Translation of "Buluştular" in English

Neden buluştular?

Why did they meet?

Orta yolda buluştular.

They met each other halfway.

Düzenli olarak buluştular.

They met regularly.

Toplantı için kahvehanede buluştular.

They gathered at the coffee shop for a meeting.

- Sonunda buluştular.
- Sonunda tanıştılar.

Finally, they have met.

İki general ertesi gün tekrar buluştular.

The two generals met again the next day.

Leyla ve Sami alışveriş merkezinde buluştular.

Layla and Sami met at the mall.

Sami, Leyla ile Kahire'nin dışında buluştular.

Sami met Layla outside Cairo.

Bir yaz öğleden sonrasında ilk defa buluştular.

They first met on a summer afternoon.

Tom ve Mary bir kafenin terasında buluştular.

Tom and Mary met on the terrace of a cafe.

Sami ve Leyla bir pizza dükkanında buluştular.

Sami and Layla met at a pizza joint.

- Sorbonne öğrencileri kafede buluştular.
- Sorbonne öğrencileri kafelerde buluşurlar.

The Sorbonne students meet in the cafés.

Tom ve Mary ne olduğunu görüşmek için buluştular.

Tom and Mary met to discuss what happened.

Tom ve kalan soyguncular bir metro istasyonunda buluştular.

Tom and the rest of the robbers rendezvoused at a subway station.

Tom ve Mary 2.30'da müzenin önünde buluştular.

Tom and Mary met in front of the museum at 2:30.

Onlar Cezayir'de buluştular ve Fransa'da tekrar bir araya geldiler.

They met in Algeria and they met again in France.

- Leyla ve Sami bir alışveriş merkezinde bir araya geldiler.
- Leyla ve Sami bir alışveriş merkezinde buluştular.

Layla and Sami met at a shopping mall.