Translation of "Kıymık" in English

0.002 sec.

Examples of using "Kıymık" in a sentence and their english translations:

Tom'un parmağına kıymık battı.

Tom has a splinter in his finger.

Avucumun içinde bir kıymık var.

I have a splinter in the palm of my hand.

El tırnak altları, kıymık batmasının en acı verdiği yerlerden biridir.

One of the most painful places to get a splinter is under the fingernail.

Parmağımda bir kıymık vardı, bu yüzden Tom'dan onu çıkarmama yardım etmesini rica ettim.

I had a splinter in my finger, so I asked Tom to help me get it out.

Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.

Tom had a splinter in his finger, so he asked Mary to help him get it out.