Translation of "Endişem" in English

Hiç endişem yok.

I've got no worries.

Sahne endişem var.

I have stage anxiety.

Benim endişem gelecektir.

My concern is the future.

İki endişem var.

I have two concerns.

Benim endişem bu değil.

That's not my concern.

O benim endişem değil.

- That's not my concern.
- It's not my concern.
- That isn't my concern.

En büyük endişem bu.

This is my biggest worry.

Tek endişem senin mutluluğun için.

My only concern is for your happiness.

O benim başka bir endişem.

That's another concern of mine.

Sınav sonucu ile ilgili endişem vardı.

I'm concerned about the result of the exam.

- Tek derdim hiç derdimin olmaması.
- Tek endişem hiç endişemin olmaması.

My only worry is that I have no worries.

Benim en büyük endişem, bir sonraki yemeğimin nereden geleceği hakkındadır.

My biggest worry is about where my next meal will come from.

Doğruyu söylemek gerekirse benim en büyük endişem Tom'un Mary'nin öldürüldüğünün farkına varınca ne yapacağıdır.

To tell you the truth, my biggest worry is what Tom will do if he finds out that Mary has been killed.