Translation of "Konuştuğuna" in English

0.002 sec.

Examples of using "Konuştuğuna" in a sentence and their english translations:

Benimle böyle konuştuğuna inanamıyorum.

- I can't believe you're talking to me like this.
- I can't believe that you're talking to me like this.

Tom'un hâlâ seninle konuştuğuna inanamıyorum.

I can't believe Tom still talks with you.

Çok konuştuğuna eminsin, değil mi?

You sure do talk a lot, don't you?

Tanrı'nın sürekli benimle konuştuğuna inandım.

I believed God was constantly talking to me.

Benden daha iyi İngilizce konuştuğuna düşünüyor musun?

- Do you think you speak English better than me?
- Do you think you speak English better than I do?

Ne hakkında konuştuğuna dair bir ipucun yok.

You don't have a clue what you're talking about.

Tom'un ne hakkında konuştuğuna dair hiç fikri yok.

Tom has no idea what he's talking about.

Tom'un ne hakkında konuştuğuna dair hiçbir ipucum yok.

I have no clue what Tom is talking about.

Tom John ve Mary'nin kendisi hakkında konuştuğuna kulak misafiri oldu.

Tom overheard John and Mary talking about him.

Hem Tom'un hem de Mary'nin John'un ne hakkında konuştuğuna dair fikirleri yoktu.

Tom and Mary both had no idea what John was talking about.

Tom, Mary'nin John ve onun onun hakkında konuştuğuna kulak misafiri olduğunu biliyordu.

Tom knew that Mary had overheard John and him talking about her.

- Benden daha iyi İngilizce konuştuğunu düşünüyor musun?
- Benden daha iyi İngilizce konuştuğuna düşünüyor musun?

- Do you think you speak English better than me?
- Do you think you speak English better than I do?

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

Look who's talking.