundurmada yalnız otururdu, kitap okurdu.

Tom would often sit alone on the porch, reading a book.

Biz yazın genellikle dışarıda sundurmada yemek yeriz.

We usually eat outside on the porch in the summer.

Tom ön sundurmada oturuyor, bir kitap okuyor.

Tom is sitting on the front porch, reading a book.

Tom sundurmada oturuyordu ve bir kitap okuyordu.

- Tom was sitting by himself on the porch and reading a book.
- Tom was sitting by himself on the porch, reading a book.

Tom ve birkaç kişi daha seni sundurmada bekliyor.

Tom and a few others are waiting for you on the porch.

Tom ve Mary genellikle ön sundurmada sabah kahvesini içtiler.

Tom and Mary often had their morning coffee on the front porch.

Tom bir genç iken, o sık sık ön sundurmada otururdu ve akşam yemeğinden sonra akşamleyin şarkı yazardı.

When Tom was a teenager, he would often sit on the front porch and write songs in the evening after dinner.